GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Alevilerin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:08.05.2024

DOĞAN DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, burada, tüm yurttaşlık görevlerini eşit şekilde yerine getirirken maalesef ki hizmet alma noktasında ayrımcılığa maruz kalan Alevilerin önemli sorunlarından bahsedeceğim.

Ülkemizde Aleviler olarak en büyük sorunumuz, cemevlerimize ibadethane statüsü verilmemesidir. Bir yanda kendi inancını ve inancına bağlı ibadethaneleri yüzyıllardır yaşamaya ve yaşatmaya çalışan biz Aleviler var, diğer yanda sürekli kendi tarifleriyle, bizi sığdırmaya çalıştıkları kalıplarla kendilerine göre bir Alevilik ortaya çıkarmaya çalışanlar var. Neden anlamıyorsunuz ya da anlamak istemiyorsunuz? Sizden olmayan herkesi yok sayıyorsunuz. Alevilerin ibadet şekli cemdir, ibadethaneleri cemevleridir.

Hükûmetiniz eliyle, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı diye bir kurum kurdunuz. Bir inancı Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlamak hangi aklın ürünüdür? Yıllardır kürsülerde kendi inancınıza karşı yapılan saygısızlıkları dile getiriyorsunuz ama öte yandan, kendiniz Türkiye'nin dörtte 1'inin sahip olduğu inanca saygısızlık ediyor ve yok sayıyorsunuz.

Çocuklarımız sırf Alevi oldukları için mülakatlarda eleniyorlar, Alevi oldukları için okullarda öğretmenleri tarafından ayrımcılığa ve ötekileştirmeye maruz kalan çocuklarımız var. Bu ülkede insanlar sırf Alevi oldukları için kamuda üst düzey yönetici olamıyorlar, mobbinge maruz kalıyorlar ve sürülüyorlar.

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanımız Sayın Seher Şengünlü Yılmaz'a dernekte almış olduğu bir karardan dolayı disiplin cezası uygulanıp hapis cezası veriliyor. Üstelik, ceza kararı mahkemeden önce hazırlanmış ve verilmiş. Nedir bu? Adalet sarayları talimatla mı yönetiliyor? Bu karar hukuk dışıdır, bir kişiye mahkemesi görülmeden nasıl bir ceza veriyorsunuz? Ülkeyi iyice muz cumhuriyetine çevirdiniz. Karar burada, isteyen arkadaşıma verebilirim ben.

Değerli arkadaşlar, sizlere bir şey daha anlatayım: İstanbul Sultangazi'de halkımızın emekleriyle imece usulü yapılmış bir Pir Sultan Abdal Cemevi'miz var. Bu cemevi 2011 yılından bu yana davalık. Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanlığı yapmış olduğum dönemde davanın duruşmalarını bizzat takip ettim. Cemevimizin Başkanı Zeynel Odabaş beş yıl hapis istemiyle yargılanıyor ve cemevi icraya verildi. Evet, doğru duydunuz, cemevine icra kararı verildi. Aynısı sizin ibadethanenize yapılsa ne hissederdiniz, nasıl bir tepki verirdiniz? Sultangazi Belediyesinin yıllardır süren bu yıkım kararı yüzünden yıllardır mahkeme mahkeme dolaşıyoruz; bir zulüm oldu artık bize. Bu karar derhâl durdurulmalıdır ve cemevimiz halkımızın hizmetinde kalmalıdır. Bu konu buradan bir rica gibi anlaşılmasın, yapılması gereken şey tamamen hakkımız olanın teslim edilmesidir.

Değerli arkadaşlar, bir diğer çok önemli konu ise Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde bulunan Aleviler tarafından "Serçeşme" olarak tanımlanan Hünkâr Hacı Bektaş Veli dergâhının Alevilerin ibadetine kapalı olmasıdır. Alevi toplumu, Alevi kurum ve kuruluşları defalarca Hacı Bektaş Veli Türbesi'nin de içerisinde bulunduğu Hacı Bektaş Veli dergâhının yani Serçeşme'nin müze statüsünden çıkarılarak, tarihî dokusu bozulmadan, halkımızın ziyaretine, cem ibadetimize ve Alevilere iade edilmesini talep ediyorlar. Tıpkı Ayasofya'nın müze statüsünden çıkarılarak halkımızın ibadet ve ziyaretine açıldığı gibi, aynı yetki ve karar kullanılarak Alevilere ait Hacı Bektaş Veli dergâhının da halkımızın ibadetine açık hâle getirilmesi gerekmektedir. Alevilerin ibadet şekli cem iken dergâh içerisinde caminin ibadete açık olup dergâhın diğer mekânlarının sadece müze olarak mesai saatleri içerisinde ziyaret edilmesi kabul edilemez.

Ayrıca, bu konuda, 2015 yılında Hacı Bektaş Veli dergâhına giriş ücreti ve Müze Kart'la giriş gibi yersiz uygulamaya son veren dönemin Başbakanı, Genel Başkanımız Profesör Doktor Ahmet Davutoğlu'na da tekrardan huzurlarınızda büyük bir teşekkürü borç bilirim.

Bitmek bilmeyen bir sorun da Alevi köylerinin yol sorunudur. Nerede asfalt yol bitip yamalı veya patika bir yol başlıyorsa o yolun sonu mutlaka bir Alevi köyüne çıkıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Demir.

DOĞAN DEMİR (Devamla) - Bitiriyorum.

Yıl olmuş 2024, biz hâlâ bu sorunu dile getirmekten utanıyoruz fakat bu sorunu çözemeyenler hâlâ utanmıyorlar. "Ne kadar oy, o kadar yol." politikanızdan vazgeçin ve bir an önce Alevi köylerinin yollarını yapın artık.

Buradan tüm siyasi parti gruplarına açık ve net çağrıda bulunuyorum: Değerli arkadaşlar, gelin, Aleviler olarak bizlerin bu eşit yurttaşlık taleplerini hep birlikte çözüme kavuşturalım diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)