| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 02.05.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye 1990'lı yıllardan itibaren ekonomik, sosyal, siyasal ve devlet içerisinde birçok krizle yüzleşerek 2000'li yıllara başladı. Adalet ve Kalkınma Partisini 2001'de kurulmasına rağmen 2002'de iktidara getiren temel olgu da Türkiye'nin 90'lı yıllarının o karanlık dehlizlerinden çıkmasına dair milletimizin umuduydu. Adalet ve Kalkınma Partisi de 2002 yılında işbaşına geldiği zaman demokratikleşmeyle ilgili bir kısım adımlar attı. Bizim de takdir ettiğimiz, yer yer de eleştirdiğimiz adımlardı bunlar. Sayın Cumhurbaşkanı o zaman Başbakanken Cumartesi Annelerini çok rahatlıkla kabul edebiliyordu, faili meçhul cinayetlerden bahsederken "Artık AK PARTİ döneminde hiçbir cinayet Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak." gibi büyük büyük laflar ediyordu. 2002'den 2012'ye kadar yapmış oldukları bu demokratik değişim ve dönüşümleri de "Sessiz Devrim" "Türkiye'nin Demokratik Değişim ve Dönüşüm Envanteri" ismiyle 247 sayfalık bir kitapçığa dönüştürdüler.
Sonra ne oldu? 2014'ten itibaren Adalet ve Kalkınma Partisi girdiği angajmanlar sebebiyle bu sessiz devrimden maalesef sessizce rücu etti. Bugün geldiğimiz noktada Adalet ve Kalkınma Partisinin, 2002'den 2012'ye kadar sessiz devrime sahip çıkan bir parti mi, 2014'ten itibaren o sessiz devrimden sessizce rücu eden otoriter bir parti mi olduğuna karar vermesi gerekir. Aslında verilen önerge, AK PARTİ'nin nerede durduğuna dair de kendini "check" etmesi gereken bir durumdur. Ne kadar vahimdir ki aslında içerisinde bizim de desteklediğimiz önemli reformların olduğu bu kitapçık, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından internet sitelerinden kaldırılarak âdeta, dediğim gibi, sessizce bu reformlarından rücu edildi. Girdiğiniz angajmanlar, belli ortaklıklar, sizlere bugün bu reformlardan bahsetmeyi imkânsız kılıyor olabilir ama o reformların arasında neler olduğuna dair kısaca başlıkları okumuş olayım.
Güvenlik paradigmasının değiştirilmesi; evet, siz 2012'ye kadar güvenlik paradigmasını değiştirdiniz ama 2014'ten itibaren güvenliği özgürlüklere tercih ettiniz. 2012'ye kadar "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." dediniz, 2014'ten sonra da "devlet ebet" dediniz, "İnsan yaşasa da devleti için yaşar." gibi bir duruma düştünüz. Sivil gözetim ve denetim alanında ciddi adımlar attınız, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi alanında ciddi adımlar attınız, yargı reformuyla ilgili ciddi adımlar attınız, kültürel hakların genişletilmesi ve eğitim alanında demokratikleşmeye dönük adımlar attınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.
BÜLENT KAYA (Devamla) - Cezaevinde ana dille konuşma, ana diliyle siyasi propaganda, kamu hizmetlerinden yararlanmada Kürtçe tercüman gibi; üniversitelerin statüsü, Anayasa Mahkemesinin daha da sivil hâle getirilmesi gibi birçok alanı sayabiliriz. Ve son başlığınız da 147'nci sayfadan itibaren yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ki siz, 2017'den itibaren bırakın yerel yönetimleri güçlendirmeyi, yerel yönetimlerde sizden olmayan her belediyenin önüne birçok engel çıkarıyorsunuz. O hâlde, değerli AK PARTİ'liler, gelin, kendi geçmişinizle yeniden yüzleşin; siz, 2002'den 2012'ye kadar olan AK PARTİ misiniz? Yani Türkiye'de demokrasiyi önceleyen, insan haklarını önceleyen AK PARTİ misiniz, yoksa 2014'ten sonra otoriter bir AK PARTİ olarak yolunuza devam mı edeceksiniz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)