| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 30.04.2024 |
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Maalesef, yine halkın başına çorap ören bir yasayla karşı karşıyayız. 7'nci madde üzerinde söz almış bulunmaktayım fakat neresinden tutarsak elimizde kalan bir madde. Rüzgâr ve güneşten elektrik üreten proje tekliflerinin mevcut yasaya göre TL cinsi üzerinden verilmesi gerekirken bu maddeyle bu ifade kaldırılmış. Bu ne anlama geliyor? Yani euro ve dolar cinsinden bu teklifler verilebilecek demek. "Yerli ve millî" dediğiniz elektriğin fiyatı kura göre her geçen gün değişecek ve bu değişimin bedelini kim ödeyecek? Elbette ki halklar ödeyecek. Bu iktidar "Ben yurttaşa nasıl eşit ve adil elektrik veririm?" derdinde olmuş olsaydı DEDAŞ'ı bölge halkının başına bela etmezdi. Yurttaşına elektrik hizmeti dahi sağlayamayan bu iktidarın bu yasa teklifiyle amacı tamamen sermayenin cebini doldurmak.
Yaz başladı, Urfalı çiftçilerin ve muhalefet vekillerinin DEDAŞ mesaisi de başladı. Bakın, her sene Mecliste bir enerji krizi olarak DEDAŞ gündemi var ama iktidar ısrarlı bir şekilde üç maymunu oynuyor. "Susarsak, görmezden gelirsek bu yazı da atlatırız." diyorsunuz ama yeter; ya bu soruna çözüm bulacaksınız ya da bu sermayeyi zenginleştirmekten vazgeçip halka hesap vereceksiniz diyoruz. Geçen hafta bir dakika dahi telefonlarımız durmadı bakın. Ekin zamanı, insanlar yavaş yavaş tarlalarını ekmeye başladı ama elektrik kesintisi yapıyorsunuz ve ne kadar yapıyorsunuz biliyor musunuz? On sekiz saat, yirmi dört saat insanların, çiftçilerin elektriğini kesiyorsunuz ve kiminkini kesiyorsunuz? Borcu olanı da kesiyorsunuz, olmayanı da kesiyorsunuz. Peki, bu insanlar nasıl ekinleri sulayacak? Bu bölge halkı tarımla geçiniyor, başka bir gelir kaynağı yok. Bunlar geçimlerini nasıl sağlayacak? Siz bu insanlara "Ya buralardan göç edin, ya tarım politikalarınızdan vazgeçin; biz size sermayeyi zengin ettirmek için bu politikalarımızı devam ettireceğiz." deyip zulmetmeye devam ediyorsunuz. 20'nci yüzyılda yaşıyoruz fakat "Türkiye Yüzyılı" diye hayal sattığınız iktidarda Urfa'da, Mardin'de, Diyarbakır'da elektrik sorununu dahi çözemiyorsunuz siz. İnsanlar hâlen kilometrelerce yol yürüyüp bidonlarla su taşımak zorunda kalıyor. Bu ayıbın sahibi de ne muhalefettir ne de halktır; sizsiniz, iktidarın, AKP'nin ta kendisidir.
Yine, ürününü satamadı diye ekini yanınca ağlayan çiftçiler var, elleriyle çamaşır yıkamak zorunda kalan kadınlar var, oksijen destek üniteleri çalışmadığı için hayatını kaybeden insanlar var sizin bu saatlerce elektrik kesintiniz yüzünden. Kendim geçen sene bizzat şahit oldum, bizi aradılar, dediler ki: "Ya, bu faturaları bir gelin, inceleyin." Gittik, inceledik hakikaten de 500 TL'lik bir faturayı 5 bin lira fatura etmişsiniz; aldık, ekledik, Bakana sorduk. Cevap var mı? Cevap yok. TEDAŞ'ı arıyoruz, muhatap yok; DEDAŞ'ı arıyoruz, muhatap yok; Diyarbakır'daki bölgeyi arıyoruz, hiçbir şekilde muhatap bulamıyoruz. Usulsüz işlemden soruşturma başlatılması gereken bir şirket var önümüzde ama siz ne yapıyorsunuz? Sırt sıvazlamayı, şirketi zengin etmeyi devam ettiriyorsunuz.
Soruyorum size: DEDAŞ bu gücü nereden alıyor? Kim var bunun arkasında? Ülkenin hiçbir yerinde elektrik şirketleriyle ilgili böylesi bir usulsüzlük görülmemiş durumda. Mesela şirketin Genel Müdürü var, Yaşar Arvas isminde biri. Sözde "Borcu olan herkesin elektriğini keseceğiz." diyor bu kişi ve ben soruyorum: Bu adam milyonlarca insanın hayatını etkileyecek bir gücü nereden alıyor? Anlatayım ben size nereden aldığını. Yok ıstakoz yemişler, yok Maldivler'e gitmişler, yok lüks yatlar, bilmem ne; bunları geçin ya; bunları geçin, bunlar devede kulak. Siz AKP olarak her yeri şirkete çevirmişsiniz, aslolan vurgunu konuşmuyorsunuz, gelmişsiniz böyle suni gündemlerle aslında bunları gündem etmeye çalışıyorsunuz. Ben şimdi size anlatacağım neler olmuş orada diye.
DEDAŞ, İsmail Fahreddin Tivnikli ve Abdullah Tivnikli tarafından kurulan EKSİM Holding Enerji Grubuna bağlı bir şirket. Abdullah Tivnikli'yi bilirsiniz, "Sayın Erdoğan'ın prensi" diye anılıyordu, şimdi de muhtemelen bu EKSİM Holdinge bağlı olarak bu da herhâlde AKP'nin prensi oldu. Yine tesadüfe bakın, EKSİM Holding kamudan en fazla enerji ihalesi alan bir holding. Peki, Allah'ın işi bu olacak ya cezaevlerinin ihalesi, Emniyet müdürlüklerinin ihalesi, hastaneler, havalimanları, bu liste uzar gider; tüm bunların tamamını bunlar alıyor. Bir tanesini sadece söyleyeceğim: 2021'de Jandarma Genel Komutanlığı serbest piyasadan elektrik enerjisi alım ihalesi açıyor. İhalenin bir pastası kime gidiyor? Cengiz Holding. Peki, ikinci büyük kime gidiyor? 91 milyon 142 bin liralık kısmı ise EKSİM Holdinge bağlı DEDAŞ'a gidiyor. Birkaç ay önce Holdingten Osman Arıoğlu bir açıklama yaptı, dedi ki: "Bu yıl çok büyüyeceğiz." E, tabii ki büyürsünüz, halkın malına çöküyorsunuz, elektriğini kesip zulmediyorsunuz, tarımda hiçbir faaliyet yapmalarına müsaade etmiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kunt Ayan, lütfen tamamlayın.
DİLAN KUNT AYAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu halkın herhangi bir şekilde tarım faaliyetlerine engel olmaya çalışıyorsunuz, Osman Arıoğlu da tabii ki çıkacak diyecek ki: "Bu yıl çok büyüyeceğiz." Daha fazla büyüyecekler çünkü neden? Yargılayan yok, soruşturan yok, herhangi bir müdahale eden yok. Keyfekeder şirketlere çevirmişsiniz, peşkeş çekmeye de devam ediyorsunuz. Biz buradan diyoruz: Yeter artık! Bu millet eve götürecek ekmek bulamazken yediğiniz, yedirdiğiniz yeter artık! Milletin sofrasından, ekmeğinden çaldığınız yeter artık! Bugün DEDAŞ zulmü böyle devam ediyorsa AKP iktidarı yüzünden olduğu kesindir. Yerel seçim sonuçlarından bir ders çıkarın, bu yaz bölge halkına artık bu tabloyu yaşatmayın. Bir kere de halktan ve emekçiden yana tutum alın diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)