| Konu: | Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 104'üncü yıl dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlanması ile günün anlam ve öneminin belirtilmesi görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 23.04.2024 |
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GRUP BAŞKAN VEKİLİ ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 104'üncü kuruluş yıl dönümü münasebetiyle toplanmış bulunuyoruz. Bu kutlu günde aziz milletimizi ve muhterem heyetinizi Milliyetçi Hareket Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk Başkanı, İstiklal Mücadele'mizinin lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Meclisimizin kurucusu gazi milletvekillerimizi, tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyorum.
Aziz milletimizin ve sevgili çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum.
Sayın milletvekilleri, tarihte öyle dönemler vardır ki manası çağları aşarak geçmişten geleceğe bir köprü gibi uzanır; büyük devlet olmanın, millet şuuruyla birlikte yaşamanın mihenk taşları bu dönemlerde gizlidir. Böylesi dönemler bir destan misali nice öğütler verir, doğru istikametler tayin eder. Bu sebeple, bağımsızlık ve egemenlik destanımız olan 23 Nisan, büyük devletler kuran, 3 kıtada, yedi iklimde bütün insanlığı kucaklayan nizamlar inşa eden Türk milletinin şanlı tarihinin müstesna bir örneğidir. 23 Nisan 1920, Türk milletinin işgallere, felaketlere, katliamlara ve ızdıraplı göçlere mahkûm edilişine karşı muhteşem bir şahlanışıdır. Bu şahlanış tüm mazlum milletlere de kılavuz olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünlerini hakkıyla anlayabilmek için yüz dört yıl evvelki zor şartları mutlaka hatırlamamız gerekiyor. Unutmayalım ki Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulduğu o günlerde ülkemiz işgal edilmiş, ordularımız dağıtılmış, silahları elinden alınmıştı; uzun savaş yıllarında nüfusumuz erimiş, milletimiz yoksul ve bitap düşmüştü; memleketimiz harap olmuş, ekonomi çökertilmişti; Türk milleti öz vatanında boğulmak isteniyordu. Emperyalistler Anadolu'yu yangın yerine çevirirken yerli iş birlikçiler beşinci kol faaliyeti yürütüyor, müstevliye boyun eğerek barış ve himaye dileniyor, işgallere karşı gelişen direnişleri engellemeye çalışarak iç isyanlar çıkarıyorlardı. Bu şartlar içinde tek umut veren düşünce milletimizin gönlünde canlı ve dipdiri olan bağımsızlık aşkı ve vatan sevgisiydi. 19 Mayıs 1919'da Samsun'da yakılan tam bağımsızlık meşalesi Amasya Tamimi'yle, Erzurum, Sivas, Balıkesir, Alaşehir ve Nazilli Kongreleriyle vatan sathına yayılmış, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla vücut bulmuş, Millî Mücadele'miz zaferle sonuçlanarak cumhuriyetin ilanıyla taçlanmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi yüz dört yıl önce Hacı Bayram Camisi'nde kılınan cuma namazının ardından dualarla, kurbanlarla, tekbirlerle, Kur'an-ı Kerim okunarak açılmıştır. Anadolu'nun dört bir yanından gelen ilk Meclis üyeleri etnik köken, dil, mezhep, yöre ayrımı yapmaksızın millî devlet ülküsünde birleşmiş, bağımsız yaşama iradesini ortaya koymuştur. O kahramanlar Ulus'taki mütevazı binada, okullardan getirilen tahta sıralarda, gaz lambaları altında, Polatlı'dan gelen top sesleri içinde bağımsızlığa inanmış bir milletin neleri başarabileceğini tüm dünyaya ispat ettiler. Ankara'da açılan Meclis, yurdumuzun ufkundaki kara bulutları dağıtmış, umutsuzluğu ve karamsarlığı silip atmıştır.
23 Nisan millet iradesinin devlet idaresine dönüştüğü gündür. Bu Meclis İstiklal Savaşı'mızı yöneten ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Meclistir. Tarihte hem bağımsızlık uğrunda savaş yöneten hem de bunu millî iradeye ve meşruiyete dayandıran başka bir meclis yoktur. Gazi Meclisimiz 15 Temmuz 2016'da FETÖ'cü hainler tarafından alçakça bombalanmasına rağmen hainlere geçit vermemiştir. Türkiye Cumhuriyeti nice fedakârlıkların, nice kahramanlıkların ürünüdür. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları cetvelle değil kanla çizilmiştir. Bu topraklar ebedî vatanımızdır. Türkiye Cumhuriyeti "tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek dil" esasına dayalı millî ve üniter bir devlettir. Bu coğrafya Türk vatanıdır, bu vatanın sahibi Türk milletidir, bu ülkenin adı "Türkiye"dir, devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir, bayrağımız ay yıldızlı al bayrak, resmî dilimiz Türkçedir, millî marşımız İstiklal Marşı'mızdır. İstiklal Marşı'nın söylenmesine karşı çıkan, Türk Bayrağı'nın asılmasını ve şehitlerimize saygı duruşunu reddeden, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanımıza saygısızlık ederek kaba ve yaralayıcı ifadeler kullananları şiddetle kınıyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye Cumhuriyeti'nin hafızasıdır. Ülkemizin pek çok hamleleri ve demokrasi bu çatıda olgunlaşmış, bu sıralarda perçinlenmiştir. Ne yazık ki siyasi tarihimiz çok sayıda siyasi krizlerle, darbelerle, muhtıralarla, vesayet girişimleriyle kesintiye uğramıştır. Sistemden kaynaklanan sorunlar nedeniyle siyasi istikrar bir türlü sağlanamamış, ülkemizin temel meseleleri âdeta ortada kalmıştır. Siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle hayati yatırımlar ve projeler yarım kalmış, bazı yıllarımız heba edilmiştir. Terör örgütleri ve ihanet yuvaları siyasi istikrarsızlıktan yararlanarak memleketimize ağır bedeller ödetmiştir.
Ülkemizde, çok partili seçimlerin ilk kez yapıldığı 1946'dan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yürürlüğe girdiği 24 Haziran 2018'e kadar geçen yetmiş iki yılda 51 hükûmet görev yapmıştır. Hükûmetlerin ortalama görev süresi bir buçuk yılı bulmamıştır.
Cumhur İttifakı, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara, tehdit ve tehlikelere karşı ülkemizin istiklali ve istikbali için kurulmuştur. 16 Nisan 2017 Anayasa referandumuyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi kabul edilmiş, 24 Haziran 2018 seçimleriyle fiilen yürürlüğe girmiştir. Aziz milletimiz, 14 ve 28 Mayıs 2023'te Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini 3'üncü kez teyit ve tescil etmiştir.
28'inci Yasama Döneminde Gazi Meclisimiz yüzde 95 nispetinde yüksek bir temsiliyete ulaşmıştır. Meclisimiz 15 siyasi parti, 6 grup ve 5 bağımsız milletvekiliyle çoğulculuğa, temsilde adalete ve sandalye dağılımları itibarıyla uzlaşmacı bir yapıya sahiptir. Meclisimiz kuvvetler ayrılığına sahip güçlü, fonksiyonel ve daha demokratik bir yapıdadır.
Türkiye, yeni sistemle prangalarından kurtulmuş, siyasi istikrara kavuşmuştur. Türkiye, kaybolan yıllarını telafi etmektedir. Türkiye, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yakaladığı istikrarla Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefine emin adımlarla ilerlemektedir. Allah'ın izniyle, 21'inci yüzyılı Türk ve Türkiye Yüzyılı yapacağız.
Bugünün anlamlı bir yanı da milletimizin geleceği için hayati önemi haiz çocuklarımıza armağan edilmiş olmasıdır. Çocuklar ve gençler toplumun geleceğidir. Bu yüzden çocuklarımızı ve gençlerimizi millî şuurla ve manevi değerlerimizle donatıp kendi ayakları üzerinde duran, istiklal aşığı, çağın gerektirdiği donanıma ve niteliklere sahip fertler olarak yetiştirmeliyiz.
Bu düşüncelerle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor, başta Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Millî Mücadele kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi, Gazi Meclisin tüm üyelerini ve kutlu ceddimizi rahmet ve minnetle anıyor, muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)