GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GEÇİCİ GÖREV GÜCÜ BÜNYESİNDE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN 5 EYLÜL 2011 TARİHİNDEN İTİBAREN BİR YIL DAHA UNIFIL HAREKATINA İŞTİRAK ETMESİ HUSUSUNDA ANAYASANIN 92 NCİ MADDESİ UYARINCA HÜKÜMETE İZİN VERİLMESİNE DAİR BAŞBAKANLIK TEZKERESİ (3/3)
Yasama Yılı:1
Birleşim:3
Tarih:05.07.2011

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDİ GÖNÜL (Antalya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime başlarken 24'üncü Yasama Döneminin ülkemiz için, milletimiz için hayırlı olmasını diliyor ve Sayın Meclis Başkanımızı yeni görevinden dolayı gönülden kutluyor, Türkiye Büyük Millet Meclisine de başarı dolu yeni bir dönem temenni ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, maalesef 2 uzman çavuşumuzu kaybettik. Bunlar, Adana Kozan 1986 doğumlu Piyade Uzman Çavuş Murat Özkanoğlu ve Kayseri Pınarbaşı 1985 doğumlu Piyade Uzman Çavuş Yahya Karakaya'dır. Bu her 2 uzman çavuşumuz bu sabah 07.00 sularında sivil kıyafetlerle şehir merkezindeki evlerinden çıkarken teröristlerin silahlı saldırısına muhatap olmuşlar, çok yakın mesafeden, tabancayla şehit edilmişlerdir. Kendilerine rahmet diliyorum. Bu menfur olayı, bu cinayeti telin ediyorum ve biraz evvel Sayın Başkanımızın da ifade ettiği gibi -amaçlarının gerçekleşmesi- şehitlerimizin vatanımızın birliği, devletimizin yücelmesi ve halkımızın refahı için yaptıkları bu fedakârlıkların Meclisimiz tarafından da yeterince takdir edileceğine olan inancımı burada ifade etmek istiyorum.

Ayrıca Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinden Şemdinli yönüne giden askerî konvoydaki bir aracımız da trafik kazası yapmış, 8 erimiz yaralanmıştır. Onlara da acil şifa diliyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü Bünyesinde     -hâlen bulunan- Türk Silahlı Kuvvetlerinin 5 Eylül 2011 Tarihinden İtibaren Bir Yıl Daha UNIFIL Harekâtına İştirak Etmesi Hususunda Anayasanın 92 nci Maddesi Uyarınca Hükûmete İzin Verilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi'nin gerekçesini açıklamak üzere huzurunuzda bulunuyor ve yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Zengin doğal kaynaklara ve müreffeh bir gelecek potansiyele sahip olan Orta Doğu maalesef yıllardır karışıklık ve çatışmalar içerisindedir. Orta Doğu'yla olan siyasi, ekonomik ve tarihî, beşerî ve kültürel bağlarımızın yanı sıra bölgesel gelişmelerin iç ve dış politikamız üzerindeki yansımaları nedeniyle bu bölgede olup biten gelişmelere kayıtsız kalmamız elbette mümkün değildir. Aynı şekilde, başta komşularımız olmak üzere, bölge ülkelerinde barış, güvenlik, istikrar ve refahın hâkim kılınması ile Türkiye'nin millî çıkarlarının savunulması ve ilerletilmesi arasında mutlak bir ilişki mevcuttur. Türkiye, bu doğrultuda Orta Doğu'daki sorunların diyalog ve uzlaşı yoluyla çözülmesine öncelik vermekte, çatışma yerine dayanışmanın ve iş birliği kültürünün hâkim kılınmasını amaçlamaktadır. Ülkemiz, bu yükümlülüklerini gerek tek başına bir güç olarak gerekse mensubu olduğu uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla barışçıl, ilkeli ve etkin bir dış güvenlik politikası izlemek suretiyle yerine getirme gayret ve çabası içerisinde hareket etmektedir.

Sayın milletvekilleri, Lübnan ile olan ilişkilerimize gelince, Orta Doğu'nun huzuru açısından Lübnan ile ilişkilerimiz son derece önemlidir. Esasen, Lübnan, tüm bölgenin istikrarı bakımından kilit mevkide olan bir ülkedir. Malumunuz olduğu üzere 90'lı yılların başlarında nispi bir toparlanma dönemi yaşayan Lübnan, 2006 yılında yeniden kan, gözyaşı ve büyük bir tahribata maruz kalmıştır. Bu çerçevede, Türkiye, 2006 yazında yaşanan geniş bir bölgeye yayılma ve ciddi boyutlar kazanma emareleri gösteren İsrail-Lübnan Savaşı'na son verilmesi ve ateşkes sağlanması için yoğun çaba sarf etmiş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 11 Ağustos 2006'da aldığı 1701 sayılı Karar'ı uyarınca Lübnan'da barışın tesisi ve idamesi amacıyla uluslararası bir güvenlik gücü oluşturulmasında aktif rol oynamıştır. Bu kapsamda, Türkiye, Lübnan'daki insancıl sorunların hafifletilmesi için gerekli katkıda bulunmuş, Lübnan ve Filistin halkına acil insani yardımlarını sürdürmüştür. 24-25 Temmuz 2006 tarihinde personel nakliye gemisinden müteşekkil tahliye görev birliği, Lübnan'da yaşanan çatışmalar nedeniyle can güvenliği kalmayan vatandaşlarımızı Beyrut'tan Mersin'e tahliye etmiştir. Bu süreçte, Lübnan'dan 2 bin vatandaşımızın Türkiye'ye dönüşünün yanı sıra 10 binden fazla üçüncü ülke vatandaşının Türkiye üzerinden tahliyesi sağlanmıştır. Bunun yanı sıra TCG Bafra (F505) korveti, insani yardım amacıyla bağışlanan ilaç ve tıbbi malzemeleri 30 Temmuz 2006'da Beyrut-Lübnan'a intikal ettirmiştir. Bu kararın uygulamaya yönelik en önemli sonucu "UNIFIL" adı verilen ve şu anda tezkerenin konusunu teşkil eden Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'dür.

UNIFIL'in görevi, genel olarak, çatışmaların sona erdirilmesi ve ateşkesin izlenmesi, insani yardımların sivillere ulaştırılması, Lübnan'ın isteği üzerine sınırların güvenliği ve Hükûmetin rızası olmadan ülkeye silah girişinin engellenmesi hususunda yardımcı olunması olarak tespit edilmiştir. Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerden, bahse konu kararda belirtilen görevlerin yerine getirilmesi maksadıyla UNIFIL unsurlarını desteklemek üzere ilave birlik tahsis etmeleri talep edilmiştir. Birleşmiş Milletlerin, bahsettiğim görevler dışında, UNIFIL bölgesinde silahlı unsurların silahtan arındırılması dâhil hiçbir görevde kullanılmayacağını karara bağlamış olduğunu da hepinize bir kere daha hatırlatmak isterim.

Lübnan'daki siyasi ortam ile güvenlik ortamının ülkedeki askerî unsurlarımızın görevlerini sürdürmeleri bakımından da uygun olduğu değerlendirilmektedir. Lübnan makamlarının doğrudan talepleri ve bölgedeki güvenlik durumu dikkate alınarak, Hükûmetimizin önerisi üzerine, yüce Meclisimiz 5 Eylül 2006 tarihinde aldığı 880 sayılı Karar'la -Türkiye'nin- hudut, şümul ve miktarı Hükûmetçe belirlenecek Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının UNIFIL'e iştirak etmesini onaylamıştır. Bu çerçevede UNIFIL'in deniz ve kara güçlerine katkıda bulunduğumuz birlik ve gemiler 2006'dan itibaren bölgeye konuşlandırılarak görevlerine başlamışlardır. Türkiye, UNIFIL Deniz Görev Kuvvetine, mevsim şartları göz önünde bulundurularak kırk beşer günlük periyotlarla bir firkateyn veya bir korvet veya bir hücumbot ile katkı sağlamaktadır. Hâlihazırdaki katkımız ise bir hücumbottur. Sur şehri yakınındaki Eş Şatiye kasabasında 261 personel ile istihkâm inşaat birliği konuşlandırılmıştır. Ayrıca UNIFIL'in Lübnan'daki Nakura karargâhında 3 ve Deniz Görev Kuvvetinde de 1 olmak üzere toplam 4 karargâh subayımız görev yapmaktadır.

Mersin Limanı, 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı doğrultusunda UNIFIL'e katılan ülkelerin kullanımı için tayin edilmiş liman olarak açıklanmıştır. Ayrıca, İskenderun Limanı ise 2008 Ağustos ayı sonundan bu yana lojistik destek sağlanması maksadıyla kullanılmaktadır.

Türk istihkâm inşaat bölüğü 20 Ekim 2006 tarihinden bu yana UNIFIL tarafından icra edilen görevler kapsamında ana ikmal yollarının yenilenmesi ve bakımı, helikopter pisti yapımı ve bakımı, altyapı faaliyetlerinin icra edilmesi, var olan bina ve yapıların rehabilite edilmesi, yeni yapıların inşası, sığınak inşası gibi 221 adet proje ile Lübnan-İsrail hattında 14 adet sınır taşı inşa görevini tamamlamıştır.

Türk istihkâm inşaat bölüğümüz, UNIFIL tarafından verilen görevlerine ilave olarak icra ettiği sivil-asker iş birliği faaliyetleriyle de bölge halkının takdirini kazanmıştır. Bu kapsamda, belde, köy, Sur merkezinde 27 adet jeneratör ihtiyaç sahibi okul ve belediyelere montajı yapılarak teslim edilmiş, 14 adet çocuk oyun parkı tesis edilmiş, 13 adet bilgisayar dershanesi açılarak toplam 130 bilgisayar kullanıma sunulmuş, 5 dershanede kadın eğitim merkezi kurulmuş, belde ve köy yollarının genişletilmesi maksadıyla 9 alanda yol bakım onarım çalışması yapılmış, bir caminin bakım ve onarımı tamamlanmıştır. Bir okula konferans, tiyatro salonu düzenlemesi yapılmış, yapılan sağlık taramasında -muayenede- 5 binden fazla sivil hasta muayene edilmiştir. Sonuç olarak sivil-asker iş birliği alanında 105 adet proje hayata geçirilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin bu bölgeye yaptığı yardım askerî birliğimizin faaliyetlerinden ibaret de değildir. TİKA, Sayda şehrinde 14 bin metrekare kapalı alanı olan bir hastane inşa etmiştir ve bu hastanenin teçhizatı, yatakları tamamen Türkiye tarafından karşılanmıştır. Buradaki sarf edilen para 17 milyon dolardan fazladır.

Ayrıca, üç beldede TİKA, 40 kilometre su şebekesi deposu ve 2.300 metre de yol yapmıştır. Bunun dışında TİKA, Trablusşam Mevlevihanesi'ni ve Saat Kulesini restore etmiş, Al Burah Belediyesi'ne bir ambulans hediye etmiştir. 2010 yılı kalkınma yardımıysa 26 milyon dolardan daha fazladır.

UNIFIL'e katılan istihkâm inşaat bölüğümüz ve deniz birliklerimizin masraflarının geri ödenmesi konusunda Türkiye ile Birleşmiş Milletler Sekreteryası arasında mutabakat muhtırası ve yardım mektupları imzalanmıştır. Bu çerçevede askerî unsurlarımızın masrafları Birleşmiş Milletler tarafından karşılanmaktadır. Buna, askerlerimize ilave olarak ödenen harcırahlar dâhildir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesi ışığında barışı destekleme harekâtına destek vererek dünya ve bölge barışına katkıda bulunmaya devam etmektedir.

UNIFIL'de, Türkiye dâhil tüm ülkelerden toplam 12 bin civarında personel görev yapmakta olup, Türkiye'nin yanı sıra UNIFIL'e kuvvet katkısı sağlayan ülkeler şunlardır: Belçika, Bangladeş, Danimarka, Belarus, Sırbistan, Brezilya, Kamboçya, Sri Lanka, Nijerya, Brunei, Çin, Hırvatistan, El Salvador, Fransa, Makedonya, Almanya, Gana, Yunanistan, Guatemala, Macaristan, Hindistan, Endonezya, İrlanda, İtalya, Malezya, Nepal, Portekiz, Katar, Kore, Sierra Leone, Slovenya, İspanya, Tanzanya.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Lübnan'ın sosyopolitik dokusunun hassas dengeler üzerinde kurulu olduğu, gerek bölgesel konjonktürün gerek Lübnan iç siyasetinin parametrelerinin karmaşık ve zor olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. İsrail ile Lübnan arasındaki mevcut sorunlar, Lübnan Özel Mahkemesi süreci ve özellikle Suriye'de meydana gelen olaylar mevcut gelişmelerin seyrini dramatik bir şekilde etkileyecek potansiyel bir güce sahiptir. Böyle bir ulusal ve bölgesel konjonktürde Lübnan'da huzur, sükûnet ve istikrarın korunması her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. Bu nedenle UNIFIL'in bugüne kadar başarıyla ifa ettiği görevinin devamına ihtiyaç bulunmaktadır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı'nın uygulamaya konulmasının ve genişletilmiş UNIFIL'in göreve başlamasının ardından Lübnan-İsrail sınırında ve bölgede sağlanan güvenlik ve istikrar hâlen devam etmektedir. Taraflar 1701 sayılı Karar çerçevesinde tesis edilen ateşkese uymuşlardır. Lübnan ordusu Güney Lübnan'a konuşlanmış, UNIFIL görev yönergesiyle hareket konsepti ve angajman kurallarına tanınan işlevleri çerçevesinde barış, güvenlik ve istikrarın idamesine katkıda bulunmaya devam etmiştir.

Lübnan, kendisine has sosyal yapısı ve işleyen anayasal sistemi sayesinde birçok bölge ülkesini etkisine alan halk hareketlerine teşebbüs etmemiştir, bölgenin içinde bulunduğu bu karmaşık ortamda dahi hükûmet kurma başarısını göstermiştir. Dolayısıyla, bu sorunlara zaman içerisinde diyalog ve uzlaşı yoluyla kalıcı çözümler üretilebilmesi için UNIFIL'in katkısıyla sağlanan istikrar ortamının sürdürülmesi gerekmektedir. Bu husus sadece Lübnan için değil bölge açısından da büyük önem taşımaktadır. Lübnan'da istikrarın bozulmasının bölge istikrarını da olumsuz etkileyeceği daha önceki olaylardan ve tecrübelerden sabittir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı'yla UNIFIL'in görev süresi geçici olarak bir yıl olarak belirlenmiş, bu sürenin gerekli görülmesi hâlinde her yıl uzatılması kararda öngörülmüştür. Bugüne kadar Lübnan ve İsrail sınırında istikrar sağlanmasına önemli bir katkıda bulunan UNIFIL görev süresi her yıl düzenli olarak uzatılmıştır. Görev Gücünün süresinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından 31 Ağustos 2011 tarihinden itibaren bir yıl süreyle daha uzatılması beklenmektedir.

Bu değerlendirmeler ışığında, Lübnan makamlarının doğrudan talepleri ve bölgedeki güvenlik koşulları da dikkate alınarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin UNIFIL görev süresinin uzatılması yönünde karar alması hâlinde hudut, şümul ve miktarı Hükûmetçe belirlenecek Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı ve 880 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı'yla tespit edilen ilkeler kapsamında 5 Eylül 2011 tarihinden itibaren bir yıl daha UNIFIL Harekâtı'na iştirak etmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükûmet tarafından yapılması için Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca izin verilmesini yüksek takdirlerinize sunuyor, hepinize saygılarımı arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)