GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:01.03.2024

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan teklifin 21'inci maddesi üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bugün 1 Mart. Yirmi bir yıl önce bugün, yüce Mecliste milletvekillerimiz tarihî bir karara imza attılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi emperyalizmin derin ve karanlık amaçlarına karşı güçlü bir irade sergiledi. Getirilen tezkereye "hayır" diyerek Türkiye'yi bir bataklığa saplanmaktan kurtaran tüm milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, yirmi iki yıllık AK PARTİ iktidarında 7 ayrı yargı paketi görüşüldü, kanunlaştı. Yaptığınız düzenlemeler sorunları çözememiş olmalı ki sekizinci yargı paketiyle karşımızdasınız. Düzensiz, karmaşık içeriğe sahip olan ve adını "torba kanun" koyduğunuz bir yasama tekniğini olağan hâle getirdiniz, halkın sorunlarını çözmeyen, sadece rant düzenini besleyen yasaları birer birer kanunlaştırmaya başladınız. Bu düzenlemede isterdik ki savcı ve hâkim sınavlarında torpilin, yargı atamalarında ise siyasi müdahalenin önünü kesecek önlemleri, adliye koridorlarını dolduran yaklaşık 5 milyon dava dosyası için çözüm önerilerini, Sivas davası gibi insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımını ortadan kaldıran düzenlemeleri, siyasi iktidar tarafından yönlendirilen yüksek yargı organları arasındaki savaşı, yargı darbesini bitirecek reformları, on beş yılda ikiye katlayan ve 22 milyonu aşan icra ve iflas dosyaları için çözüm önerilerini, yüksek yargı organlarında kadın ve erkeklerin eşit olarak görev almasını sağlayacak yenilikleri görmek isterdik ama göremedik.

Değerli milletvekilleri, ülkenin her yerinde şiddet artıyor, kadın cinayetleri artarak devam ediyor, sokaklarımız âdeta çete savaşlarına teslim olmuş durumda, istismar vakalarının önüne geçilemiyor. Bu korkutan tablonun temel nedeni adalete olan güvenin azalması, işlemeyen sistem nedeniyle herkesin kendi adaletini yaratmaya çalışması. Geciken adalet sadece bireyleri etkilemekle kalmıyor, toplum vicdanını da yaralıyor. 25 kişinin hayatını kaybettiği Çorlu tren kazası davası altı yıldır sürüyor. Sivas Madımak davası hukukun tüm normları yok sayılarak otuz yıl sonra zaman aşımına uğradı. 301 madencimizin hayatını kaybettiği Soma davası sekiz yıl sürdü. Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Değerli milletvekilleri, biliyorsunuz Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı 2012 yılında tanındı. O tarihten bu yana Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru sayısı 580 bini buldu. Bu başvuruların yaklaşık 145 bini zamanında görülmeyen davaların yarattığı hak ihlallerine ilişkin, yüksek mahkeme bu nedenle başvuruların yüzde 76'sını haklı buldu. Bugüne kadar getirdiğiniz yargı paketleri sorunları çözmüş olsaydı hukuk adına böyle bir tabloyu yaşıyor olmazdık. Ülkemizin ve adalet sisteminin içine sürüklendiği sorunları sadece ülkemizdeki tablo değil uluslararası veriler de gösteriyor. Bir veriyi paylaşmak isterim: Ülkelerin hukukun üstünlüğüne bağlılıklarını ölçen 2023 Hukukun Üstünlüğü Endeksi Raporu'na göre Türkiye 142 ülke arasında 117'nci sırada. Bu sıralamada Guatemala, Angola, Kolombiya gibi ülkelerin altında yer alıyoruz.

Değerli milletvekilleri, üzerinde söz aldığım sekizinci yargı paketinin 21'inci maddesi kanun yollarına başvuru süreleri hakkında. Bu maddeyle 5271 sayılı Kanun değiştirilmektedir. Kanun yollarına başvuru süreleri ve bu sürelerin tebliğlere uyumu düzenlenmektedir. Teklifte olumlu görülebilecek sayılı maddelerden biridir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Timisi Ersever, lütfen tamamlayın.

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Devamla) - Teşekkür ederim.

Ancak asıl sorun şudur: Kanun teklifinin hemen hemen tamamı partimizin muhalefet şerhinde yer aldığı gibi Anayasa'ya aykırıdır. 9 farklı kanun ve 1 kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngören bu torba kanun düzenlemesiyle son yargı krizinde olduğu gibi, AK PARTİ iktidarı bir kez daha Anayasa'yı yok saymaktadır. Anayasa'nın temeli olan ve 2'nci maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesiyle birlikte Anayasa'nın 17'nci maddesi de ihlal edilmektedir. Dolayısıyla bu kanun teklifine "yargı paketi" yerine "Anayasa'yı ihlal paketi" demek daha doğru olacaktır.

Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)