GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:01.03.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA MEHMET KAMAÇ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, 1 Mart 2003 tarihinde bu Meclis gerçekten de tarihî bir karar aldı ve bir tezkereye "hayır" dedi. Bu tezkereye "hayır" denilmesinin en büyük aktörü o zamanın CHP'si olsa da sonuçta o gün AK PARTİ Grubunda oturan vicdanlı insanların bile her şeye evet-hayır ikileminden değil de vicdani, insani, siyasi ve ekonomik sonuçlarını da değerlendirerek "yok" diyen, "hayır" diyen -bir cümleyle de şunu söyleyeyim- günahlarının TÜİK tarafından hesaplanmayacağına inanan ciddi bir kesim de vardı, onlar da aslında bir takdiri hak ediyor. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

Evet, 1 Mart 2003 tarihinde bu Meclis kendi içinde oturup tartışıyordu, vicdani kararlar veriyordu, yanlış olana "Yanlış." deniliyordu her taraftan, doğru olana "Doğru." deniliyordu. Ama bir tarihî sözü hatırlatmakta fayda var, rahmetli Deniz Baykal'ın Tayyip Erdoğan'la, Sayın Erdoğan'la konuştuğu bir cümlesi var; diyor ki: "Sayın Erdoğan bana dedi ki: 'Eğer biz bu tezkereyi geçirmezsek bize ambargo uygularlar, bize yaptırım uygularlar.'" Ya, düşünebiliyor musunuz, bir ülkenin başındaki adam kendisine ambargo uygulanacak diye bir yanlışa "evet" der mi? Evet, demek ki denilebiliyormuş, süreç içerisinde bunları gördük.

Bu Meclis çok tezkere çıkardı, buradan belki o günün CHP'sine bugünün de "Ce-Ha-Pe"sine bir şey söylemek gerekir: Hakikaten o günden bugüne geçen bütün tezkerelerde CHP iktidarın arkasına geçti; bence bunu CHP bir eleştiri olarak kabul etmeli. Bu tezkerelerin sonuçlarına dair de aslında bir araştırma önergesi verilmeliydi.

Şimdi, buradan bir şey söylüyorum, Kürdistan bölgesine, güney Kürdistan bölgesine ve 2014'ten sonra da Rojava'ya yönelik 14 tane tezkere çıkarıldı. Her ne kadar gerekçesi ya da bahanesi terör olsa da aslında bu tezkerelerin asıl hedefi Kürtlerdi, Kürtlerin kazanımlarına yönelik adımlar atmaktı. Buna iki örnek vereceğim: 2017'de 25 Eylülde güney Kürdistan'da bir referandum gerçekleşti ve oradaki Kürtler özgür iradesini sandığa yansıtarak "Ben bağımsız olmak istiyorum." deyince sınıra tankları ilk gönderen ve tankları sınıra gönderirken de tezkereyi ortaya koyan bir iktidarla karşı karşıyayız.

İkincisi, Rojava. Ya, Suriye'de elli yıldır diktatörler var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kamaç, lütfen tamamlayın.

MEHMET KAMAÇ (Devamla) - Ama son yılda, sona doğru gittiğimizde, 2014'ten beri Irak ve Suriye tezkereleri beraber geçiriliyor. Amaç nedir? Rojava'ya yönelik operasyonlarda oranın mukim halkı olan, binlerce yıldır orada yaşayan Kürtleri yerinden etmek ve Türkiye'nin desteklediği çetelere orada bir alan yaratmak. Ya, siz, hâlen, geçen sene binlerce canımızı kaybettiğimiz deprem bölgelerinde inşa ettiğiniz binaları kendi vatandaşınıza milyonlarca liraya satarken orada çetelere briketten evler yapıyorsunuz, orada -sözüm ona- buradaki Kürtler ile Suriye arasında Arap çetelerden bir bariyer oluşturuyorsunuz, bir kemer oluşturuyorsunuz. Dolayısıyla evet, eksik de olsa biz bu önergeye destek veriyoruz ama bunun bundan sonra çıkarılacak önergelere de, bugüne kadar çıkarılan bütün önergelere de teşmil edilmesini diliyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)