| Konu: | 1 Mart Bosna Hersek'in Bağımsızlık Günü'ne, 1-7 Mart Yeşilay ve Deprem Haftalarına, İzmir Menemen Müftülüğünün "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" adı altında düzenlediği programa ve İsrail'in yüz kırk altı gündür abluka ve saldırı altında tutarak Gazze'yi kıtlığa sürüklediğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 01.03.2024 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün 1 Mart, dost ve kardeş ülke Bosna Hersek'in bağımsızlık günü. 1 Mart 1992'de bağımsızlığını kazanan Balkanların yükselen değeri Bosna Hersek devletini ve Boşnak halkını tebrik ediyor, muhabbetle selamlıyorum.
Toplumun ve bilhassa gençlerin bağımlılık konusunda bilinç ve farkındalık düzeyini artırmak için her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında idrak ettiğimiz Yeşilay Haftası içerisindeyiz. Bireye, aileye ve topluma büyük zararları olan, bağımlılık yapan maddelerin sebep olduğu sonuçların maddi ve manevi olarak telafisi mümkün olmayan kayıplara yol açacağına dikkat çekmek istiyorum. İYİ Parti olarak, gençlerimizi bu bağımlılıktan uzak tutmak için farkındalığı yüksek politikalar üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz.
Toplumda deprem bilincinin oluşması, deprem öncesine, esnasına ve sonrasına hazırlıklı olunması ve deprem tehlikesinin kamuoyunun gündeminde kalması amacıyla her yıl 1-7 Mart tarihleri arası Deprem Haftası olarak belirlenmiştir. Deprem, bölgemizin bir gerçeğidir ve bu gerçeğe göre tedbir alarak yaşayabilme becerisini geliştirmek durumundayız. Daha önce de ısrarla ifade ettiğimiz gibi, bir kez daha çağrımızı önemle tekrarlıyorum: Hükûmeti konuya hassasiyetle yaklaşmaya ve yeni acıların yaşanmaması için gün geçirmeden denetimleri artırarak tedbir almaya davet ediyorum.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin üniter ve millî yapısıyla kavga içinde olanlar, çocuklarımıza nüfuz etmek suretiyle cumhuriyet değerlerini değiştirme gayretlerini sürdürmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini, Anayasası'nı ve değerlerini hazmedemeyenler her geçen gün yeni bir skandalın tarafı olarak ortaya çıkmaktadır. İzmir Menemen Müftülüğü "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" adı altında öğrencileri cumhuriyet rejiminin İzmir'deki sembol ismi şehit Mustafa Fehmi Kubilay'ın katledildiği Menemen olaylarının başını çeken bir hainin mezarına götürmüştür. Düzenlenen programda, Kubilay'ı şehit eden bu hainden övgüyle söz edilmiştir. Çocuklarımızı karanlık ve sapık düşüncelerle zehirleme amacı güdenler rejime karşı ayaklanmanın mimarlarından olan bu hain için methiyeler düzerek niyetlerini açıkça ortaya koymaktadırlar. Rejim karşıtı isyanlarını İslami bir kimliğe büründürmeye çalışıp bu ülkenin çocuklarının ve gençlerinin devlete bakış açılarını değiştirmeyi marifet sayanlar hem yüce dinimize hem de aziz milletimize ait değerleri tahrif etme niyetindedir, bu tahrifata maalesef çocuklarımız alet edilmektedir. Bu topraklarda kimsenin sözde "Değerlerime Sahip Çıkıyorum" adıyla hainleri, isyancıları ve devlet-millet düşmanlarını meşrulaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak, millî ve üniter yapısını muhafaza ve müdafaa edecektir. Cumhuriyetin değerlerini hazmedemeyenlere Atatürk'ün Gazi Meclisinden hatırlatmak istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti sizin sığ ideolojiniz ile neye hizmet ettiği açıkça belli olan emellerinizle ve devlet düşmanı tutumunuzla yıkılmayacak kadar sağlam bir temel üzerine kurulmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri dün, İsrail'in yüz kırk altı gündür abluka ve saldırı altında tutarak kıtlığa sürüklediği Gazze'de İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu gıda yardımı bekleyen 104 Filistinli hayatını kaybetmiş, 760 kişi de yaralanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Usta, lütfen tamamlayın.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.
Son beş aydır Filistin'de yaşanan katliam karşısında her gün olduğu gibi bugün de hayatını kaybeden Filistinlilere rahmet diliyor, yaralılara acil şifalar temenni ediyorum.
Gazze'deki zulüm arşı aşmıştır. Bu zulüm karşısında eğer insanlığın dili olsaydı gök gibi gürler ama yine de az kalırdı, eğer kanayan vicdanlar gözyaşı dökseydi her bir kum tanesinin üzeri sağanak olup taşar ama yine de yetmezdi. Sussak gönlümüz razı değil, konuşsak tesiri yok; tüm dünya gözünü yummuş, kulağını tıkamış, film seyreder gibi katliamı izlemeye devam etmektedir. 7 Ekimden itibaren yapılan tüm diplomatik çağrılar sonuçsuz kalmış, uluslararası camialar İsrail için somut bir adım atmamış, ciddi bir yaptırımda bulunmamıştır. Zulüm karşısında susan tüm dilsiz şeytanları lanetliyorum, Allah'ın gazabı ve hiddeti masum insanlara kıyanların ve sessiz kalanların üzerine olsun.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.