GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 1 Martta ne yapılmak istenip ne olduğuna, 1 Mart tezkeresine ve sonrasında Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin yaptıklarına ve "1 Mart tezkeresi geçmeliydi." diyen siyasi lider Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:01.03.2024

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 1 Mart, bundan yirmi bir sene önce bu yüce Mecliste gerçekten lider sultasına rağmen direnen iktidar partisine mensup bir kısım milletvekilleri ile muhalefet partisinde bulunan milletvekillerinin ortaya koymuş olduğu dayanışmayla, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihinde son derece önemli bir gün yaşadık. Her konuya sahip çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili arkadaşlarımızın belki de Adalet ve Kalkınma Partisi tarihindeki en hayırlı işi burada yâd etmekten çekiniyor olmaları ya da gündemlerine almamış olmalarını da doğrusu şaşkınlıkla karşılamaktayım. 1 Martta ne yapılmak istendi, ne oldu? 1 Martta yaklaşık 50 binin üzerinde Amerikan askerînin Türkiye'nin havalimanlarından girerek bu ülkeye 50 bin Amerikan postalının basılmasının altyapısı hazırlandı. 1 Martta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı olmamasına rağmen, uluslararası hukuka göre alınmış bir karar olmamasına rağmen, binlerce kilometre öteden gelen Amerika'nın âdeta haydutça "Burada benim çıkarlarım var. Dolayısıyla ben meşru müdafaa hakkımı kullanmak için Irak'a gireceğim." gibi bir safsatayla, hele hele "Burada kimyasal silahlar var." yalanıyla âdeta dünyayı uyutarak ve tabii ki yerli iş birlikçilerini uyutarak buraya bir operasyon hazırlığı oldu. 1 Mart tezkeresinin bu Meclisten çıkması için yapılan görüşmelerde Başbakandan, Cumhurbaşkanından, Genelkurmay Başkanından daha çok milletvekili olmayan bir partinin Genel Başkanı Amerika'da devlet teamüllerine aykırı bir şekilde üst düzey protokolle karşılandı. Hatta, rivayetlere göre, bir yemek masasındaki peçetenin üzerine 1 Mart tezkeresi ve sonraki süreç kurgulandı, belli sözler verildi. İlgili Genel Başkan Türkiye'ye geldiği zaman hem kendi parti grup toplantısında milletvekillerini bire bir markaja alarak "Bakın, bu 1 Mart tezkeresi çıkmazsa memurlarımıza verecek maaş bulamayız. Onun için bu tezkere çıkmalı." dedi.

Buradan bizim bazı sonuçlar çıkarmamız lazım: Demek ki liderler her şeyin en iyisini bilmiyormuş, demek ki sıkı sıkı parti sadakati her zaman doğru sonuçlar doğurmuyormuş, demek ki vicdan sahibi 15-20 milletvekili dahi direnerek bu ülkenin kaderini değiştirebiliyormuş. Biz eğer bu sonuçları çıkaramazsak bugün gitgide etkisiz hâle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin fonksiyonunu ve rolünü iyi bir noktaya getirememiş oluruz diye düşünüyorum. Onun için, milletvekili görevinin ne kadar kutsal bir şey olduğunu 1 Mart tezkeresinden biliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Dolayısıyla, ben, 250 ret oyu veren milletvekillerinden Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerini ve bu 250 reddin içerisinde olan Adalet ve Kalkınma Partisinin ret oyu kullanan bütün milletvekillerini burada millet adına, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına tekrar saygıyla selamlıyorum. Çünkü o dönemde de rahmetli Erbakan Hoca Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerini -bilmiyorum, sizler de o dönemlerde herhâlde milletvekilliydiniz Sayın Başkanım- bire bir arayarak ya da tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak "Şayet bu 1 Mart tezkeresi geçerse yedi sülaleniz ömür boyu alnını secdeden kaldırmasa dahi bu vebalden kurtulamazsınız." baskısıyla ancak o kadar milletvekilini ikna etmişti. Ama siyasi ikbal peşinde olan liderlerin perde arkasında ne tür pazarlıklar yaptığını, hangi pazarlıklar sebebiyle bu tezkereyi buradan çıkarmak için baskı yaptıklarını elbette bilemiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihazı tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Dolayısıyla, siyasi ikbal endişesi olan liderlerin uluslararası arenada kendi ülkeleri için de ciddi bir tehdit olduğunu bu vesileyle yeniden tespit etmek durumundayız. Onun için kuvvetler ayrılığı önemlidir, onun için milletvekilinin bağımsızlığı önemlidir, onun için yürütmenin dengelenmesi, denetlenmesi, şeffaf olması, karar mekanizmalarının bir kişinin iki dudağı arasında olmaması son derece önemlidir. Bu yüce Meclis 1 Mart tezkeresini İç Tüzük'ün sağladığı bir imkânla, kabul oyları çok olduğu hâlde, reddetmesine rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti ne yaptı? İncirlik'ten binlerce sortiyle Irak'ta 1 milyondan fazla insanın katledilmesinin ortağı oldu maalesef, orada kadınların tecavüze uğramasının, yerlerinden yurtlarından edilmesinin müsebbibi oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, son kez uzatıyorum.

Buyurun.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Yirmi iki yıldır, yirmi üç yıldır Irak hâlâ siyasi istikrara kavuşmamışsa ve hâlâ bir kaos içerisinde ise elbette 1 Mart tezkeresi bu yüce Mecliste reddedilmiş olmasına rağmen kendi yetkilerini kötüye kullanarak İncirlik'ten binlerce sortiye müsaade eden dönemin iktidar sahiplerinin vebali vardır ki Sayın Cumhurbaşkanımız bugün bile hâlâ "1 Mart tezkeresi geçmeliydi." dediği için kendisine bir itham olarak söylemiyorum. 1 Mart tezkeresinin geçmesi için en fazla mücadele eden siyasi lider Recep Tayyip Erdoğan'dı. Bu ülke topraklarına 50 bin Amerikan askerinin postalının basmasının müsebbibi olmak için çok uğraştı ama o Adalet ve Kalkınma Partisi içerisindeki vicdan sahibi bir avuç milletvekili belki de Tayyip Erdoğan'ı bu vebalden kurtardı ama başka hangi veballerin sebebi oldu, onu da önümüzdeki tarihî süreçler gösterecek diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.