GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:66
Tarih:29.02.2024

HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 4'üncü maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına verilmiş olan önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım.

Söz konusu maddeyle, bu kanunda Türk Ceza Kanunu'nun 220'nci ve 314'üncü maddelerinde Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda yapılacak değişiklik uyarınca, fıkradaki 220'nci maddeye yapılan atıf 314'üncü madde olarak değiştirilmektedir. Bu madde usuli bir düzenleme olup bu konuda kanun teklifinin 10'uncu ve 11'inci maddeleri görüşülürken şerhlerimizi ifade edeceğiz. Esasen temas etmek istediğim konu... Bu torba kanun böyle alelacele huzura niye geldi, biliyor musunuz? Sayın Adalet Bakanı bir televizyon demecinde gündemi değiştirmek için sekizinci yargı paketinin Meclise sunulacağını ifade etmiş ve bu seçim öncesinde de alelacele bu kanun taslağını bu Meclisin başına bela etmiştir.

Sayın milletvekilleri, ben burada Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanan yapay kriz konusunda bir şeyler söylemek istiyorum. Yakın zaman önce, aslında farklı alanlarda görev yapan iki üst düzey mahkeme olarak Anayasa Mahkemesi ve Yargıtayın birbirlerinin görev alanlarına nasıl kolaylıkla tecavüz edebildiğine, en alt düzeydeki yargı organı mahkemenin en üst düzeydeki mahkemenin kararına uymayacağını nasıl kolaylıkla açıklayabildiğine, cumhuriyetin ve Anayasa'nın koruyucusu, Türkiye'nin en büyük başsavcısı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bu konuda nasıl dilsiz bir hâle geldiğine, ülkede yürütme erkini temsil eden Cumhurbaşkanının üst düzey mahkemenin kararına uymayacağını, saygı da duymayacağını ilan etmesine, bilahare de mahkemeler arasında hakemlik yapacağını ifade etmesine, Cumhur İttifakı ortağının da Anayasa Mahkemesi gibi bir mahkemeyi ve üyelerini teröristlikle itham etmesine şahit olduk. İktidar son zamanlarda krizi fırsata çevirme adına âdeta fırsatı ganimet bilip yeni Anayasa'nın ne kadar gerekli olduğunun altını çizmeye başladı.

Sayın milletvekilleri, şimdi burada sormak istiyorum: Paranız, sermayeniz olsa en üst düzey mahkeme üyelerinin teröristlikle suçlanabildiği, hukuk güvenliği olmayan böyle bir ülkede yatırım yapar mısınız? Yatırım yapacak insanlara sorun, herkesin bir hukuk talebi var, herkesin elindeki hakların yitirilmemesi talebi var. Ekonomik refah ve bunun topluma yayılması doğrultusunda hukuk ve ekonominin birbirlerini tamamlamaları esastır. Ekonomik sistemin sağlıklı işleyebilmesi, ihtiyaçların karşılanmasına olduğu kadar etkin bir hukuk sisteminin varlığına da bağlıdır. Ülkemiz cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Hukukun üstünlüğüne dair ölçekler geliştiren ve itibar edilen endekslere bakıldığında Türkiye ciddi bir gerileme yaşamaktadır. Hukuk devletindeki gerileme ile ekonomik göstergelerdeki gerileme, yatırımların azalması, işsizliğin artması, eğitimden sağlığa, tarımdan ulaştırmaya tüm kamu hizmetlerinin niteliğinin ve kalitesinin zayıflaması arasında doğrudan bir bağ olduğu açıktır. Sonuçta, öngörülebilir, şeffaf, kaliteli ve etkin çalışan bir yargı sistemi ekonomik faaliyetlerin en önemli güvencesini oluşturmaktadır.

Değerli milletvekilleri, toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün artarak etkisini ağır bir biçimde göstermektedir. Eğitimden sağlığa, ekonomiden adalete, özgürlükten güvenliğe, akla gelen her alanda yaşanan çok yönlü kriz hâli vatandaşların sadece gündelik hayatlarını olumsuz etkilemekle kalmamakta, geleceğe yönelik umutlarını da yok etmektedir. Bu krizin en önemli sebebi kuşkusuz "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" adı altındaki keyfî ve kural tanımaz sistemsizliktir. Dolayısıyla, ülkemizi içinde bulunduğu kutuplaşmalar ve ekonomik krizden çıkartacak, böylesine kaotik ortamların bir daha yaşanmasının önüne geçecek tek sistem güçlendirilmiş parlamenter sistemdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Olgun, lütfen tamamlayın.

HAKAN ŞEREF OLGUN (Devamla) - Her ne kadar AK PARTİ iktidarı ve Sayın Cumhurbaşkanı parlamenter sistem karşıtı gibi görünse de eğer siyasette partisinin ve kendisinin ömrünü uzatmak istiyorsa bu başkanlık sisteminden bir an önce kurtulması lazım. Başkanlık sistemi Türkiye'ye çok büyük bir kötülük yapıyor ama inanıyorum ki dillendirmeseler de parlamenter sisteme geçişi kendileri de istemektedirler. Hukukta adaletin tesisi, devlette, şeffaf, denetlenebilir ve verimlilik odaklı bir kamu yönetimi anlayışı gerek ekonomide refahın gerekse toplumda huzurun sağlanmasında olmazsa olmaz bir unsurdur. Devlet hukukunun güçlü olduğu ve adaletin her zaman sağlandığı bir ülkede ekonomi de toplum sağlığı da iyi ve güçlü olacaktır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)