GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:66
Tarih:29.02.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA SEVİLAY ÇELENK (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında burada iki konu birlikte konuşuluyor. Biri, nüfusun artışındaki düşüş ve diğeri de göç ve mülteci meselesi. Nüfusun artışı söz konusu olsa belki yine bir şekilde ilişkilendirebilirdik ama burada da bir ilişki kuruluyor elbette fakat bu ilişki, biraz problemli bir ilişki.

Gerçekten bir ülkenin kendi nüfusunu planlarken dikkate alacağı birçok kriter var. Nitekim, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) nezdinde bizim Mecliste kontak parlamenter olarak bulunuyorum ve bir ülkenin kendi kapasitesini gerçekleştirecek biçimde bir nüfus planlaması yapması meselesi bu çerçevede pek ele alınmıyor. Onun için ben doğrudan bu göçle ilgili meseleye geçmek istiyorum; o diğeri, diğer bir başlık altında konuşulması gereken bir konu.

Göç meselesi... Elbette ki bir ülkeye bazı kaynaklara göre 3,5 bazılarına göre 5 milyon civarında bir göç olmuşsa üstelik bu göç böyle bir Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçiş gibi bir bağlamda, alelacele yaşanmış bir bağlamda gerçekleşmişse ve sıklıkla da hem iç hem dış politikanın pazarlıkları çerçevesinde gerçekleşmişse kontrolsüz bir göçtür, problemler yaratma ihtimali çok yüksek olan bir göçtür ve problem de yaratmaktadır ama bu problemde burada öfkenin adresi hep yanlış bir biçimde -bu önergede de- belki niyet o olmasa bile göçmenlere yöneltiliyor. Suriyeliler ya da -işte, az önceki konuşmalarda satır aralarında şunu da görebilirsiniz- bölgeler arasındaki farklara bakarken de Kürt coğrafyasında bir tarafta nüfus düşüş hızı konuşuluyor, diğer tarafta Kürt nüfusu, Suriyeli nüfusu ve bunların göreli yüksekliği konuşuluyor. Eğer içinizi rahatlatacaksa şöyle bir şey söyleyeyim bir Diyarbakırlı olarak: Bizlerin anne ve babaları zamanında hemen her evde 5-6 kardeş vardı, şimdi kendi kardeşlerime baktığım zaman bazılarımız hiç çocuk yapmama şansımızı kullandık, bazılarımızın 1 ya da 2 çocuğu var. Dolayısıyla bunlar eğitimle, birçok başka faktörle birlikte bölgeden bölgeye zamansal olarak değişebilir. Irklara bağlı olarak kimse "Ben çoğalayım da demografiyi değiştireyim." demez, önce bunu aklımızda tutalım.

Sonuçta göç meselesine, göçmenlik ve mülteci meselesine dönelim. Hepimiz potansiyel göçmeniz, bu dünyada hepimiz potansiyel göçmeniz ve bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Suriyeliler yaşama hakkını kullandılar, yaşamak için savaştan kaçtılar. Bu savaşta ağır sorumluluğumuz var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çelenk, lütfen tamamlayın.

SEVİLAY ÇELENK (Devamla) - Toparlıyorum.

Verdiğimiz tezkerelerle biz o ülkenin altüst olmasına yol açtık, bunu hiç düşünmedik. Nereye gidecekler? 21'inci yüzyılda insanlar evlatlarını toprağı vatan yapmak üzere feda etmeyi kabul etmiyorlar çünkü biliyorlar ki saraylarda yaşayanlar, iş birlikçileri kendi evlatlarını feda etmiyor; ölümü yüceltmek istemiyorlar. Plastik bir torbaya eşyalarını doldurup gidebilecekleri yere gidiyorlar. Bir ülke de onu kendi iç politikasının malzemesi yaptığında oraya gitmeleri kolaylaşıyor. Lütfen, öfkemizi göçmenlere yöneltecek bir biçimde ülke meselelerini konuşmayalım; bunun kışkırttığı bir milliyetçilik var, bir militarizm var ve bu böyle, bu hızla kışkırtıldığı zaman, hele bir de nüfusu artırarak başa çıkmak düşünüldüğü zaman, gerçekten yaşanılmaz bir dünyayla hepimiz baş başa kalırız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEVİLAY ÇELENK (Devamla) - Meseleler bu şekilde ele alınamaz dolayısıyla önergenin bu anlamda aleyhinde görüş bildirmiş oldum.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)