| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 28.02.2024 |
HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, AKP iktidarı şimdiye kadar olduğu gibi hukuk tanımazlığa devam ediyor. Her ne pahasına olursa olsun yasama sürecini hızlandırmak için torba kanun çıkarma yoluna başvurulması -çok ciddi sakıncalar açısından değil- tasarı ya da teklif yasalaştıktan sonra da uygulama sürecinde de sorunlar doğurmaktadır. AİHM, kararlarında bu düzenlemenin Parlamentoda yeterince tartışılıp tartışılmadığını da göz önünde bulundurmaktadır. Örneğin, mahkeme, bir kararında Birleşik Krallık Parlamentosunda yasama sürecinde yarışan çıkarların tartışılmaması ve milletvekilleri tarafından esaslı bir tartışma yapılmamasının ölçülülük ilkesine aykırılığını tespit etmiştir.
Uluslararası standartlarda da belirtildiği üzere, özellikle karmaşık ve tartışmalı konuları düzenleyen yasaların görüşülmesi ve kabulü sürecinde Parlamentoda kapsamlı tartışma olanağı yaratılmalıdır. Temel kanun yöntemi ise bunun tam tersine yol açmaktadır. Bundan başka, Parlamento çoğunluğu, kanun müzakerelerini ortadan kaldırmak amacıyla süreci manipüle etmemelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde torba kanun görüşmeleri genellikle gece geç saatlere kadar -bugün olduğu gibi- sürmekte ve daha önce muhalefetin ve kamuoyunun haberdar olmadığı esaslı değişiklik önergeleri çoğunlukla bu zamanlarda verilip kabul edilmektedir. Torba kanunlar, iktidarın muhalefet ve kamuoyunun denetiminden kaçırmak istediği veya üzerinde ciddi itirazlar olan düzenlemeleri yasalaştırmayı kolaylaştırıcı bir işlev görmektedir. Torba kanun uygulamasının çok sayıda, birbiriyle ilgisi olmayan konuyu düzenlemesi, Parlamentonun teklifi gereği gibi incelemesini de güçleştirmektedir. Bu durum, belli bir olayda uygulanacak kuralın hangi biçiminin yürürlükte olduğunu bulmayı da güçleştirmektedir. Nitekim hem Fransız Danıştayı hem de Belçika Danıştayı torba kanunun hukuki belirlilik ilkesini zedelediği gerekçesiyle bu uygulamayı eleştirmektedir.
Sizin çok ünlü hukukçularınız ve bir dönem hem Adalet Bakanlığı yapmış hem Meclis Başkanlığı yapmış Sayın Cemil Çiçek de bir söyleşisinde diyor ki: "Tabiatıyla torba yasanın beraberinde getirdiği birçok sorun da var çünkü bir kanun maddesini kendi bütününden kopararak bir başka yerde düzenleme yapıyorsunuz. Zaman zaman gözden kaçan hususlar oluyor, bağlantılar tam kurulamıyor, belki yeteri kadar her bir madde üzerinde de durulamıyor." Sizin ünlü hukukçularınızın bile eleştirdiği bu yöntemi hâlâ uygulamaktasınız ve birbiriyle ilgisi olmayan birçok maddeyi, Medeni Kanun'la ilgili maddeyi ceza hukukuyla, ceza hukukuyla ilgili olmayan maddeyi getirip icra hukukuyla, birbiriyle ilgisi olmayan birçok maddeyi bir torbaya dolduruyorsunuz ve bunu da -her nasılsa, her niyeyse, hangi maksatlaysa da- Meclisin tatil olmasına yakın bir güne getirerek Adalet Komisyonunda iki gün, Mecliste iki gün tartışılmaksızın bunu geçirmeyi düşünüyorsunuz. Ondan sonra da bunu "kanunilik ilkesine uygun, hukuka uygun yasa düzenlemesi" diye savunmaya kalkıyorsunuz. Bu nedenle de bu yasanın Mecliste kabulü açısından biz doğal olarak Cumhuriyet Halk Partisi olarak "ret" oyu kullanacağız.
Ancak biraz önce, başka bir Sayın AKP sözcüsü, yapılan birtakım işlemleri ya da birtakım değişiklikleri çok savundu. Oysa bizleri ofisimizde ziyaret eden genç hukukçular, İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi, CMK ücret tarifesinin aynı işlemler için avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen ücretlere eşitlenmesini talep etmektedirler. CMK'nin kamu hizmeti olduğu göz önünde bulundurularak bu hizmet için ödenecek ücretlerden alınan KDV'nin yüzde 1 olmasını ve stopajın kaldırılmasını talep etmektedirler. Hâkim, savcı stajyerleri için staj yapılan dönemde Adalet Bakanlığı tarafından ücret ödendiği göz önünde bulundurularak stajının ilk altı ayını yasal olarak adliyede yapmak zorunda kalan avukat stajyerlerine de staj süresince staj ödemesi yapılmasını talep etmektedirler. Avukatlık Kanunu madde 180'de düzenlenen adli yardım ödemeleri hususunda ise bütçeden yargı harçları içerisinde adli yardıma ayrılan oranın güncellenerek artırılması gerektiğini talep etmektedirler. Bu avukat arkadaşlarımızın talepleri yerine getirilmeksizin buradaki AKP sözcüleri, çok başarılı işler yapmışlar gibi övünmektedirler.
Genel Kurulu saygılarımla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)