GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milletvekillerinin aynı düşüncede olmasının beklenemeyeceğine ancak kullanacakları dile dikkat etmeleri gerektiğine, parti liderlerine karşı hakarete varan sözler söylenmesini doğru bulmadıklarına ve birleşimi yöneten Başkan Vekili Bekir Bozdağ'a ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:65
Tarih:28.02.2024

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin, bu Gazi Meclisin çatısı altında bulunan bütün milletvekilleri değerli ve bizzatihi anlamlıdır. Birbirimizle aynı fikirde olmamız zaten beklenemez, her bir parti ve onun temsilcisi milletvekilleri kendi çerçevesinden meseleleri dile getirirler. Herkesin aynı fikirde olmasını zaten beklemiyoruz lakin birbirimizi eleştirmenin, birbirimize karşı konuşmanın bir üslubunun, bir adabının olması icap eder çünkü biz Gazi Meclisteki vekiller olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir köşesinde izleniyoruz, örnek alınıyoruz; buradaki davranış biçimleri, hitap şekilleri, kullandığımız dil bütün ülkeye ve bütün ülkenin selameti açısından da katman katman yayılıyor ve etki alanı oluşturuyor. O yüzden, kullanacağımız dili dikkatli kullanmak mecburiyetindeyiz. Sokaktaki sıradan insanın bile birbirine söylememesi gereken, hakarete varan suçlamaları ve iftiraları bizim asla kullanmamamız icap eder. Bizim temiz bir dil hayata geçirmemiz gerekiyor. Birbirimize karşı söylediğimiz laflara siyaseten itirazlarımız olabilir, kürsüden bu itirazları dile getirebiliriz, "kürsü bağımsızlığı" denilen bir hadise söz konusu ama bir milletvekilinin diğer bir milletvekiline cevap verirken aslında hiç de alakası olmayan Meclis Başkanı ve Meclis Başkan Vekillerini hitap alarak onları bu işin içine çeker bir davranış biçimi sergilemesi asla kabul edilemez, bütün Grup Başkan Vekilleri bu konuda hemfikirdir zaten. Kaldı ki sizin şahsınızda zamanında söylenmiş ama sizin daha sonra bunun üzerine çok laf söylediğiniz bir konuda hadiseyi tekrar tekrar gündeme getirmek amacından saptırmaktadır mevzuyu çünkü siz -bu Gazi Meclis demokrasi hiçe sayılan o askerî ihtilal, kalkışma neticesinde- Türk demokrasisini savunmak için burada, şu kürsüde cansiparane bar bar bağıran bir bakanımızsınız ve bir saygın milletvekilimizsiniz. Dolayısıyla sizin bu konudaki hassasiyetinizi ve duruşunuzu bütün Türkiye Cumhuriyeti biliyor ve malumumuzdur ama zaman zaman, sürekli olarak bu tip hususları sizin şahsınızda ya da diğer Meclis Başkan Vekillerimiz ve Meclis Başkanımız hakkında dile getirmek -ki siz bağımsız bir noktada oturuyorsunuz- asla kabul edilebilir bir davranış değildir, amacından sapmaktadır. Bütün partilerin bu konuda bütün Meclis Başkan Vekillerine karşı aynı hassasiyeti gösterme mecburiyetleri vardır.

Ayrıca, her bir partimizin bir lideri vardır, bu liderler, bütün partiler için söz konusu; bu, kırmızı çizgimizdir. Buradaki partilerimizin liderlerine karşı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Yenişehirlioğlu, lütfen tamamlayın.

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Burada partileri temsil eden her birimizin lideri hakkında ileri geri konuşmanın ve hakarete varan sözler söylemenin doğru olmadığı ve bunun asla kabul edilebilir olmadığı konusunda bütün Grup Başkan Vekilleri de hemfikir durumdayız. Umulur ki, arzum odur ki -bizatihi ben bunu yapmaya gayret ediyorum en başından beri- kürsüdeki konuşmacıyı dinlemek, onun insicamını bozmamak ve buradan sataşmalarda sınırları aşmamak doğrultusunda, temiz bir Türkçeyle vatandaşımıza örnek olmaya gayret ederiz ve o kürsüyü temsil eden, şu an bir Meclis Başkan Vekili sıfatıyla oturan sizin şahsınıza ve diğer Meclis Başkan Vekillerimize dönerek, kastını aşarak söz sarf etmenin asla kabul edilebilir olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki siz bu konuda son derece...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Tamamlıyorum.

BAŞKAN - Sayın Yenişehirlioğlu, lütfen tamamlayın.

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Siz bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığı, ülkenin bütünlüğü, bağımsızlığı ve demokrasinin savunucusu olarak en can alıcı noktada yani Meclise bombalar atılırken şu kürsüde bar bar bağırıyordunuz ve demokrasiyi savunuyordunuz, ihtilale karşı bir tavır sergiliyordunuz. Dolayısıyla artık bu kadar net bir tavır ortaya koymuşken bu konuları tekrar tekrar gündeme getirmenin kimseye bir faydası olmadığını düşünüyorum. Umarım bundan böyle hepimiz doğru, güzel ve saygın bir dil kullanırız diye ümit ediyorum.