GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:65
Tarih:28.02.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, şimdi, önümüzde 42 maddelik -bir yargı paketi diyelim- bir kanun teklifi var. Tabii, yine bir plansızlık hâkim. Bunu biraz müzakere ettik içeride falan, şimdi, arkadaşlar diyorlar ki: "İşte, burada Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği maddeler var, geçmişte kanunlar var, onunla ilgili acil hususlar var." Anayasa Mahkemesi size süre verdi, bunu niye bu vakte kadar beklediniz? Şimdi, iş geliyor, sıkışıyor.

Bakın, değerli arkadaşlar, 2019 seçimlerinde bu hafta çalışılmadı yani beş hafta bir ara verilmişti seçim öncesi, şimdi bu hafta çalışılıyor. Tabii, önümüzde tehdit dolu bir grup önerisi var "14 Marta kadar gerekirse ben çalıştırırım." şeklinde; göreceğiz yani çalışılacaksa çalışırız, hiç problem değil ama Parlamentonun bu olmaması lazım yani siyaset de bu değil. Şimdi ben dokuz yıllık filan milletvekiliyim yani biz geçmişte... Çok sert tartışmaların olduğu kanun teklifleri oldu ama zaman zaman muhalefetle bir uzlaşılarak çok eleştirilen maddeler varsa onlar mesela geri çekildi ve ondan sonra daha sıkıntısız maddeler geçirildi ve muhalefet de ona anlayış gösterdi. Ama şimdi "Ben hiçbir maddeyi müzakere etmem, hiçbir maddeyi çekmem." şeklinde bir anlayış içerisinde olursanız, o zaman muhalefet de İç Tüzük'ten kaynaklanan haklarını kullandığında gücenmeyeceksiniz yani "Niye buradayız? Niye böyle oluyor?" falan denilmeyecek. Biz bir uzlaşı arıyoruz ama şu ana kadar biz AK PARTİ Grubundan böyle bir uzlaşı görmedik. Mesela bizim çok net taleplerimiz yani burada 15 veya 16 tane nitelikli önergemiz var, bunların bir kısmını çok önemsiyoruz. Az önce Sayın Saadet Partisi Grup Başkan Vekili meslektaşım da söyledi, mesela bu kayyum meselesi var değerli arkadaşlar. Ya, bu olacak iş değil! Yani bu OHAL döneminde, işte FETÖ'yle mücadele kapsamında, işte kayyum atanması durumunda idari, mali, hukuki sorumsuzluk verilmiş kayyumlara. Yani "Ne yaparsanız yapın, şirketi batırsanız da çıkarsanız da size hiçbir sorumluluk vermiyoruz." şeklinde bir düzenleme yapılmış. Hadi o günün şartları içerisinde bu doğrudur, yanlıştır, bu anlaşılabilir ama şimdi bunu Ceza Kanunu'ndan kaynaklanan bütün meselelere teşmil ederseniz, yaygınlaştırırsanız bu ülkeye, bu devlete "hukuk devleti" filan denmez. Yani şimdi siz bir şirkete kayyum atayacaksınız ve o kayyumun hiçbir sorumluluğu olmayacak. İşini düzgün yapan sorumluluktan kaçmaz değerli arkadaşlar ama siz oraya kayyumu, soymak için atarsanız ve kayyuma "Soy burayı kardeşim, buradan bana şu kadar para getireceksin." derseniz o kayyum size der ki: "O zaman bana güvence ver, ben burayı soyacağım ama bana güvence ver." Yoksa mesela, Bankacılık Kanunu'nun müeyyideleri çok daha ağırdır. Bir kredi batırdığınız zaman işte yedi sülalenizden o krediye karşı... Sizden onu bir anlamda tazmin etmenizi isterler ama insanlar bankacı olmak için de birbirleriyle yarışıyor. Niye kayyum olmak için... Eğer düzgün çalışılan bir iş olsa, düzgün bir iş yapılacak olsa niye kayyum olmaktan insanlar kaçınsın?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Usta, lütfen tamamlayın.

ERHAN USTA (Devamla) - Ama siz kayyumların üzerinde böyle bir baskı kurarsanız onlar da size "Hukuki, idari, mali, bilmem ne sorumsuz kıl beni kanunla." der. Şimdi, bu kanun teklifi bunu getiriyor arkadaşlar, içinize siniyor mu? OHAL döneminde, terörle mücadelede o yapılan doğru veya yanlış, ona bir şey demiyorum ama "Onu şimdi bütün bir hayata teşmil edelim." demek içinize siniyor mu? Biz buna karşı çıkıyoruz. Çekin kardeşim bu maddeyi. Mesela, bunun gibi 2 tane, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'yla ilgili 2 tane hüküm var, orası; tazminat komisyonu genişletiliyor -bu tartışılabilir- buna ilişkin çekincelerimiz var. Bir de emekliye bayram ikramiyesinin bir miktar daha yükseltilmesini istiyoruz. Bunların dışındaki hususlarda biz "evet" oyu kullanmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz ancak böyle bir uzlaşıyı şu anda aramadığını ve... Aslında bu sadece şey değil tabii... Diğer muhalefet gruplarını değil, sizi de tehdit eden bir grup önerisine birazdan siz el kaldıracaksınız. "14 Marta kadar çalıştırırım ben bunu." Bakalım göreceğiz yani inatlaşmanın sonucu nereye gider, ben bilmiyorum ama müzakere edelim istiyoruz, biz inatlaşalım istemiyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)