| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 21.02.2024 |
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Ekranları başında bizleri izleyen değerli halklara saygılarımı sunuyorum.
"..."(*)
(Mikrofon kapandı)
BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Anladınız mı Değerli Meclis üyeleri? Anlamadınız. Türkçeyi de anlamıyorsunuz, sonra da "Ana dilimiz Türkçe, Türkçe konuş, çok konuş." diyorsunuz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Anlatamıyorsunuz, ne yapalım? Anlatamıyorsunuz ki.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Böyle bir üslup kabul edilemez Sayın Başkanım ya! "Türkçeyi anlamıyorsunuz!" demek ne demek?
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Türkçeyi de bilmiyorlar.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Türkçeyi bilmiyorsunuz ki anlatabilesiniz yani.
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Anlamıyorsunuz işte, anlamıyorsunuz.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Siz her dili anlıyorsunuz maşallah! Her dili anlıyorsunuz!
BAŞKAN - Buyurun, hitap edin.
BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Yani öyle bir eğitim sistemi ki Türkçeyi bile, Türkçenin lehçelerinin bile birbirini anlamadığı bir hayat örgütlediniz, bununla gurur duyuyorsunuz.
EJDER AÇIKAPI (Elâzığ) - Keşke Türkçeyi de çok iyi kullanabilseniz yani.
BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Bu vesileyle Türkiye'de göçmen olarak bulunan ve ağır işlerde çalıştırılan Özbekleri saygıyla selamlamak istiyorum. Dillerini burada konuştuklarında onları kimse anlamıyor, onlara da el muamelesi yapılıyor, ağır hakaretlere ve ayrımcılıklara maruz kalıyorlar. Yani Türkiye'de Türk'e de rahat yok. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET BAYKAN (Konya) - Ne alaka?
BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Şimdi, bugün sağlığa ilişkin konuşacaktık çünkü sağlık emekçilerinin, sağlığın bütün bileşenlerinin ve sağlık hakkına ulaşamayan insanların sorunlarına sorun ekleyecek bir teklif vardı önümüzde. Ama ne yazık ki örneğin şunu söylemek zorunda kalıyorum: Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Meclisinde Türkmen Meclis üyesi Türkçe konuşmak istediğinde engellemeye kalkanlara Meclis Başkanı karşı çıkıyor ve diyor ki: "Onun ana dilinde konuşmasının güvencesi biziz, konuşacak." Burada ne oluyor? Hemen mikrofonlar kapatılıyor. Kürsü dokunulmazlığına el koyan, halkın iradesini yok sayan burada Meclis Başkan Vekilliği yapabiliyor ama örneğin Can Atalay, örneğin Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş hapisteler, tutsaklar. Bu utanç sizin, onların yoldaşı olmak onuru da bizim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Kendilerine sevgimizi yolluyoruz, saygımızı yolluyoruz. Onları iradesi olarak belediye eş başkanı yapmış, Meclise yollamış halkın da mücadelesinin içinde kaybolan kahramanlar değil özneler olacağımıza söz veriyoruz.
Yine ana diliyle ilgili konuşacağım, bizi mecbur bıraktınız ama iyi yaptınız. "Ana dilinde sağlığa erişim hakkı" diye bir şey var, haberiniz yok, böyle şu iki tarafın haberi yok. Ana dilinde sağlığa erişim hakkına en çok kimler ulaşamıyor? Kadınlar. Kadınlar çünkü "3 çocuk, 5 çocuk yap." diyor ya Başkanınız, eve kapatılıyor. Besliyorsunuz ya bu eril sistemi, kadınlar toplum içerisine çıkamıyorlar, ana dillerinden başka dil bilemiyorlar, hastaneye gittiklerinde dertlerini anlatamıyorlar. Mardin Vekilimiz Salihe Aydeniz örnekleriyle anlattı. Kadınlar, kendileri tek başlarına gittiklerinde anlatamıyorlar; yanında oğlu, torunu, eşi, kardeşi, bir erkekle gittiğinde hiç anlatamıyorlar. Bir tane Kürtçe bilen ve cesaret edip de hastasıyla Kürtçe konuşacak hekim bulacaklar, hemşire bulacaklar, bir sağlık çalışanı, emekçisi bulacaklar da dertlerini anlatacaklar, o da bu kadar bastırılmışlığın üstüne çıkabilirlerse sağlık hakkına ulaşacaklar. Ya, bir örnek var, Fatma Altınmakas, karakolda Kürtçe tercüman olmadığı için katledildi, engellenmedi katledilmesi. Yaşam hakkıdır Kürtçe, yaşam hakkıdır Arapça, yaşam hakkıdır Süryanice, Lazca; insanın ana dili neyse yaşamıdır, buna düşmansınız, halk düşmanısınız, çok normal.
Ama size, Türkiye halklarına güzel bir haberim var, İstanbul'da yasaklattınız ya Şano Ar'ın oyununu, bugün İzmir'de sahnelendi, yarın Ankara'da sahnelenecek, biz de orada olacağız. Hadi, gelin, buyurun, "Kürtçenin önünde hiçbir engel yok." diye bugün bas bas bağırdınız, yarın da Ankara'dakini engellemeye çalışın. Biz oradayız. Hodri meydan! (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)