Konu: | 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü'ne, Kürtçeye düşman olmadıklarına ve AK PARTİ iktidarının vatandaşların ana dillerini kullanmalarına yönelik yaptığı değişikliklere, Cumhurbaşkanının Hatay'daki konuşmasına, CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Lütfü Savaş'ın seçim çalışmalarında söylediklerine ve bugün ilk uçuşunu gerçekleştiren Türkiye'nin millî muharip uçağı KAAN'a ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 63 |
Tarih: | 21.02.2024 |
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Evet, bugün 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü; ben de bu vesileyle, ana dilinin korunmasını ve yaşatılmasını, kültürel mirasımızın bir parçası olarak gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak hepimizin sorumluluğudur diyorum. Dünyanın en kadim, en yaygın dillerinden biri olarak en büyük zenginliklerimizden biri olan Türkçemizi korumak da hepimizin görevidir. Bu özel günün, güzel Türkçemizin yaşatılması, gelecek nesillere tüm özgünlüğü ve derinliğiyle aktarılması için, özellikle küreselleşen dünyada dillerin yıpratılmasına, yozlaştırılmasına karşı korunması ve yaşatılması için bir vesile olmasını diliyorum.
Biz Kürtçeye düşman değiliz, biz hiçbir başka dile düşman değiliz; tam aksine, bu ülkede Kürtçe, sadece Kürtçe değil ana dilinde savunma hakkını AK PARTİ iktidarı döneminde biz getirdik.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Bir dönün, bakın "Ana dilinde savunma hakkı işliyor mu?" diye; bir dönün, bakın!
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Samimiyseniz azıcık az önceki sansüre ses çıkarırdınız!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Kürtçede veya ana dilinde, istediği dilde görüş imkânını biz getirdik. Yine, ana dilinde siyasi propaganda yapabilme hakkını biz getirdik.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Ana dilini ağzınıza bile almayın!
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Samimiyetiniz bu kadar!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Yine, ana dilinde -ister Kürtçe olsun ister başka bir dilde- siyasi propagandaları metin hâline getirip broşür, afiş dağıtmaya biz izin verdik ve izinli hâle getirdik.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Evet, siyaset, seçim için olunca her şeyi yapıyorsunuz. Samimiyetiniz bu kadar!
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Sizin lütfunuz değil, bizim mücadelemizdi! Susmuyorum! Susmuyorum! Kürtçeyi susturdunuz, Türkçeyi de mi susturacaksınız? Susmuyorum! Kürtçe konuşmuyorum şu anda!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Yine, ana dilinde, Kürtçe veya farklı dillerde eğitim hakkı Millî Eğitim Bakanlığının bünyesinde açılan -pek çok okulumuzda- "seçmeli dersler" adı altında, şu anda, 24 bini aşkın kurs sayısıyla devam etmektedir.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Adı altında, evet! İtiraf ettiniz: "Adı altında."
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Özellikle talep edilen Kurmancca ve Zazaca dillerinde öğrencilerimizin istekleri ve ailelerin istekleri doğrultusunda eğitimler verilmektedir.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Malazgirt İlköğretim Okulunda "Kürtçe dersi seçilemez." diye bir ibare vardı, gördünüz mü, haberiniz var mı ondan?
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bunları getiren biziz. Kürtçe dilde eğitimle beraber Kürtçe dilde yayın hakkını getiren biziz.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Seçmeli dersi bile seçtirmiyorsunuz aslında, birde "Sansür yok." diyorsunuz. Bu çatı altında bile yasak, bu çatı altında bile.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - TRT Kürdî ve TRT Radyo'nun ve bunun dışında radyoların da kurulmasına izin veren, değişiklikleri yapan, bunları kanunla düzenleyen yine biziz. Ancak burada bir sorun var. Kendilerini sadece etnik köken ve etnik dil üzerinden siyasi bir zemine oturtmaya çalışanların elbette ki birilerine karşı saldırması ve kendini güçlü göstermesi gerekiyor, buna müsaade etmiyoruz.
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - O zaman Türk milliyetçiliğini de sorgula. Türk milliyetçiliği de sorunlu o zaman.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bizim grubumuzda da pek çok Kürt kökenli milletvekilimiz var.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Sizin müsaade etmediğiniz şey Kürtçe konuşulması, Kürtçe savunma yapılması, Kürtçe ana dilinde eğitim; işte, sizin müsaade etmediğiniz şey bu.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Siyasi çalışmalarını yaparken kendi illerinde, bölgelerinde ana dillerinde konuşmalarını, güzel propagandalarını yapmaya devam ediyorlar ve kullanacaklar tabii ki, onlar da kendi haklarını sonuna kadar kullanıyorlar.
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Kendi milliyetçiliğinizi sorgulayın o zaman.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Gelelim Hatay'daki Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmalarıyla ilgili mevzuya. Çok açık ve net, Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerini çarpıtarak, oradan da aslında CHP'nin "Bir türlü aday yapsak mı, yapmasak mı?" diye tartıştığı Lütfü Savaş'ın sözlerini hatırlatmak istiyorum. Lütfü Savaş seçim çalışmalarında mahalleleri ve köyleri gezerken Hataylılara şunları söylüyor: "Siz, bizi adam yerine koyacaksınız, biz de sizi adam yerine koyacağız. Niye mecburum ki? Bu kadar net, oy vermiyorsunuz, konuşuyorsunuz. Oy yoksa hizmet yok." Yine, Lütfü Savaş'ın vatandaşlarla yaptığı tartışmalarda aynı sözleri farklı yerlerde defalarca söylediğini hatırlatmak istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız şunu söylemiştir -neye dayanmıştır, onu da açıklayacağım- "Merkezî Hükûmet olarak Hatay'a getirdiğimiz hizmetlerin karşılığının tam yerine getirilebilmesi için yerel yönetime de desteğimizin, verdiğimiz hizmetlerin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için yerel yönetimde de bizim olmamız Hatay'a hizmetin daha kolay gelmesini sağlayacak." demiştir.
ZEYNEP ODUNCU (Batman) - Ya, Cumhurbaşkanından söz ediyoruz. Cumhurbaşkanı nasıl ayrım yapabiliyor; nasıl bölge bölge, şehir şehir ayrımcılık yapabiliyor? Ya, normal bir vekilden söz etmiyoruz, Cumhurbaşkanından söz ediyoruz.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Neden bunu demiştir söyleyeyim: İstanbul'da metroların, Sancaktepe-Yenimahalle metrosunun üstüne beton örtüp kapatan zihniyetin anlayışından bıktığımız için bunu söylemiştir. Başakşehir Şehir Hastanesinin yapımı tamamlandıktan sonra yolu yapması gereken büyükşehir belediyesinin inatla yapmaması üzerine Sayın Cumhurbaşkanımız bunu söylemiştir.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Hastane yolu Karayollarına aittir, Tekirdağ'da da yapmadı.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - "Yerel yönetim de hizmet anlayışıyla hizmetine devam edecek ki merkezî Hükûmetin getirdiği hizmetler tam olarak vatandaşla buluşsun, herkes sorumluluğunu yerine getirmelidir." şeklindeki izahatı tekrar yapıyorum; bu çarpıtmaya da müsaade etmediğimizi özellikle söylemek istiyorum.
Bugün yine, önemli ve gurur verici bir günü yaşıyoruz hep birlikte. Türkiye'yi Türkiye Yüzyılı'na taşıyacak en önemli güçlerimizden biri olan savunma sanayimiz bugün yine kalbi bu ülke için atan herkesi heyecanlandıran bir başarıya imza attı. Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi (TUSAŞ) tarafından üretilen millî muharip uçağımız KAAN ilk uçuşunu bugün başarıyla gerçekleştirdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Uzunluğu 21 metre, kanat açıklığı 14 metre olan KAAN'la Türkiye 5'inci nesil uçak üreten sayılı ülkeler arasına girdi. Seri üretime geçtikten sonra Türk Hava Kuvvetlerimiz bölgedeki en güçlü hava kuvvetlerinden biri hâline gelecektir. Bu adımı büyük ve güçlü Türkiye yolunda atılmış çok önemli bir adım olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum ve bizlere bu gururu yaşattığı için TUSAŞ'a, mühendislerimize, bu projeye emek veren her bir çalışana ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Bugün Milletvekili olarak da aramızda bulunan önceki dönem kıymetli Bakanımız Sayın Mustafa Varank'a da özellikle teşekkür etmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Onların başlatmış olduğu bu süreci şu anda yine, genç bir bakanımız olan Bakanımız görevi başarıyla devam ettirmekte, bu projeler aksamadan devam etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Umarım Türk havacılık tarihinin en önemli projesi olan KAAN'ın proje aşamasında, bir parçasının görselini koyup -görseli arkadaşlardan rica edeceğim- bu fotoğrafı paylaşıp "kalorifer peteği" diye dalga geçenler biraz utanırlar ve inşallah onlar da bu gurura ortak olurlar ve bu heyecanı yaşarlar diyorum.
Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)