Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 61 |
Tarih: | 15.02.2024 |
CHP GRUBU ADINA ALİ KARAOBA (Uşak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Erzincan'ın İliç ilçesindeki insan kaynaklı faciada göçük altında kalan madencilerimizin sağ salim kurtulmasını umuyorum. Göz göre göre gelen bu faciada tüm uyarılara rağmen önlem almayanların, aç gözlülükle denetimleri gerçekleştirmeyenlerin, ÇED raporlarını onaylayanların serbestçe dolaştığı bir ortamda hatta ÇED raporunu onaylayanların büyükşehir belediye başkan adayı olduğu bir ortamda yaşıyoruz.
Bakın, Türkiye'nin tüm altın madenlerinden çıkan altının yüzde 98'ini çıkaran firma alıyor, yüzde 2'si ülkemize kalıyor ve biz bu yüzde 2 için vatandaşımızın canını, doğamızı, her şeyimizi talan ediyorsunuz. Maden Yasası'nı apar topar geri çektiniz ama biliyoruz, bunu unutturup tekrar geri getireceksiniz. İktidara geldiğiniz 2002'den bu yana Türkiye'de maden kazalarında rekor kırdı Türkiye, 500'den fazla madenci hayatını kaybetti. Bırakın üst düzey istifayı, sorumlulara bile gereken cezayı vermediniz. Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi şehrim Uşak da madenden dert yanan şehirlerden bir tanesidir. Bakın, Kışladağ Altın Madeni. Bu hâle gelen, altın arayan merkez yetmiyormuş gibi açgözlü sermayedarlar Murat Dağı'na da çöküp altın aramaya çalışıyorlar, biz Murat Dağı'na dokundurtmayacağız.
Sayın milletvekilleri, birinci bölüm üzerine söz almış bulunuyorum. Ne yazık ki bir kez daha tipik bir AKP tarzı yasa yapma şekliyle karşı karşıyayız. Sayısal çoğunluğunuza güvendiğiniz için taraflara danışılmadan hazırlanan bu kanun teklifi sağlık emekçilerimizin haklarını savunmaktan uzak, hastalarımızın, sağlık sisteminin sorunlarını çözmede yetersizdir.
1'inci maddedeki özel sektörde diş hekimlerinin muayenehanede bir hekim daha çalıştırmasını öngören teklif olumlu görülmekle birlikte yetersizdir. Bu maddeyi desteklemekle birlikte diş hekimlerimizin sömürülmesine izin verilmemeli, diş hekimleri odasının belirlediği bir taban fiyat mutlaka olmalıdır.
Ağız ve diş sağlığı hastaneleri ve merkezlerindeki yetersiz hekim sayısı yüzünden hekimlerimiz kapasitesinin çok üzerinde çalışıyor. Çoğu diş hekimimiz özel sektörde. Ülkemizde 100'den fazla diş hekimi fakültesi var. Dil bilen donanımlı hekimler yurt dışına kaçıyor. Hükûmet ne yazık ki eğitim kalitesinin çok düştüğü fakülteler açmaya, apartman üniversitelerde eğitim vermeye devam ediyor. Bu üniversitelerin birçoğunda profesör dahi yok. 2023'ün son döneminde atanan diş hekimi sayısı 561 ve uzman diş hekimi sayısıysa 191 kişi. Atama sayıları bu kadar düşük olunca 10 bin TL maaşa mahkûm ettiğiniz emeklilerimizin, iş bulamayan mezunlarımızın, asgari ücretle evini bile geçindiremeyen emekçilerimizin, hayatta kalmaya çalışan orta ve alt gelirli tüm vatandaşlarımızın özel sektörde tedavi olması imkânsız hâle gelmiştir. Sizin sayenizde kendi vatandaşımız diş tedavisi alamazken ne yazık ki yalnızca turistlerin ucuz diş tedavisi aldığı bir ülke hâline geldik.
3'üncü maddede ebelerin normal doğum yaptırmasıyla ilgili düzenlemeler yer alırken teklifte olası riskler tamamen göz ardı edilmiştir. Doğum sırasında ve sonrasında bir komplikasyon gelişmesi durumunda sorumluluk tek başına ebelere yüklenmiş, büyük özveriyle çalışan ebeler yasal anlamda risk altında kalmıştır. "Ebelerin küçük tıbbi müdahaleleri yapar." ibaresinin altı doldurulmamış, Sağlık Bakanlığının inisiyatifine bırakılmıştır. Normal doğumun teşvik edilmesi elbette önemlidir, parti olarak biz de normal doğum oranlarının artmasını istiyoruz ancak bu düzenlemeyle normal doğum sayıları artamayacaktır.
Sayın milletvekilleri, acil servislerimiz Türkiye'nin her yerinde dolu. Acil servise başvuru sayısı diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda 5 kat daha fazla. Acil tıp uzmanlarımız canla başla çalışırken bile vatandaşların talebine yetişemezken bu alanın yoğun bakım yan dal uzmanlık programına dâhil edilmesi acil uzman hekim sayısını azaltacaktır. Yan dal yapan uzman kendi ana dalında hasta bakamamaktadır. Bu, ciddi bir planlama hatası olarak ortada durmaktadır.
Türkiye, nüfus başına yoğun bakım yatağının en yüksek olduğu ülkelerden biri olmasına rağmen yoğun bakımlarda yatak bulunamamaktadır. Bunun sebebi, terminal dönem hastaların yoğun bakımda yatırılmasıdır. Yan dal uzmanlık sayısını artırarak bunu çözemeyeceğimizi çok iyi bilin. Buradaki temel çözüm, palyatif tedavi merkezlerinin artırılmasında yatmaktadır.
Sayın milletvekilleri, 6, 7 ve 8'inci maddeler halk sağlığı açısından sakıncalıdır. Teklif metninde, yeni ilaçların ruhsatlandırılması öncesinde Bakanlığa tahlil edilmek üzere numunelerinin gönderilmesi kaldırılmaktadır. Bakın, biz Komisyonda da söyledik, çıkar çatışması olmayan, bağımsız kuruluşlar tarafından hazırlanan analiz süreçleri ve raporlar ruhsatlandırma sürecinin bir parçası olmak zorundadır; halkın sağlığıyla oynamayalım. (CHP sıralarından alkışlar)
Bir diğer konu, Anayasa'ya aykırı hazırlanan disiplin ve para cezalarıdır. Aile hekimlerimiz, bunca şiddete, ASM'lerin derdi ve kiralarına rağmen, bu kadar eksikliklerine rağmen canla başla çalışırken siz bu teklifle hekimlere sopa gösteriyorsunuz; bu kabul edilemez. Sözleşmeli personelin cezalandırılması hâlinde sözleşmelerinin feshedilmesi gibi ağırlaştırıcı hükümler getiriyorsunuz. Yüzlerce hekim yurt dışına göçerken Türkiye'de zorlu şartlar altında büyük bir fedakârlıkla çalışan hekimlerimizi kesinti ve cezalarla tehdit etmeyi bırakınız. İçini boşalttığınız bütçeyi ceza, kesinti, vergi ve zamlarla doldurmaya çalışmaktan vazgeçin; sıkıldık biz bu işten. Ceza vererek sağlık personelini ve sağlık sorunlarını çözemezsiniz.
Evet, bu teklif geçici faydalar sağlıyor. Peki, gerçekten ülkemizde olan sıkıntıları çözüyor mu bir bakalım. Sağlık Bakanının söz verdiği ve yapmadığınız HPV aşısı ne oldu, bu kanun teklifiyle bitiyor mu? Muayene için sıra alamayan hastaların, MR, ultrason ve birçok tetkik için aylarca sonrasına randevu alan vatandaşımızın eziyetini bitiriyor mu? Muayenehane ve eczane katkı paylarının ortadan kalkmasına sebep oluyor mu? ASM'lerin çığ gibi büyüyen sorunlarını, ASM personelinin, hemşirelerin, grup elemanlarının, tıbbi sekreterlerin sorunlarını çözüyor mu?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çözmüyor, çözmüyor.
ALİ KARAOBA (Devamla) - Bir göz ameliyatı için bir yıl sonraya randevu verilen ve özel hastaneye mecbur bırakılan vatandaşın derdini bitiriyor mu?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bitirmiyor.
ALİ KARAOBA (Devamla) - Sözleşmeli personel sayısı ve yan dalcıların katsayısını artırarak hekimlerin maddi sorununu, özlük haklarındaki problemleri, ucube performans sistemini kaldırıyor mu? Şiddete maruz kalan, çok zor koşullarda yetişen hekimlerimizin yurt dışına kaçmasına engel oluyor mu?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Olmuyor.
ALİ KARAOBA (Devamla) - Söz verdiğiniz Tip 1 diyabetlilerin sensör sorununu çözüyor mu? Tedavi olabilmek için sürekli bağış kampanyaları düzenlemek zorunda kalan SMA'lı çocukların ve ailelerin dramını bitiriyor mu?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bitirmiyor.
ALİ KARAOBA (Devamla) - Aile bütünlüğünün esas olduğu Anayasa'da belirtilirken sağlık personeli olarak çalışan eşlerin tayin sebebiyle bir araya gelememesi sorununu bitiriyor mu?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yok.
ALİ KARAOBA (Devamla) - Atama bekleyen diş hekimleri, hemşireler, ebeler, tıbbi sekreterler, sağlık taşeronları, diyetisyenler, anestezi teknikerleri, radyoloji teknisyenleri, daha atanamayan donanımlı tüm sağlık personelinin sorununu bitiriyor mu? KHK'lerle ihraç edilen hekimlerin, sağlık personelinin geri dönmesini sağlıyor mu?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sağlamıyor.
ALİ KARAOBA (Devamla) - Övünerek yaptığınız, şimdi satmanın yollarını aradığınız şehir hastaneleri sorununu bitiriyor mu? Siz de biliyorsunuz ki bu sorunları bitiremeyeceksiniz çünkü yirmi iki yılda bu sorunların sebebi sizsiniz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Sayın milletvekilleri, son olarak da şehrim Uşak'tan bahsetmek istiyorum. Şehrim Uşak'ta da randevu almak imkânsız hâle geldi. Şehrin dışındaki hastaneye gitmek çile. Ultrason ve MR randevuları için beş aydan önce randevu alınamıyor dediğimizde burada Uşak Milletvekilimiz "Başhekimi aradım, hemen randevu alınıyor." diyordu. Hemşehrilerimiz bunun doğru olmadığını çok iyi biliyorlar. Telefonlarımız susmuyor, sosyal medyada vatandaşlarımızın tepkileri çığ gibi büyüyor. Uşaklılar temel sağlık hizmetlerini gi-de-re-mi-yor! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Bakın, komşumuz Afyon'da 4 özel, 1 üniversite hastanesi, 1 devlet hastanesi; diğer komşumuz Kütahya'da 3 özel, 1 yeni şehir hastanesi, 1 eğitim araştırma hastanesi; memleketim Uşak'taysa bir eğitim araştırma hastanesi afiliye olan, 1 tane özel hastane var, normal devlet hastanesi bile yok. Sağlık Bakanlığının Uşaklıları mahkûm ettiği durum işte bu. Uşak bunu hak etmiyor ama inanın ki değerli arkadaşlar, Sağlık Bakanının bize verdiği bu kıymeti, tutmadığı sözlerin hesabını halkımız 31 Martta başta Uşak olmak üzere tüm Türkiye'de sandıkta soracaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
ALİ KARAOBA (Devamla) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkanım, size de acil şifalar diliyor, geçmiş olsun diyorum.