| Konu: | 15 Şubat 1999'da uluslararası güçlerin marifetiyle Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesine, Öcalan'ın Kürt sorununun demokratik çözümü için en önemli aktör olduğuna, tecridin İmralı'yla sınırlı olmadığına ve kalkması gerektiğine, 2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecine, özgürlük yürüyüşçülerine ve barış zamanı olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 15.02.2024 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün 15 Şubat, bundan yirmi beş yıl önce 15 Şubat 1999'da uluslararası güçlerin marifetiyle, komplosuyla Sayın Öcalan Türkiye'ye getirildi. Tabii, bu sürece müdahil olan bütün ülkelerin bir amacı vardı, her birinin kafasının arkasında bir plan olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu planın belki de en iyi özeti aslında Kürt sorununun çözümsüzlüğünden duydukları memnuniyetti ve aslında bu sürece müdahil olan bütün ülkelerin Kürt sorununun derinleşmesi, çözümsüz bırakılması ve bu vesileyle de aslında kendi çıkarlarını, bölgesel çıkarlarını maksimize etmek istedikleri açık ve netti ama bu komplo Sayın Öcalan'ın yirmi beş yıllık İmralı'daki cezaevi süreciyle ve oradaki barış yaklaşımıyla, barış aklıyla, barışa yönelik geliştirdiği projelerle boşa çıkarıldı.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Sayın bebek katili!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ve bugün bir kez daha aslında Kürt sorununun demokratik çözümü için en önemli aktör olarak orada durmasının temel nedeninin de bu olduğunu biliyoruz. Sayın Öcalan şu anda 75 yaşında...
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Sayın bebek katili Öcalan!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - ...ve "Kürt sorununu çözmek için bir haftalık zaman benim için yeterlidir." diyor, en azından sorunun başlangıcına giriş yapmak için. Devletin muhatap alacağı temel ve ilk kişidir ve bunun desteklenmesi, muhatap olarak görülmesi aslında barış iradesine sahip çıkmak, Kürt sorununun demokratik, barışçıl yönlerden çözülmesinin ilk adımını oluşturuyor.
Tarih bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Çeyrek asırdır İmralı Adası'nda tutulan ama Kürt sorunu konusunda, barışçıl çözümü konusunda bir an olsun geri adım atmayan Sayın Öcalan'ın...
SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - "Sayın" değil!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - ...barış iradesine sahip çıkmak, desteklemek ve aslında her zamankinden fazla sorumluluk almak gerekiyor. Biz bu tecridin sadece İmralı'yla da sınırlı olmadığını biliyoruz. Aslında İmralı'da başlayan, bütün cezaevlerine yayılan ve oradan da ülke sathına yayılan bir olağanüstü rejimin, bir olağanüstü sürecin de normalleştiğini görmekteyiz ama bütün bunlara rağmen bugün bambaşka bir eşikteyiz çünkü cumhuriyetin 2'nci yüzyılındayız. Bir yüzyılı ne yazık ki heba ettik ama 2'nci yüzyılı halklar olarak, inançlar olarak Türkiye halklarının bütün farklılıklarıyla kazanma şansına sahibiz; bu kapıyı hep beraber aralayabiliriz. Tarihsel bir eşikten geçiyoruz. Hem bölgesel gelişmelerin kendisi hem ülkenin içinde bulunduğu durumun kendisi bize büyük barışı yapmayı zorunlu kılıyor. Bu barıştan kaçamayız, yüzyıl da sürse yüzyıl sonra yine bu barışı gerçekleştirmek zorundayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ama bu sorunun çözülmediği her günün Türkiye halklarına bedel ödettiğini, Türkiye halklarından aslında fatura çıkardığını çok iyi biliyoruz.
Canlar yitip gidiyor, ülke kaynakları bu uğurda harcanıyor, ülke büyük bir çoklu kriz sarmalının içerisine yuvarlanmış ya da zorlanmış oluyor ve bütün bunları hep beraber aslında görüyoruz. O nedenle de bu soruna gözümüzü kapatamayız, bu sorunu duymazdan, görmezden gelemeyiz, sırtımızı dönüp gidemeyiz. Bugün her zamankinden fazla büyüyen bu barış iradesini görmemiz, buna kulak kabartmamız gerekiyor.
Kürt sorunundaki çözümsüzlük bir kader değildir. 2013-2015 yılları arasındaki çözüm ve müzakere süreci bunu bize çok açık ve net bir şekilde gösterdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Bitirelim lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ben, bir kez daha, o dönem olan iradenin doğru olduğunu, 2013-2015'in Türkiye halklarına kazandıran önemli bir eşik olduğunu, bu deneyimden yola çıkarak, orada yapılan hataları görerek ve telafi ederek yeni bir sürecin başlamasının tam da zamanı olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle, 1 Şubattan beri bu iradeyi, barış iradesini, Kürt sorununun demokratik yollardan çözülmesi iradesini ortaya koyan ve bugün Urfa'da olan özgürlük yürüyüşçülerini de yürüttükleri barış iradesini de buradan selamlamak istiyorum.
Meclisimize, burada halkımızı temsil etmek için seçilip gelen her bir milletvekili arkadaşıma da çağrı yapmak istiyorum: Artık büyük barış zamanıdır. Hamaseti büyütmek, karşıtlığı büyütmek, kutuplaştırmayı büyütmekten değil, bugün yan yana durma ve barış için el ele tutuşma zamanıdır diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Bitirelim lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Yaşar Kemal'in dizeleriyle söylersek "Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir, barıştır." Her bir arkadaşımızın, her bir milletvekilinin bu barış iradesine, sokakta yükselen, halkın bağrından yükselen, cezaevlerinden yükselen bu barış çağrısına ses olması gerektiğini ifade ediyorum. Bir kez daha tecridin kalkması, Kürt sorununun demokratik yollardan çözülmesi için Sayın Öcalan'ın muhataplığının tanınarak sürece şans verilmesi gerektiğini ifade ediyorum.
Genel Kurulu selamlıyorum.