| Konu: | Gümüşhane'nin düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümüne, Erzincan İliç'teki siyanürlü maden faciasına rağmen ülkenin dört bir yanında siyanürlü altın madeni arama çalışmalarının devam ettiğine, Kayseri'nin Develi ilçesinde bulunan Kanadalı firma ortaklığıyla çalışan altın madenine, orman kesim faaliyetinde bulunan vatandaşların mağduriyetlerine ve konuyla ilgili Orman Genel Müdürlüğünü ve Hükûmeti uyardığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 15.02.2024 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Öncelikle, Gümüşhane'nin düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü. Ben, bu vesileyle, bütün Gümüşhaneli hemşehrilerimizi tebrik ediyorum, onları buradan selamlıyorum; kurtuluş mücadelesinde görev yapan, mücadele eden bütün şehit ve gazilerimizi de rahmetle, minnetle anıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yapılan tüm uyarılara ve mahkeme kararlarına rağmen göz göre göre gelen Erzincan İliç'teki siyanürlü maden faciasının üzerinden iki gün geçmesine rağmen, hâlâ göçük altındaki işçilere ulaşılamamıştır.
Yaşanan facianın vahameti 9 ilimizi ve 3 komşu ülkemizi içine alan uluslararası bir tehlike doğurmuşken, toprağa, bitkilere ve hayvanlara sirayet eden siyanür gelecek nesillerimizi tehlike altına almışken, ülkemizin dört bir yanında siyanürle altın madeni arama çalışmaları da maalesef devam etmektedir. Şu anda Ordu, Gümüşhane, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde, Konya, Eskişehir, Uşak, Manisa, İzmir, Çanakkale ve Balıkesir'de; 13 ilimizin 20 farklı bölgesinde siyanürle altın madeni çıkartma faaliyetleri yürütülmektedir. Üstelik maden faaliyetleri yürütülen bu 20 bölgede kapasite artırımına gidilmesi ve farklı illerde, farklı bölgelerle faaliyet alanlarının genişletilmesi planlanmaktadır. Hükûmet; yabancı sermaye ve 5'li çeteye rant yaratmak için doğayı, çevreyi ve bölgede yaşayan insanları zehirlemekten vazgeçmediği gibi, zehir alanlarını genişletme peşindedir.
Elbette yabancı sermaye düşmanı değiliz ama bu tür yatırımlar, Türkiye Cumhuriyeti devletini yüz yıl sonra yeniden manda ve himaye tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır.
Dün, Kayseri'nin Develi ilçesinde bulunan, yine Kanadalı firma ortaklığıyla çalışan bir altın madeninde cıvayla zehirlenen 77 maden işçisinden birisi partimizin Meclis grubuna ulaşarak bizzat kendi ağzından şikâyetlerini dile getirmiştir. Develi Cumhuriyet Başsavcılığının bilirkişi heyet raporuna göre burada çalışan işçilerin işe giriş sağlık raporu ve sigortalı işe giriş bildirgesi bulunmamaktadır. 77 işçimizin çalıştığı bu madende, çalışma ortamında cıvanın varlığı tespit edilmiş ve buna rağmen maden çıkarma faaliyetlerini durdurmayan yetkililer isim isim mahkeme tarafından tespit edilerek bilirkişi raporuna eklenmiştir. Değerli milletvekilleri, bu, şu demektir: Bakın, nokta atışı yapıyorum, şehir, ilçe, hatta maden firmasının adını veriyorum; burada çalıştırılan işçiler ellerinde bilirkişi raporu olmasına ve zehirli ortamda çalıştıkları tespit edilmesine rağmen hâlen çalıştırılmaya devam etmektedirler. Kayseri Develi'deki bu firmada iki gün önce Erzincan İliç'te yaşadığımız facianın aynısı göz göre göre gelmektedir.
Yetkilileri uyarıyorum: Çok geç olmadan bu maden firmalarını denetleyip gerekli tedbirleri ivedilikle alın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - Siyanür, sülfürik asit ve onlarca kanserojen madde içeren bu atıkların ülkemize ve doğamıza ve insanlarımıza zarar vermesine müsaade etmeyin. Konunun ısrarla takipçisi olmaya, maden işçilerimizin, bölge halkının ve gelecek nesillerin huzur ve refahı için konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; orman işçileri veya orman kesim faaliyetinde bulunan vatandaşlarımızın birtakım mağduriyetleri var. Şimdi, biliyorsunuz, Orman Genel Müdürlüğü denetiminde sezonluk ağaç kesimi yapılıyor. İşte, burada, bu işi alan birtakım insanlar var, orman köylüleri var veya burada çalışan insanlar var. Bu insanlar, duruma göre, kimisi üç aydır, kimisi beş aydır, hatta bir yıldır devletten, Orman Genel Müdürlüğünden paralarını alamıyorlar ve burada tabii ciddi bir mağduriyet var. Dolayısıyla firma... "Firma" demeyeyim de aslında onlar da orman köylüsü, üç beş kişi yan yana gelmiş, onlar parasını alamayınca orada çalışan işçiler de parasını alamıyorlar. Hayat pahalılığının bu kadar ağır olduğu, zaten insanların, parasını, maaşını alanların bile geçinemediği bir devirde insanların üç beş ay maaş almaması gibi bir şey düşünülemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - Ciddi sıkıntı var, bu sıkıntının mutlak surette giderilmesi lazım, bir an evvel bu insanların parasını ödemek lazım. Yani, hak etmediği hâlde devletten milyarlarca dolar para alan 5'li çetenin olduğu; efendim, yolsuzluğun, usulsüzlüğün bu kadar yüksek olduğu bir memlekette bütçeden tonlarca lira harcama yapılırken bu insanların parasına el konulması, bunların parasının zamanında ödenmemesi asla kabul edilemez. Çok ciddi bir mağduriyet var, insanlar bizi sürekli arıyorlar; dolayısıyla, bu paraların bir an evvel ödenmesi lazım. Zaten geciken bir para enflasyon karşısında eriyor yani yüzde 70, yüzde 80 enflasyonun olduğu bir ülkede bir yıl parasını vermediğiniz zaman para yüzde 30'una düşmüş demektir. Bu mağduriyeti insanlara yaşatmaya hakkımız yok. Buradan Orman Genel Müdürlüğünü ve Hükûmeti bu anlamda uyarıyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.