GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:59
Tarih:13.02.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, sayın vekiller; tabii, çok üzücü bir olay ve bir çevre felaketiyle karşı karşıyayız. Aslında neredeyse Çernobil'i aşan bir doğa felaketi, çevre felaketi yaşanıyor şu anda Erzincan İliç'te olan meselenin kendisinde. Şimdi, bu olay ilk defa değil, burada, bu kürsüde aslında Erzincan'ı, İliç'i, madenleri çok konuştuk; çok itiraz ettik, yasa yapım süreçlerinde de ettik ama ne yazık ki AKP Hükûmeti hiçbir şekilde bunları dikkate almadı ve bugün bütün bölgede, hatta bölgeyi geçtim, aslında Fırat Nehri'ne karışması hâlinde bu siyanürlü yığının Basra Körfezi'ne kadar büyük bir ekolojik kırım yaratabilecek bir süreçle karşı karşıyayız. Bu saat oldu, hâlâ kaç işçinin göçük altında olduğunu bilmiyoruz. Tonlarca, milyonlarca ton siyanürle yıkanmış toprağın kaydığını görüyoruz yani bir siyanür havuzunun yıkıldığını görüyoruz. Peki, ilk defa mı oldu? Hayır, 21 Haziran 2021'de de bir siyanür sızıntısı olmuştu. O zaman "Fırat Nehri'ne karıştı." denildi ama Kanadalı firma dedi ki: "Sadece 8 kilogram karışmış ve biz hepsini ayıkladık, hepsini temizledik." Bu, gerçek değildi. Peki, buna karşılık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne yaptı? Önce işletmenin süresini, madeni durdurdu ama arkasından 16 milyon 441 bin TL para cezası verdi ve sonrasında da 23 Eylül 2022'de bu firma tekrardan çalışmaya başladı. Ama bu da yetmedi "ÇED Olumlu" raporuna dava açtı yöre halkı ama ne yazık ki yetersiz bilirkişi raporlarıyla bu süreç de akamete uğradı. Sonuç: Kapasitesi 3 kat artırılan, bir fay hattının üzerinde olan bir maden sahasında bugün bütün bölge halkını, bütün Türkiye halkını etkileyen bir çevresel felaketle karşı karşıyayız. Mesele, sadece toprağın kayması, siyanürlü toprağın kayması değil; yer altı sularına karışıyor bu siyanürün kendisi, Fırat Nehri'ne karışması durumunda bütün su havzası boyunca, Basra Körfezi'ne kadar oradaki su yaşamından tutalım, o suyla sulanan bütün tarım alanlarının zehirlenmesi demek, bunun topraktan ayrıştırılmaması demek, orada o suyla üretilen besinleri, sebzeleri, meyveleri yiyen halkın sağlığının tehdit altında olması demek, kanser vakalarının artması demek.

Peki, bütün bunlar birdenbire mi oldu? Hayır, işte, sizin yasa yapma yönteminizin usulsüz olması, hukuksuz olması nedeniyle oldu. Burada bizi dinlemediğiniz için, muhalefetin sesine kulak vermediğiniz için, bilim insanlarının, ekoloji örgütlerinin, çevre örgütlerinin sesine kulak vermediğiniz için bugün İliç'te bir katliam oldu, bir doğa katliamı oldu ve altında insanlarımız, orada yaşayan işçiler de var. Oysaki buranın sesine kulak verseydiniz, gerçekten bu Mecliste kaliteli yasama yapmak için muhalefetle baş başa verseydiniz, istişare etmiş olsaydınız bugün bu olmayacaktı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Bakın, bu kürsülerde çok feryat ettik "Bu siyanürlü maden aramasına 'Dur!' deyin, siyanürlü altın aramasına 'Dur!' deyin." dedik ama dinlemediniz. Kanadalı firmanın vergilerini affettiniz, firmanın 3 kat kapasite artırmasına göz yumdunuz, 7'nin üstündeki depremin fay hattının üzerine siyanür havuzları kurulmasına göz yumdunuz ve bakın 10 konuşmacınız geçti, şurada tek bir cümle kurmadınız ya! "Evet, sorumlusu biziz." demediniz; "Evet, bunda bizim payımız var." demediniz; "Biz, göz yumduk." demediniz; "Biz, para için halkın yaşamını hiçe sayıyoruz, doğayı hiçe sayıyoruz." demediniz ama bunları yapıyorsunuz, bunları yapıyorsunuz ve şu anda biz bir maden yasası görüşeceğiz ve yine bir şirkete para aktarması, sermayeye kaynak aktarma yasası görüşüyoruz. Şimdi, siz getirmişsiniz, diyorsunuz ki: "Bu hafta bu yasayı geçirelim, Mecliste işimize bakalım."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Ya, böyle olur mu, böyle olur mu? Konuştuğumuz şeyler insan yaşamını, doğal yaşamı, bu toplumu, bu halkı, bütün bölge halkını ilgilendiriyor ama ne yazık ki duyarsızsınız. Diyecek bir şey bulamıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)