| Konu: | Birleşimi yöneten Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder'e, özgürlük yürüyüşçülerine ve taleplerine, İzmir'de özgür basın çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen operasyona, yirmi dört saatlik avukat görüş yasağına, İstanbul'un birçok ilçesinde gerçekleştirilen ev baskınlarına ve hasta tutsaklara ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 13.02.2024 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Öncelikle size de çok geçmiş olsun, sizi burada görmek tekrardan çok güzel.
Sayın Başkan, sayın vekiller; 1 Şubat tarihinde bir kolu Van, bir kolu da Kars'tan başlatılan yürüyüşün özgürlük yürüyüşçüleri bugün Diyarbakır'dalar. Bugün yürüyüşün 13'üncü günü ve on üç gündür il il, köy köy, kasaba kasaba yürüyerek aslında topluma ne istediğimizi, neye ihtiyacımız olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.
Ben bir kez daha buradan, Meclisten özgürlük yürüyüşçülerinin, Kürt halkının, Türkiye'deki devrimci demokratların talebini yinelemek istiyorum: Biliyorsunuz, çok uzun bir süredir, 21 Mart 2021'den beri İmralı'da tutulan Sayın Öcalan ve onunla beraber kalan mahpuslardan hiçbir haber alınamıyor. Toplam bin altmış gündür biz bu ülkenin sınırları içerisinde olan bir cezaevinden hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Oysaki Türkiye, bir yüzyılı geride bıraktı, şimdi cumhuriyetin 2'nci yüzyılındayız ve bu 2'nci yüzyılın gerçekten halkların, inançların, toplumsal bütün kesimlerin yüzyılı olmasını istiyorsak, demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek istiyorsak bugün artık Kürtlerin sesine, özgürlük yürüyüşçülerinin çığlığına ses olma, bu çığlığı duyma zamanıdır diyoruz ve Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecritin kaldırılması Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümünün ilk adımını, ilk iyi niyetini oluşturacaktır. Bu anlamıyla hem Meclisi hem de Hükûmeti bir kez daha bu konuya kulak kabartmaya ve barış sesine ses olmaya davet ettiğimi ifade etmek istiyorum. Ayın 15'inde Amara'da sonlanacak bu yürüyüş bu konuda da bütün toplumsal kesimleri barış için çaba harcamaya bir kez daha davet ediyorum.
Sayın Başkan, sayın vekiller; bugün İzmir'de, yine sabah saatlerinde özgür basın çalışanlarına yönelik bir operasyon gerçekleştirildi. Mezopotamya Ajansı muhabirlerinden Semra Turan, Delal Akyüz, Tolga Güney, JİNNEWS muhabiri Melike Aydın, Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu ve DEM PARTİ basın çalışanı arkadaşımız Fatma Funda Akbulut'un evlerine baskın düzenlendi ve hepsi gözaltına alınarak Çankaya'daki TEM Şubesine götürüldüler. Bu ülkede çok uzun süredir basının taassup altında olduğunu biliyoruz, özellikle basın özgürlüğünün yok edildiğini biliyoruz ama artık bunlara ne toplumun ne de basın çalışanlarının tahammülünün kalmadığı ifade etmek istiyoruz.
Yine bir rutin olan yirmi dört saatlik avukat görüş yasağının hukuki olmadığı, bir işkence sistemi olduğunun altını çizmek istiyoruz ve derhâl basın çalışanlarının serbest bırakılması çağrısını da buradan yapmak istiyorum.
Tabii, sadece basın çalışanları değil, yine bir klasik, İstanbul'un da birçok ilçesinde ev baskınları yapıldı, yine 8 kişi gözaltına alındı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayınız Sayın Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bu ev baskınlarında yurttaşlara yönelik şiddet uygulandığını, Esenyurt'ta yapılan bir ev baskınında polislerin özellikle aileye, bir aileye işkence yaptığını, evde bulunanların sırt, kol ve bacaklarına coplarla vurulduğu yine tarafımıza aktarılmıştır. Burada da yirmi dört saatlik avukat görüş yasağı var. Bunun da kabul edilemez olduğunu ifade etmemiz gerekiyor.
Tabii, İmralı Cezaevi'ni konuştuk ama sadece İmralı değil, bu ülkedeki bütün cezaevleri ne yazık ki eza evlerine dönmüş durumda. Bunlardan biri de yine Buca 1 Nolu F Tipi Cezaevinde kalan Mehmet Sait Yıldırım'ın durumu; kendisi ağır hasta, tutsak, müebbet hapis cezası almış, 2025'te cezası bitiyor ama ağırlaştırılmış müebbet hapisliler gibi tekli bir hücrede tutuluyor. Hipertansiyon, kalp, koah hastası ve bunun dışında ayrıca birçok sağlık sorunu var ve kendisinin tek başına kalamaz raporu olduğu hâlde tek başına bir hücrede tutuluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitirelim lütfen Sayın Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Bunun nedeni sorulduğunda da bu tutumun kendileriyle ilgili olmadığını, Adalet Bakanlığının aslında böyle bir tutumu olduğunu ifade ediyorlar. Biz bunun kabul edilemez olduğunu bir kez daha ifade etmiş olalım.
Yine, Muhlise Karagüzel hasta tutsaklardan birisi; şu anda İzmir'de Yeşilyurt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yatıyor, açık kalp ameliyatı olacak, hâlâ tahliyesi yapılmadı, tahliye başvurusuna "ret" cevabı verildi. Bunun bir insanlık suçu olduğunu, bunun kabul edilemez olduğunu tekrar ve tekrar ifade ediyoruz ve hasta tutsakları cezaevinde tutarak hiç kimsenin başının göğe ermeyeceğinin de altını çizmek istiyorum.
Tekrardan Genel Kurulu selamlıyorum.