| Konu: | 6 Şubat 2023 deprem felaketine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 08.02.2024 |
ZUHAL KARAKOÇ DORA (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayatımızda derin bir boşluk, yüreğimizde onulmaz yaralar açan Kahramanmaraş depremlerinin yıl dönümü sebebiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Aziz Türk milletini ve Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyor, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı özlem ve rahmetle anıyorum.
Hayatlarımızı altüst eden depremlerin üzerinden tam bir yıl geçti ve kalplerimizin Kahramanmaraş'ta, Malatya'da, Hatay'da, Adana'da, Adıyaman'da, Osmaniye'de, Şanlıurfa'da, Gaziantep'te, Diyarbakır'da, Kilis'te ve Elâzığ'da attığı 6 Şubat, hepimizin yaşamında önemli bir dönüm noktası oldu. 5 Şubat gecesi bizim için en uzun geceydi ve uyandığımızda artık hiçbir şey eskisi gibi değildi, bizler dâhil. 6 Şubat sabahına kimimiz bir daha uyanamadı, uyanabilenlerimiz ise bir daha hiç uyuyamadı. Kimliğini teşhis etmekte zorlandığımız yakınlarımızın bedenlerini ararken bir gün artık kendimizi teşhis etmekte zorlanacağımız aklımıza bile gelmezdi. Evet, bizler artık kendimizi teşhis edemiyoruz zira artık hiçbirimiz aynı insan değiliz. Yitip giden yuvalarımızın, enkaz altındaki şehirlerimizin altında çocukluğumuzla birlikte kimliklerimiz ve benliklerimiz de kaldı. İşte bu hissiyat içinde depremden etkilenen 11 şehrimizi yeniden ayağa kaldırma paydasında birleşen gönüllerin iradesiyle tüm kayıplarımızın acısını kalplerimize mühürleyerek ortak acıları ve ortak sevinçleri en derinden paylaşmış olduğumuz bir yılın dönümünü anmaktayız.
Biz Kahramanmaraşlılar; genç, yaşlı, kadın ve çocuk demeden 12 Şubatta Türk Kurtuluş Savaşı'na adımızı altın harflerde yazdırmış bir zümreyiz. Hamurumuzda olan bu vakur kahramanlık cevheriyle de bundan bir yıl önce asrın felaketinde de cihana emsal bir duruş sergiledik. Kahramanmaraş'ımızın her bir evladı kendi canının güvenliğine verdiği önemden daha çok, bir başkasının yarasını sarmak için çabaladı. Kendisinden daha muhtaç olanın ihtiyacına koştu ve her şeyden önemlisi laf üretmek için değil çare üretmek için çabaladı. Emsali yüzyıllardır görülmemiş ölçekteki bu felaketin zararlarını en aza indirmek için devlet ve millet el ele vermiş, muazzam ölçekte arama ve kurtarma, insani yardım faaliyetleri ile yeniden imar ve rehabilitasyon hamleleri icra etmiştir. Bizler yüce Türk milleti olarak böylesine büyük bir felaketin ardından olağanüstü çalışmalarla insan tahayyülünün ötesinde işler başardık ve bu işler sadece başlangıç noktamızı belirledi. Son depremzedenin de güvenli bir şekilde yuvasına kavuştuğunu görmeden, en umutsuzunun yüzünü güldürmeyi başarmadan, kendi evlatlarımızın yüzüne memleketimizdeki ihtiyaç sahibi yaşıtlarına hizmet etmiş olmanın güveniyle bakmadan bu yoldan geri dönmeme kararlılığında olduğumuzu buradan bir kez daha vurgulamak isterim.
Değerli milletvekilleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk'ta şöyle der: "Felaket başa gelmeden evvel onu önleyecek ve ona karşı savunulacak önlemleri düşünmek gerekir. Geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur." Bu nedenle, Kahramanmaraş'ımız başta olmak üzere afete dirençli örnek şehirler inşa etmek için yardım değil yatırım zamanı olduğunu her fırsatta dile getirdim, getirmeye de devam edeceğim. Kahramanmaraş başta olmak üzere deprem bölgesinin yatırımda öncelikli bölge özel statüsünde ele alınarak teşviklerden, hibe ve özel destek faiz uygulamalarından yararlanabilmesi oldukça önemlidir. Tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayide Türkiye'nin önemli kenti olan Kahramanmaraş'a bugün atacağımız tohumlar, tarımsal altyapının güçlendirilmesi ve tarımda modernizasyonun önceliklendirilerek çiftçimize her türlü üretim desteğinin sağlanması oldukça önemlidir. Can damarlarımızdan olan tekstil sektöründeki ihracat kaybının telafisi için fabrikalarımızın eskisinden daha büyük ve rekabetçi bir üretim hacmine ulaşması gerekiyor. Buna ek olarak "uygun olmayan alan" konusunun bilimin önceliğinde ve fakat vatandaşlarımızı mağdur etmeden yeniden düzenlenmesi oldukça önemlidir.
Görünmeyen yaralarımızın uzun yıllara sâri sonuçlarının üstesinden gelebilmemiz için ise bölgeye daha çok ama daha çok psikolog ve sosyolog görevlendirilmesi hususunun altını çizmek isterim.
Bilmenizi isterim ki Kahramanmaraş depremden önce dışarıya en az göç veren illerimizin başındaydı ve nüfusunun yüzde 80'ninden fazlası kendi topraklarında yaşıyordu. Bizler nereye gidersek gidelim, ne iş yaparsak yapalım kalpten bağlı olduğumuz şehrimizle, yuvamızla hemhâliz. İşte bu nedenle şehrimizle birlikte şehrimizde ayağa kalkmak istiyoruz, bunun için de yardım değil yatırım istiyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)