GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Meclis Başkanlığının Yargıtayın ilgili dairesinin kararını Genel Kurulda okutmasına, Batı Trakya Türklerinin 29 Ocak Millî Direniş Günü'ne, İstanbul Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'nde gerçekleştirilen saldırıya, İsveç'in NATO üyeliğine onay veren siyasi partilere sorularına, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş davasına bakan başsavcıya, özel okul öğretmenlerinin sorunlarına ve deprem bölgesindeki özel okul öğretmenlerinin kadro beklediklerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:31.01.2024

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Dün burada Meclis Başkanlığı, Yargıtayın ilgili dairesinin kararını okutup bir milletvekilinin milletvekilliğini düşürmüştür dolayısıyla Meclis Başkanlığı, burada, aslında anayasal devlet krizinin tarafı olmuştur. Bu son derece üzüntü verici bir durumdur, buna ilişkin düşüncelerimizi dün paylaştığımız için daha fazla bunun detayına girmeyeceğim ancak Türkiye Cumhuriyeti devletini hukuk devleti olmaktan çıkarırsak bunun altında hepimiz kalırız, bunun bedelini toplum olarak öderiz. Bu çatının çökmemesi lazım dolayısıyla herkesin hukuka bağlı olması lazım, Anayasa'ya bağlı olması lazım. Anayasa'yı ortadan kaldıracak adımların tarafı olmaması gerekirdi; Meclis taraf olmuştur, Meclis Başkanlığı ve Meclisin de itibarı zedelenmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 29 Ocak Pazartesi günü etnik kimliklerinden dolayı yani sırf Türk oldukları için insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kalarak türlü baskılara maruz bırakılan ve Lozan Antlaşması'yla teminat altına alınmış olmalarına rağmen yok sayılan Batı Trakya Türklerinin 29 Ocak Millî Direniş Günü'ydü. Batı Trakya Türklerinin haklı mücadelesinde onları asla yalnız bırakmayacak, maruz kaldıkları insan hakları ihlallerine karşı duruşumuzu her fırsatta ifade edeceğiz. Bu vesileyle, başta Batı Trakya'daki soydaşlarımızın millî önderi ve büyük dava adamı Doktor Sadık Ahmet olmak üzere Türklük için mücadele vermiş tüm soydaşlarımızı rahmetle yâd ediyorum. 29 Ocak millî direniş ruhunu sadece Batı Trakya'da değil dünyanın dört bir yanında zulüm gören tüm Türkler için ilelebet yaşatacağız.

İstanbul Sarıyer'de Santa Maria Kilisesi'nde pazar ayini sırasında maskeli 2 kişi tarafından saldırıda bulunulmuş ve saldırıda 52 yaşındaki Tuncer Murat Cihan hayatını kaybetmiştir. Ben vatandaşımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum ve bu provokatif kilise saldırısını da şiddetle kınıyorum.

Geçtiğimiz hafta, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Kongre üyelerine çağrıda bulunarak Türkiye'ye F-16 uçaklarının satışının onaylanmasını istemiştir. İsveç'in NATO üyeliğine "evet" diyen siyasi partilere sormak istiyorum: Eğer ki ABD Parlamentosunda ülkemize satılması için F-16 uçaklarına onay verilmezse bu süreci aziz milletimize nasıl anlatacaksınız? En başından beri ifade ettiğimiz gibi dış politikada birinci öncelik millî menfaattir. İYİ Parti olarak biz İsveç'in NATO üyeliğine "hayır" oyu kullanırken hariciyede elimize geçen pazarlık unsurunu kullanmak ve millî menfaatlerimizi gözeterek irademizi beyan etmiştik. Tutulması muamma sözler ve sadece vaatler üzerine kurulu dış politika, şüphesiz ki her türlü suistimale de açık hâle gelecektir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin millî menfaatleri göz ardı edilerek koşulsuz bir şekilde İsveç'in NATO üyeliğine verilen destek, ülkemiz adına olumsuz sonuç doğurabilecek bir açmazı da beraberinde getirmiştir. İYİ Parti olarak milletimizden aldığımız yetkiyle milletimiz adına ABD'nin Türkiye'ye verdiği vaatlerin gerçeğe dönüşme sürecinin kararlıkla takipçisi olacağız. F-16'ların satış onayının gerçekleşmemesi ya da teslimatın geciktirilmesi, PKK ve FETÖ'cü teröristlerin iade edilmemesi, Suriye'nin kuzeyinde PYD'ye yapılan yardımların kesilmemesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Usta, lütfen tamamlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

...ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ulusal çıkarlarına yönelik taleplerimizin karşılık bulmaması durumunda İsveç'in NATO üyeliğine onay veren siyasi partilerin Türk milletine nasıl hesap vereceğini sormak istiyorum.

Günaşırı değişen gündem yoğunluğundan dolayı kamuoyunun gözünden kaçırılmak istenen vahim bir atamayı da gündeme getirmek istiyorum Sayın Başkan. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı merhum Sinan Ateş'in davasına bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça geçtiğimiz haftalarda Yargıtay üyeliğine seçilmiştir. Suikastın üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen henüz iddianamenin bile hazırlanmaması, adı karışan faillerin tutuklanmaması ve her yönüyle karanlıkta bırakılmış bu cinayetin dosyasına bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcısının âdeta ödüllendirilerek Yargıtay üyeliğine atanması adalete olan inancımızı derinden sarsmıştır. Bir kez daha adalet askıya alınmış, vicdanlar karartılmıştır, devletin temeli olan adalet tesis edilememiştir. Bitmeyen nefret ve bitmeyen öfkeyle dava görmezden gelinmiş, cinayetin üstü örtülmüştür.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Usta, lütfen tamamlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - Bir yıldır faili meçhul olarak kalan bu alçak cinayet Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Fırat'ın kenarında kaybolan koyundan bile sorumlu olduğunu söyleyenlerin sessiz tavrı, adalet bekleyen vicdanlara en az bu aşağılık cinayet kadar ağır gelmiştir. Sinan Ateş siyasi kimliğinden evvel bir eş, bir baba, bir evlat, bir kardeştir. Ailenin vakarlı duruşu yargının onuruna, arkada yetim kalan 2 yavrunun gözyaşı ise adaletin terazisine emanettir. Eğer herkes güven içinde yaşayacaksa, eğer başka yavrular yetim kalmayacaksa "Ucu kime dokunur?" diye düşünmeden adaleti aslanın midesinde de olsa çekip çıkaracaksınız. Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir de kısa bir sorunu gündeme getirmek istiyorum. Biliyorsunuz, bu özel okul öğretmenleri pazartesi günü Meclisin önüne gelerek nümayişte bulundular, eylem yaptılar. Aynı zamanda, deprem bölgesinde yine özel okullardaki öğretmenler de hem grubumuzu ziyaret etti hem de diğer siyasi partilere de ziyaretlerde bulundular; temel birtakım sorunları var. Çok kısaca ifade etmek gerekirse...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son kez uzatıyorum.

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - 1983 yılında yapılan bir düzenlemeyle özel okullarda çalışan öğretmenlerin maaşlarının emsali olan kamuda çalışanların altında olamayacağına ilişkin bir hüküm konulmuş yani "Devlet memuru öğretmen ne alıyorsa özel okuldaki en az onu alsın." şeklinde bir hüküm konulmuş, 1983 yılında bir kanun yapılmış fakat 2014 yılında bu madde değiştirilmiş, bu madde kaldırılmış. Ve şu anda, cidden, özel okullardaki öğretmenler ciddi bir sıkıntı altındalar, asgari ücretle çalışıyorlar, hatta kimisi asgari ücretin altında çalışıyor. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir, biz bu düzenlemenin tekrar yapılmasını talep ediyoruz. Buna ilişkin de biz İYİ Parti Grubu olarak dün bir kanun teklifi verdik. Şimdi, çok yoğun bir mesaisi var özel okul öğretmenlerinin, bunu görmek lazım. İkincisi, bir de bu düzenlemeyi yapalım; bu, kamu üzerindeki atanamayan öğretmen baskısını da kaldıracaktır. Öğretmenlerin mutlu, mesut bir şekilde özel okullarda çalışmasını sağlamak gerekir.

Yine, deprem bölgesindeki öğretmenlerin sorunları daha da vahim, onların eğitim vereceği bir okul dahi kalmadı. Dolayısıyla orada yaklaşık...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Sadece selamlayacağım.

BAŞKAN - Sayın Usta, teşekkür için açıyorum.

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Son cümlem: Orada 6 bine yakın öğretmen var, bu öğretmenlerin sorununu çözmek lazım deprem bölgesinde. Onların bekledikleri şey, kadroya atanmak şeklindedir; biz de bu talebi buradan Genel Kurula ifade etmek istiyoruz, Hükûmete ifade etmek istiyoruz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.