Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkanı Vekili Bekir Bozdağ'ın, CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya ile İYİ Parti Grup Başkan Vekili Erhan Usta'nın 30 Ocak 2024 tarihli 54'üncü Birleşimde okunan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yazısının yokluğunun, bulunmadığının tespitine dair dilekçelerinin işleme alınmamasıyla ilgili tutumu hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 55 |
Tarih: | 31.01.2024 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sadece Can Atalay meselesinde değil, daha önce farklı milletvekillerinin de milletvekilliğinin düşürülmesi meselesinde gündeme gelen ve tartışılagelmiş bir konu aslında bugün konuştuğumuz husus. Türkiye Büyük Millet Meclisinin fonksiyonu, görevleri ve yetkileri içerisinde sanki bu konularla alakalı, yargının vermiş olduğu kararlarla ilgili olarak bir inisiyatif kullanma, bir tercihte bulunma hakkı varmış gibi bir değerlendirme ne yazık ki halkımızla paylaşılıyor. Bu da meselenin aslında mecrasından saptırılması gibi bir neticeyi doğuruyor. Aslında Anayasa'nın 84'üncü maddesinde milletvekilliğinin düşürülmesi son derece açık bir şekilde düzenlenmiş.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Açık.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Devamla) - Bu milletvekilliğinin düşürülmesi meselesinde, hakkında kesinleşmiş hüküm olan milletvekilinin hakkındaki karar Genel Kurulda okunmak suretiyle kişinin, milletvekilinin üyeliğinin düşürülmesi otomatikman gerçekleşiyor. Burada Meclise Anayasa'nın ilgili maddesinde "Türkiye Büyük Millet Meclisi bunu yapabilir." diye bir tercih hakkı verilmemiştir, "yapar" denmiştir, "bildirilir" "yapılır" denmiştir. Dolayısıyla bu, Meclisin görevidir. Bu noktada, Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararı gerekçe göstererek, onun gerekçe kısmındaki ifadeleri esas alarak, sanki Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçelerinde ifade edilen hususlar kutsal birer metinmiş gibi bir muamele yapılarak, işinize gelen gerekçelerin kabul edilip işe gelmeyen gerekçelerin reddedildiği bir anlayışla bugün hukuki zeminde tartışma yaptığını ifade etmek doğru bir yaklaşım olamaz. Anayasa'nın 153'üncü maddesinde çok açık bir şekilde ifade edildiği gibi "Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez." denilmektedir yani Anayasa Mahkemesi norm ihdas edemez. Bugün Meclisin uygulamasına hâkim olan kanun metinleri, hukuki metinler Anayasa'dır, İç Tüzük'tür. İç Tüzük'ün bir yerinde "Yargıtay tarafından kesinleşmiş bir karar hakkında Meclis, Anayasa Mahkemesinin kararını bekletici bir mesele olarak görmelidir veya beklemelidir." gibi bir hüküm yer almamaktadır, İç Tüzük'te böyle bir değerlendirme söz konusu değildir. Dolayısıyla Meclisin yaptığı işlem son derece açıktır ve hukuka uygundur; bunun Anayasa'ya aykırı olduğunu, İç Tüzük'e aykırı olduğunu çıksın bir hükümle buradan İç Tüzük'ten ve Anayasa'dan bir cümle okuyarak bir babayiğit burada okusun, biz de bunu dinleyelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bülbül, lütfen tamamlayın.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Geliyor babayiğit.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Devamla) - Fakat kendi işinize gelen hükümleri, işinize gelen gerekçeleri kabul edip arkasından işinize gelmeyen gerekçelerden de burada bahsederken lütfen samimi olalım. Dün, başörtüsüyle alakalı Anayasa Mahkemesinin verdiği gerekçelere paçavra muamelesi yaparken bugün kalkıp da bu gerekçelerle ilgili olarak da bunlara ait hükmü vermek, ona o şekilde bir değer biçmek doğru bir yaklaşım değildir.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Anayasa 154...
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Devamla) - "Anayasa Mahkemesi haddini, hududunu aşmıştır, bunu aşmaz." diye bir durum da söz konusu değildir.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Onu söyleyemezsin, onu söyleyemezsin. Anayasa Mahkemesi düşman mahkeme değildir, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymak zorunludur.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Devamla) - Yargıtayın vermiş olduğu kesinleşmiş kararın üzerinde Anayasa Mahkemesi kendini temyiz makamı olarak görmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Devamla) - Bu da aralarında hiçbir üst-ast ilişkisi olmayan 2 mahkeme arasında ciddi bir sıkıntıya yol açmıştır.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Ayıp ya, hukukçusunuz ya! Milleti düşmanlaştırdığınız yetmiyor, mahkemeleri de birbirine düşürüyorsunuz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Devamla) - Fakat Türkiye Büyük Millet Meclisi bu 2 yapı arasında bir tercih makamı değildir. Meclis, Anayasa ve İç Tüzük gereğince gereğini yapar.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Siz noter makamlığına çevirdiniz, noter makamlığına. Erdoğan istiyor, siz yapıyorsunuz.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Meclis Anayasa'ya aykırı davranamaz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Devamla) - Çıkın burada "İç Tüzük'ün şu hükmü gereğince veya Anayasa'nın şu hükmü gereğince yanlış yapılmıştır." deyin, o zaman dinleyelim. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)