GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ile İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın'ın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine, Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay kararıyla ilgili tartışmanın siyasi boyutunun ağır bastığına ve Başkanlık Divanınca Anayasa'nın 84'üncü maddesinin ikinci fıkrasının gereğinin yerine getirildiğine, yargı organları arasında benzer bir çatışmaya imkân vermemek adına bu konuda daha sarih, net hükümler koymak gerektiğinin ortaya çıktığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:30.01.2024

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evveliyatla Sayın Meclis Başkanımızla ilgili birkaç şey söylemem lazım. Meclis Başkanımızın hangi şartlarda, hangi dönemlerde Genel Kurulu yöneteceğinin bir teamülü var. Sayın Meclis Başkanımız burada olsaydı da planlandığı üzere bugün Genel Kurulu siz yönetecektiniz. Burada neden kaçılsın? Kimse bir yere kaçmıyor, herkes bulunduğu yerde. Sadece Sayın Meclis Başkanımız, daha evvelden planlandığı gibi, bir grup milletvekili arkadaşımızla beraber iki ülkeyi ziyarete gitti.

Daha evvel bu konuyla alakalı pek çok konuşma, ziyaret, tartışma zaten yapıldı fakat bu konunun, tabii, iki boyutu var: Bir, hukuk tekniği açısından meseleye bakabiliriz, bir de siyasi boyutu var. Şu ana kadar yapılan tartışmalarda siyasi boyutun ağır bastığını görüyoruz ama şöyle bir vakıa var: Her şeye rağmen Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen kesinleşmiş bir yargı kararı var ve bu kesin yargı kararı milletvekili seçilmesine engel oluşturan bir karar niteliğini taşıyor ve Anayasa'nın 84'üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği ne yapmamız gerekiyorsa şu anda onu yapmaya çalışıyoruz.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - İki kere ihlal kararı vermiş, neresi kesin?

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Müsaadenizle konuşmamı bitirmek istiyorum, kimseye laf atmadım konunun önemine binaen.

İşte, bu noktada, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına düşen bu karar... Meclis Başkanlığının ve Başkanlık Divanının iradesiyle şu anda bunları icra ediyoruz. Bu konuda hangi mahkeme daha haklıdır, hangi mahkemenin kararı tutarlıdır, tutarsızdır; bu tartışmayı yapmak değildir, elimizde var olan bu kararı 84'üncü maddenin ikinci fıkrası gereğince icra etmektir... Kaldı ki Anayasa'nın 138'inci maddesi çok sarih bir şekilde şunu ifade ediyor, görülmekte olan bir dava hakkında yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili olarak Meclise soru sorulması, görüşme yapılması veya herhangi bir beyanda bulunulması dahi yasaklanıyor. Bu sebeple, bizim de her 2 mahkemenin yargı yetkisini kullanmasıyla alakalı -öyle olsun, böyle olsun- bir tartışmanın parçası olmamız kesinlikle doğru değildir diye düşünüyorum.

Devamında şunu ifade etmek isterim: Elbette ki bize düşen şeyler vardır. Örneğin, bazı Avrupa ülkelerinde anayasa mahkemesinin verdiği kararların doğrudan uygulandığını görüyoruz ama bizde Anayasa Mahkemesinin kuruluş kanununda doğrudan uygulama yetkisi yoktur. Kendisi de zaten verdiği kararda kararın kaldırılması üzerine bir karar vermiştir. Bu sebeple, bu noktada, Türkiye Büyük Millet Meclisine, bizlere düşen, bu konuya dair hem yasa koyucu olarak hem anayasa koyucu olmamız hasebiyle meseleyi daha derinlemesine tartışmaktır. Yargı organları arasında benzer bir çatışmaya imkân vermemek adına bu konuda daha sarih, net hükümler koymak gerektiği ortaya çıkmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen tamamlayalım.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki her problem elbette bizim problemimizdir ve elbette ki çözüm de bu Gazi Meclisin çatısı altında olacaktır. Anayasa hükmünün 84'üncü maddesinin ikinci fıkrasını uygulamaktan kaçınmak, âdeta bir takım tutar gibi bir taraf seçmek Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışmamaktadır. Bu manada, bize düşen, burada eğer varsa bir tartışma alanı bu tartışma alanını izale edecek, gerçekten anayasal anlamda boşlukları dolduracak bir çözüm üretmektir ve bu manada bunları da hızlıca hayata geçirmektir.

Bugüne dair söyleyecek pek çok konu var fakat konunun önemine binaen belki bunları yarına ifade etmeyi tercih ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.