GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU FİNANSMANI VE BORÇ YÖNETİMİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:87
Tarih:03.04.2013

MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 443 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına görüşlerimi anlatmak için söz aldım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Bakıyorum, Hazineden sorumlu, Kanun'dan sorumlu Sayın Bakan burada yok, daha önce SPK Kanunu ve benzeri olaylarda da burada olmadı. Fakat, Sayın Bakanım, size de aynı şeyi söyleyebilirim, daha önce siz de yaptınız; artık bu kanun yapım süreci gerçekten şirazesinden çıktı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanun tekniğinin asgari gereklerini ya da niteliklerini taşımayan yasaların hızla artış gösterdiği bilinen bir vakıaydı. Kanunların dili, enflasyon olgusu da dikkate alındığında, hukuk sistemimizin AKP döneminde tehlike altında olduğu gayet ayan beyan ortaya çıkıyor.

Siz İçişleri Bakanıyken -bunların benzerini Sayın Bakana söyleyecektim ama benzer olayları siz de yaşadığınız için söyleyeceğim- belediyelerle ilgili, gelirleriyle ilgili bir kanun tasarısını sanıyorum şubat ayında getirdiniz. Ben size "Hem akademisyensiniz hem planlamacısınız. İki ay önce bize geldiniz, bütçeyi çıkardınız. Bu hesapta yoktu, neyin nesi? Burnunuzun ucunu görmüyor musunuz?" şeklinde sözler söylemiştim. Siz hakikaten alınganlık gösterip tasarıyı çektiniz ama ne yaptınız? Virgülüne kadar gerekçesiyle aynı teklif olarak burada başka imzalarla bize onu getirdiniz. Bu ayıptır, böyle bir şeyin yapılması bu Türkiye Büyük Millet Meclisine hakarettir. "Ben hesabı kitabı yanlış yaptım, doğru yapamadım, hesap edemedim, onun için bunu buraya getiriyorum." diyebilirdiniz.

Şimdi aynı Sayın Bakan, bakın, birçok olayda yine aynı şeyi yapıyor. Hangisinde yapıyor? Mali kuralı getirdi. Bize neler söyledi Komisyonda, onları okuyunca, bugün her sorduğumuzda, bize onun cevabını söylemiyor, neden mali kuralı çıkarmadığını söylemiyor. Hâlbuki ondan OECD ülkeleri istifade edecekti, IMF'tekiler istifade edecekti. Ama gördük, biz ne zaman sorsak, Sayın Bakan mali kuralla ilgili bize cevap vermekten kaçınıyor. Sıkılmıyor musunuz, ızdırap duymuyor musunuz, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı kendinizi sorumlu hissetmiyor musunuz? Size, yabancılar "250 maddelik torba tasarı getirdiniz, mali kuralı çıkaracaktınız, ne oldu?" dediğinde nasıl cevap veriyorsunuz; anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum.

Siz SPK Yasası'yla ilgili geldiniz, yanınızda oturan bürokrat kanunu çıkacak diye sevinirken, siz -bürokrat yanınızda- adam ne hâle geldi bir ekranda izleyin. Adam görevdeyken hazırlattınız, kanunu çıkartıyorsunuz, adamın görevden alınma nesi, tasarısı olarak ortaya geliyor. Hiç doğru dürüst bir karar verme yeteneğiniz, açıklığınız, şeffaflığınız yok mu? Gerçekten sıkıntılı.

Bunun ötesinde, ekonominin koordinasyonunda kim var? Siz. Anayasa değişikliğinde estiniz, yağdınız Ekonomik ve Sosyal Konsey kurdunuz. Kaç kere topladınız Allah aşkına? Mevzuatı bile yok ortada.

Şimdi, Kabine arkadaşlarınız Merkez Bankasına, tabiri caizse ağzına geleni söylüyor -daha kötüsünü söylemek istemiyorum- Maliye Bakanı ayrı telden, siz ayrı telden, Zafer Çağlayan Bey ayrı telden fakat o kadar ağır sözlere siz ilgili Bakan olarak cevap vermiyorsunuz. Gerçekten siz hiç Kabinede bu meseleleri konuşmuyor musunuz? Hiç Kabinede bunun nasıl olması gerektiğine dair bir şey söylemiyor musunuz? Veya anlaşamıyorsunuz, birbirinizi kamuoyu önünde böyle mi haşlamaya çalışıyorsunuz? Ekonominin nasıl gittiği buradan belli. Ekonomik ve Sosyal Konseyin daha düzenlemesini bile yapmadınız.

Şimdi, Bakanlar Kurulunda konuşuyorsunuz konuşmuyorsunuz bilmem ama bakın, şimdi, Rekabet Kurumu kararına, siz ne dediniz? Ciro tanımı yapmaya başladınız. Rekabet Kurumu yargılaması açısından bazı bakanlar "Talimat vermem." derken bazıları Rekabet Kurumunun insaflı davrandığını söylemekte, daha üst düzeydeki yani siz ise ciroların nasıl tespit edileceği hususunda Rekabet Kurumuna öneri getiriyorsunuz. Resmen mahkemeyi yönlendiriyorsunuz, serbest piyasaya müdahil oluyorsunuz, vatandaşın ezilmesine neden oluyorsunuz baktığınız zaman.

Vakıflarla ilgili bu kanunla getirdiğiniz olay gerçekten yüz karası. Ben olsam sizin yerinize şahsım adına hicap duyardım ama sizin takdiriniz, ona bir şey söylememiz mümkün değil.

5018 sayılı Kanun'u çıkarttınız, size nasip oldu, rezil etmek de size nasip oldu. 5018 sayılı Kanun'un temel olarak uygulanan neyi kaldı? Adının 5018 olması dışında gerçekten ne hâle geldiğini bir kere ne yapmak istiyorum, burada bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Şimdi, bu kanunla bakın siz ne yapmışsınız: Arkadaşlarımız gerekçede açık ve seçik yazmışlar, Türk Ticaret Kanunu'nun denetleme ve sermaye hükümlerine uyulmasına dikkat etmemişsiniz, uyulmamış, göz yummuşsunuz. Borçlar Kanunu'nun kira sözleşmelerine ilişkin hükümlerine uyulmamış, buna göz yummuşsunuz. İlgili kurumlarca, tapu sicilinde değişiklik dâhil, gerekli her türlü işlemler gerçekleştirilmemiş, buna göz yummuşsunuz. Diğer mevzuat uyarınca, Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu uyarınca defter tutma ve diğer yükümlülükler yerine getirilmemiş, siz buna göz yummuşsunuz. Odalar ve Borsalar Birliğiyle ilgili Odalar ve Borsalar Kanunu hükümlerine uyulmamış, buna siz göz yummuşsunuz. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine uyulmamış, göz yummuşsunuz. Tüm işlemlere dair damga vergisi ve harçlar ile döner sermaye ve sair ücretlerin ödenmediği hususu var, buna göz yummuşsunuz. Şimdi, baktığınız zaman, Gider Vergileri Kanunu'nun amir hükümlerine uyulmamış; ne yapmışsınız, Göz yummuşsunuz. Kurumlar Vergisi Kanunu'na uyulmamış, göz yummuşsunuz. Bir de geriye dönük, yaptığınız hatalardan kaynaklanan sonuca ne yapmışsınız, geriye dönük ne yapmışsınız? Hüküm çıkarıyorsunuz, bütün bu kirlilikleri temizlemeye çalışıyorsunuz. Hiç mi sıkıntı duymuyorsunuz Sayın Bakan siz bunlardan? Hiç mi sizi rahatsız etmiyor?

Dışarıda size sorulduğu zaman "250 maddelik torba kanunlar, her daim getiriyorsunuz torba kanunları, ne yapıyorsunuz bunlarla?" dedikleri zaman siz ne diyorsunuz? "Sizde kanun yapma tekniği nasıl?" diye, yurt dışına gittiğiniz zaman oradaki parlamenterlere hiç sormuyor musunuz Allah aşkına?

Devlet destekleriyle ilgili genel müdürlüğü kurdunuz; o da çok acildi, mali kural gibi. Çalışıyor mu şimdi acaba, ertelediniz mi yoksa çalışmasını? Orada nasıl duruyor? Başka bir binada -yan yattı galiba- öyle duruyor. Bunlara cevap vermemek, muhalefeti dikkate almamak sizi aklamaz, bunları iyi yaptığınızı da göstermez ama şunu çok iyi ifade etmek istiyorum ki siz yanlışlarınızı susarak idare etmeye çalışıyorsunuz.

Merkez Bankası yöneticilerine Hükûmetinizden gelen eleştirilere hiç mi karşı koymayı düşünmüyorsunuz? Yoksa gerçekten onların söylediği doğru mu? Bir küfredilmediği kaldı onlara, siz bundan rahatsızlık duymuyor musunuz?

Bakın, Orta Vadeli Program'a bakıyoruz; aslında, siz tarihi beş ay ileri atmanıza rağmen onu yayınlamasanız da olacaktı. "4" dediğiniz büyüme hedefi 3,2 Orta Vadeli Program'da, neredeyse yıl sonu gerçekleşmesine yakın yayınlıyorsunuz. Bütün datalar elinizin altında 2,2 geliyor. 2011'de . 8,8 büyüme, aynı miktarda dış kaynak giriyor; 2,2 büyüyorsunuz 2012'de. Bunları topluma nasıl anlatacaksınız?

Bakın, şu gördüğünüz gazetede "Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza." şeklinde yazıyor. Artık ne hâle geldiğine bakın. Biri "Fren acı oldu." diyor, diğeri de Sayın Maliye Bakanı "Bu büyüme başarıdır" diyor. Siz ne diyorsunuz acaba, merak ediyoruz, ona göre de görüşlerimizi beyan etmek istiyoruz.

Teşekkür ediyorum, Genel Kurula saygılar sunuyorum Sayın Başkan. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)  

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.