GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:25.01.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) -Ekranları başında bizleri izleyen halklarımızı ve cezaevinde tutsak edilen tüm siyasi mahpusları saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, siyasi iktidarın politik tercihlerinin mağdur ettiği kesimlerin başında elbette çocuklar gelmektedir. Bu sebeple DEM PARTİ Grubu adına mesleki eğitim merkezlerinin yapısını ve çocuk işçiliği üzerindeki etkisini anlatacağım çünkü eğitim ve sağlık sistemi başta olmak üzere Türkiye'de hiçbir şey çocukların üstün yararına göre dizayn edilmiş durumda değil maalesef. Öyle bir sistem inşa edilmiş ki çocukların ve gençlerin heyecanını söndürüyor, merak ve yaratıcılığını ortadan kaldırıyor. Bu sebeple, çocukluklarını güvenli ve sağlıklı bir ortamda özgür bir şekilde yaşaması gereken çocuklar, bizzat devlet politikaları yüzünden sosyal yaşamdan her gün biraz daha uzaklaştırılmaktadır. AKP iktidarları sürecinde çocukların, gençlerin, öğrencilerin yaşadığı deneyimler, maalesef, hiç de iç açıcı değil çünkü Kürt coğrafyasında askerî ateşle veya zırhlı araç çarpmasıyla ölen çocuk, kahvaltı dahi yapamadan okula giden öğrenci, okul sıralarında olması gerektiği hâlde ağır işlerde çalıştırılan çocuk gerçekliği var bu topraklarda. Bu yüzden, Türkiye'de ciddi bir boyutta çocukların işçileştirilmesi olgusuyla karşı karşıyayız. Bırakın devletin, Hükûmetin buna karşı mücadele etmesini bizzat bunu teşvik ettiğini görüyoruz. Özellikle, mesleki eğitim kurumunda yapılan düzenlemelerle mesleki eğitim yaygınlaştırıldı, çocukların ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasının önü açıldı çünkü MESEM, en nihayetinde, çocukların ucuz iş gücü olarak kamu kaynaklarının patronlara aktarılması şeklinde tasarlanmıştır.

Çocukların yaşadığı koşullara, hayatını kaybetme sebeplerine baktığımızda onlar için neden harekete geçmemiz gerektiğini de anlayabiliriz. Bakın, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü sebebiyle açıkladığı bir rapor var; orada, AKP'nin yirmi bir yıllık iktidarında en az 888 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği belirtiliyor. Yine, 2023 yılında 14 yaş ve altı 22, 15-17 yaş arası 32 olmak üzere iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuk sayısı maalesef 54. Bu, en az olarak saptanabilen veriler yani bu, buz dağının sadece görünen yüzü şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Esas tablo bundan daha vahim; bunu kabul ederek "Artık çocukların hayatı önemlidir, harekete geçmeliyiz." demek zorundasınız, bizler bunu demek zorundayız. Bu kapsamda, Hükûmet, özellikle Millî Eğitim Bakanlığı çocukların işçileştirilmesini cazip göstermekten vazgeçmeli. MEB verilerine bakıldığında 1 milyon 405 bin öğrencinin bu program çerçevesinde kayıtlı olduğu görülüyor; bunun dışında kalan, işçileştirilen çocukları da eklediğimizde sayı 2 katına ulaşıyor. MESEM'in çarkları, çocukların belirlenen bazı sanayi işletmelerinde "staj" adı altında çalıştırılmasıyla dönüyor. Çocuklar sadece hayati tehlikeyle karşı karşıya kalmıyor, asgari ücretin üçte 1'i oranında staj ücreti verilmesiyle çocukların emeği de sermayeye peşkeş çektiriliyor. Peki, sonuç nedir? Sonuç: Çocukların devletin çarklarında ezilmesidir, sömürülmesidir.

Sayın milletvekilleri, Eylül 2023'ten bugüne kadar baktığımızda 8 çocuğun MESEM'lere devam ederken çalıştırıldıkları işletmelerde hayatını kaybettiğini görüyoruz. Beyzanur Hatmorioğlu, bir lise öğrencisiydi, Antalya'da kalfalık eğitimi aldığı yerde yaşanan patlamada vücudunun yüzde 80'i yandı. Bir kız çocuğunun yaşadığı bu acıyı acaba Meclis hissedecek mi hissetmeyecek mi gerçekten merak ediyoruz. Arda Tonbul, daha 14 yaşında "staj" adı altında çalıştığı işletmede başı makineye sıkıştı ve hayatını kaybetti. Gençlerin bu şekilde yaşamdan koparılmasını kanıksayamayız; iktidarın "kader" ve "fıtrat" söylemlerine sığınarak hiçbir tedbir almamasını da kesinlikle kabul etmiyoruz, kabul etmeyeceğiz çünkü sorunun kaynağı ortada, can kayıplarının sebebi bizzat iktidarın politikalarıdır. MESEM'ler siyasi iktidarın öğrencilerin okul ve iş hayatını birlikte sürdürecekleri tezine uygun işlemiyor; bu sistem, tamamen işverenlere kuralsız ve güvencesiz bir şekilde eleman yetiştirme şeklinde çalışıyor. Buna bağlı olarak can kayıpları, kazalar ve meslek hastalıkları da sıklıkla yaşanmakta. Aynı zamanda, MESEM'lerdeki meslek lisesi öğrencilerinin zorunlu eğitimden ve örgün eğitimden uzaklaşması da kaçınılmaz hâle gelmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Devamla) - Gelin, meclis araştırması komisyonu kuralım, çocukların hakkını da hayatını da birlikte savunalım çünkü MESEM'ler çocukları öğütüyor.

Teşekkür ediyorum. DEM PARTİ sıralarından alkışlar)