GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:50
Tarih:17.01.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul'da görev yapan bir başsavcının yargıdaki yozlaşmaya dikkat çeken şikâyet mektubunu müteakip sözde krizin çıkarılması tabii ki dikkatleri bu kirli yapılardan uzaklaştırarak gündeme dahi getirilmek istenmeyen bu önemli konuyu bir anda siyasi bir kutuplaşmaya neden olacak tartışmanın zeminine çekmektedir. "Adalet mülkün temelidir." sözünün yalnızca mahkeme salonlarındaki dekorun bir parçası olduğu bir dönemden geçmekteyiz. Verilen her yargı kararı ağır bir şekilde eleştirilebilir ancak Anayasa'da öngörülen haklar çerçevesinde uygulanması gerekmektedir. Bunu yapmazsanız bireylerin devlet otoritesine karşı güvenini nasıl koruyacaksınız? Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, özellikle biz hukukçular için asıl mesele tarafların kimler olduğuna bakılmaksızın hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini, anayasal düzeni müdafaa meselesidir. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasıyla konu bireysel bir hak ihlali olmaktan çıkmış, bütün yurttaşlarımız açısından da hukuk güvenliği sorununa dönüşmüştür. Sayın milletvekilleri, hukuk hepimizin ortak yaşamını düzenleyen, herkesin uymak zorunda olduğu kurallar bütünüdür. Bu kurallara devlet erklerinin uymaması ve uymamakta ısrar etmesi sistemde meşruiyet sorunu yaşatmaktadır. Bu sebeple, hukuk zeminini kaybetmek ve ona uyulmamasına göz yummak kimsenin menfaatine değildir. Anayasa'da yer alan hukuk devleti ilkesi hepimizin güvencesidir. Ülkede Anayasa Mahkemesi kararları dikkate alınmamaya başladıysa o ülke bitme yoluna girmiş demektir; ekonomi, hukuk, insan hakları, demokrasi ve en önemlisi laik, hukuksal üstünlüğe sahip cumhuriyet tehlike altında demektir. Anayasa Mahkemesi kararına, gerekçesine ve içeriğine katılmamak bu kararı yok sayma ve göz ardı etme hakkını ve yetkisini tanımaz. Aksi hâlde yargılama ve kanun yolları dışında yargının infazı gereken kararları tartışılabilir hâle geleceği gibi, Anayasa madde 138/4'e rağmen yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmesinden kaçınılması yolu açılır, hatta bu kanun yolunun kullanılması alışkanlık hâline dönüşebilir.

Değerli milletvekilleri, sözlerime son verirken emeklilerimizin çığlıklarını burada dile getirmek istiyorum. Emekli maaşları ülkede temel insani ihtiyaçları karşılamak için ödenen asgari ücretin çok çok altında kalmış durumdadır. Özellikle emeklilere "Sen minimum ücretin de altında bir şekilde yaşamaya ve hayatta kalmaya çalış. Artık ne yaparsın, nasıl yaparsın, orası senin bileceğin iş." denmiştir. Bu, hepimiz için utanç vericidir, bıçak kemiğe dayanmıştır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)