GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dün 28 ilde eş zamanlı olarak bir operasyon gerçekleştirildiğine, Kobani kumpas davasında yargılanan bütün kadın arkadaşlarını Genel Kuruldan saygıyla selamladıklarına, Mor Dayanışma kadın platformu tarafından düzenlenen sempozyuma, Kars'taki doğal gaz sorununa, zırhlı araçların bölge illerinde çocukları katletmeye devam ettiğine, Mersin Milletvekili Ali Kıratlı'nın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:50
Tarih:17.01.2024

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, Türkiye'de ciddi gündemler var, bu gündemlerden biri de AKP iktidarının bitmek bilmeyen baskıları ve gözaltıları aslında. Dün sabah saatlerinde 28 ilde eş zamanlı olarak bir operasyon gerçekleştirildi. Barış Meclisi üyesi annelerimiz, Kadın Zamanı Derneğinin Başkanı, DEM PARTİ Kadın Meclisi üyeleri, yine, Mezopotamya Kültür Derneğine üye olan sanatçılar, sivil toplum örgütlerinde çalışan birçok kadın gözaltına alındı ve hedef gösterildi; yirmi dört saatlik bir avukat kısıtlılığıyla karşı karşıya kaldık ve bütün bu çalışmaların en üst düzeyde hedef gösterildiğini de ifade edelim. İçişleri Bakanı bunu sosyal medya hesabından şöyle ifade ediyor: "Tespit ettik." diyor, örgüte üye olma ithamında bulunarak "Tespit ettik." diyor ve aslında, baştan itibaren kendisini mahkeme yerine koyuyor, masumiyet karinesini hiçe sayıyor ve bu insanların en temel haklarını yok sayıyor, çiğniyor; yetmiyor, bu operasyona "Kahramanlar Operasyonu" adını veriyor, insanlar kötü muameleyle, ters kelepçeyle gözaltına aldırılıyor ve bütün bunları da övünerek servis ediyor.

Peki, İçişleri Bakanı bunu yapıyor da onun yandaş basını ne yapıyor? O da gördüğünüz gibi kendi çukur medyasında kadınları Tevgera Jinen Azad'ı (TJA), kadın özgürlük mücadelesini hedef gösteriyor ve bir algı yaratarak da aslında, bu insanları baştan itibaren itham ettiklerini ifade etmek istiyoruz.

Şimdi, on binlerce üyesi, kadın yoldaşı cezaevinde olan ve hâlihazırda da Kobani kumpas davasında 12 Eylülden bugüne kadar kadın özgürlük mücadelesinde yılmadan ayakta duran Gültan Kışanak gibi arkadaşlarımızın olduğu bir ortamda şunu söyleyelim: Baskılarla, gözaltılarla, tutuklamalarla hiçbir kadın arkadaşımıza geri adım attıramazsınız. Ve yine, Gültan Başkanın sözleriyle "Biz en büyük kariyerimizi sizin saltanatınızı yıkarak yapacağız." diyorum ve buradan, Genel Kuruldan da Kobani kumpas davasında yargılanan bütün kadın arkadaşlarımı tekrar saygıyla selamlıyorum.

Tabii, hedef gösterme ve dezenformasyon en iyi bildikleri iş Sayın Başkan.

Şimdi, Mor Dayanışma kadın platformu tarafından 14 Ocak Pazar günü "Entarnasyonal Feminist Mücadele Deneyimleri" isimli bir sempozyum düzenlendi, Kadıköy Müze Gazhane'de yapıldı. Buraya bizim milletvekillerimiz de katıldı -Perihan Koca Mersin Milletvekilimiz ve Adalet Kaya Diyarbakır Milletvekilimiz- ayrıca İtalya, Fransa, Lübnan, İran ve pek çok ülkeden katılımcısı olan uluslararası bir sempozyumdu. Orada da Adalet Kaya Milletvekilimiz hem tecrit politikalarını hem de ülkenin mevcut savaş politikalarını eleştiren bir konuşma yaptı ve bu konuşma nedeniyle de günlerdir hedef gösteriliyor, linç ediliyor. Biz bu tutumun ne Türkiye'ye kazandırdığını düşünüyoruz ne de bunu yaptıklarında geri adım atacağız. Ve yeniden, bu iktidarcı akla, bu erkek egemen akla karşı mücadelemizden vazgeçecek değiliz, kadın yoldaşlarımızın, milletvekillerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Sayın Başkan, şimdi, kış ayları geldi ve en büyük sorunlardan biri de Kars'taki doğal gaz sorunu. Bunu özel olarak ifade etmek istiyorum. Kars'ın Bayrampaşa ve Atatürk Mahallelerinde merkezi ısıtma sistemi olduğu için neredeyse aylardır doğal gaz kesik durumda. Kars gibi hava sıcaklıklarının eksi 20 dereceyi bulduğu bir kentten bahsediyoruz. Niçin bu sorunu yaşıyor Kars'taki 700 hanede yaşayan insanlarımız? Çünkü merkezî bir sistem var ve tek bir sayaç var, gelen fatura hanelere bölünüyor, tek bir hane dahi bu faturayı ödemediğinde sayacı söküp götürüyor oradaki doğal gaz firması. Nihayetinde, o binada olan, o sitede olan herkes doğal gazsız kalmış oluyor. Engellilerin olduğu, yaşlıların olduğu, çocukların olduğu ve hava sıcaklıklarının çok çok soğuk olduğu bir yerden bahsediyoruz. Meclis kürsüsünde ifade ettik, demeçler verdik ama ne yazık ki bu sorun giderilebilmiş değil. Tabii, sadece Kars'ta TOKİ'de kalanlar doğal gaz sorunu da yaşamıyorlar, ayrıca artan enflasyon ve ekonomik sorunlar nedeniyle Halk Bankasına olan borçlarını ödeyemedikleri için hâlihazırda tahliye kararları da çıkmış durumda, evlerinden olmak gibi bir riskle de karşı karşıyalar. Bunu da tekrardan hem yetkililerin hem de kamuoyunun gündemine taşımak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Koçyiğit.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Zırhlı araçlar bölge illerinde çocukları katletmeye devam ediyor ne yazık ki. Neredeyse bir ölüm makinesi gibi çalışan zırhlı araçlar gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu Mecliste çokça ifade ettik -Grup Başkan Vekillerimiz ve milletvekili arkadaşlarımız- şunu söyleyelim: Biz hiç Aydın'da, Mersin'de, İstanbul'da bir zırhlı araç kazası duymadık. Ne hikmetse bütün bu zırhlı araç kazaları Şırnak'ta olur, Van'da olur, Cizre'de olur, Diyarbakır'da olur, Hakkâri'de olur ve biz bu hakikatin altını çizdiğimiz zaman da bu Mecliste hamaset nutukları ve iftiralara maruz kalırız. Ben size bir iki rakam ifade etmek istiyorum: İHD'nin yani İnsan Hakları Derneğinin açıkladığı rapora göre son on beş yılda zırhlı araç ile asker ve polislerin kullandığı araçların çarpması sonucu 21'i çocuk toplam 44 kişi yaşamını yitirdi. Yani 44 kişi yaşamını yitirdi, bunların 21'i çocuktu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Koçyiğit.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Peki, bu zırhlı araç çarpmaları sonucunda hukuk yerini buluyor mu, gerçek bir yargılama yapılıyor mu? Maalesef hayır. 7 yaşındaki Miraç Miroğlu 2021 yılında Şırnak'ın İdil ilçesindeki evlerinin bulunduğu sokakta 3 Eylül akşamı bisiklet sürerken zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamdan koptu. Miraç'ın ölümüne sebep olan failin cezasızlıkla sonuçlanacağı zaten ilk günden belliydi. Zırhlı araç sürücüsü polis, 7 yaşındaki bir çocuğun ölümüne rağmen gözaltına alınmadı, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Miraç'ı araç 11 metre ileriye sürüklemiş, fırlatmış olmasına rağmen aracın hızlı olmaması gerekçesiyle de cezadan muaf tutuldu, bunun bir kez daha altını çizelim. Bu bölgedeki zırhlı araç çarpmaları tamamen savaş politikalarının sonucudur, politiktir, bunlar birer trafik kazası değildir, istisna değildir, hele de cezasız bırakılmaları aslında bölgedeki ayrımcı uygulamaların çok tipik bir örneğini oluşturuyor, onu ifade etmiş olalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Koçyiğit.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Daha çok gündem var ama son olarak belki şunu söylemek gerekiyor: Mersin Milletvekili konuşurken bizi ve bunun dışında da yine son hafta sonu yaptığımız Akdeniz Belediyesinde ön seçimden Belediye Eş Başkanı olarak seçimi kazanan arkadaşımız Nuriye Arslan'ı hedef gösterdi, konuşmasının içerisinde andı, ardından da "biriniz, hepiniz" diyerek bize tehditler savurdu. Bunu öncelikle söyleyelim: Sizden korkan sizin gibi olsun. Biz bu sıralara sizin lütfunuzla oturmuş insanlar değiliz; idam fermanlarını giymiş, 36 defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarıyla yargılanan bir partiden, bir gelenekten geliyoruz; sözünüzü tartın.

Diğer bir şey de "Ölümler var." diyerek... Biz ölümlere karşı yaşamı savunuyoruz ama ne yazık ki kendileri ölümü kutsuyorlar çünkü ölen kendileri değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son kez uzatıyorum Sayın Koçyiğit.

Buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Bu nedenle de ölümlerin sorumluluğunu alıp buna dair adım atmak yerine hâlâ tehditvari, hâlâ hamaset kokan konuşmalar yapabiliyorlar.

Son olarak da... Kim olursa olsun, nerede ölmüş olursa olsun insanlık gereği, insanlığın ortak evrensel değerleri gereği her ölüye saygı duyulur, her ölü saygıyı hak eder; bunun özel olarak altını çizmek istiyorum. Ölüye yönelik ayrımcı uygulamalar, kötü dil dinde de yasaktır, yasada da yasaktır, insanlıkta da yasaktır, vicdanda da yasaktır, bu dili kullananların kişiliğini de kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)