GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:48
Tarih:27.12.2023

CEVDET AKAY (Karabük ) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bu torba yasayla yani 79 sıra sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle ilgili olarak genel konuşmalarda tenkit ettiğimiz konulardan biri de alt komisyonların ve tali komisyonların devre dışı bırakılmasıydı. Bu uygulama maalesef devam ediyor. Bu yasayla da bu kanun teklifiyle de 33 farklı kanun ve kanun hükmünde kararnamede 84 maddede değişiklik yapılıyor. Sadece bununla da kalınmıyor, ayrıca Cumhurbaşkanına 23 maddede en geniş şekliyle değişiklik yapma yetkisi veriliyor. Bu, kanunlarla alakalı, Anayasa'yla alakalı durumların devre dışında bırakılmasıyla ilgili önemli tenkitlerimizden biri.

Burada 64'üncü madde kur korumalı mevduat hesaplarıyla ilgili vergi istisnasının 30/6/2024 tarihine kadar uzatılmasıyla alakalı. Burada da yine Cumhurbaşkanımıza geniş yetkiler verilmiş. Burada bu süre bitiminde altı aydan fazla olmamak üzere ve 3 kere tekrar uzatma yetkisi var yani Sayın Cumhurbaşkanı bu maddenin uzatım süresi dolduğunda tekrar bunu 3 kere uzatabilecek. Kur korumalı mevduata biz burada bütçe görüşmelerinde, torba yasa görüşmelerinde hep muhalif olduk, bunun ülkemiz için çok yüksek maliyetler oluşturduğunu ifade ettik.

Maliyet açısından kur korumalı mevduatın bize ne getirdiğine bir bakalım: Bu vergi istisnasıyla ilgili olarak 112 milyar civarında bir vergiden yani vergi alacağımızdan vazgeçmiş olacağız. Bunun, işte, 2022 yılına tekabül eden kısmı 36, 2023 yılında 60 milyar olması tahmin ediliyor, 2024 Haziran itibarıyla da 20 milyar civarında bir vergi alacağımızdan vazgeçeceğiz. Hangi alacağımızdan vazgeçiyoruz? Sermaye kesiminin, zenginin gelirinden vergi almaktan vazgeçiyoruz; oysaki emekliden, işçiden, asgari ücretliden, çiftçiden, esnaftan çok yüksek miktarlarda vergi almaya devam ediyoruz. Bu kur korumalı mevduatın sadece vergiden dolayı bir maliyeti yok. Burada 2022 ve 2023 yılında ülkemize olan maliyeti yaklaşık 312 milyar TL civarında. Bunun 2022 yılına tekabül eden kısmı 165 milyar civarında, 2023 yılına tekabül eden kısmının da Merkez Bankası Başkanımız bize -sunumda açıkladı- Haziran sonu itibarıyla 150 milyar olduğunu söylemişti fakat Haziran sonunda yani Temmuz itibarıyla Hazinenin ödediği kur giderleri de Merkez Bankasına devredildi; o tarihten bu yana da -oradaki tutar da işte, 150 milyar civarında ifade etmiştim, Hazine ve Merkez Bankası yükümlülükleri açısından- Merkez bankası bize bir açıklama yapmadı, en ufak bilanço kalemlerini açıkladığı hâlde bu bildirimi bize yapmıyor.

Peki, kur korumalı mevduatın ülkemize maliyeti ne oldu? Bilinen maliyeti şu anda 404 milyar civarında, bir de bu 20 milyar, 2024 Haziran sonu itibarına kadar geldiğinde onu üstüne ilave edeceğiz fakat şöyle bir hesap yaptığımız zaman da aşağı yukarı 600 milyar civarında ülkemize bir maliyeti olduğunu görüyoruz, bu çok yüksek bir maliyet. Bir de bütçe açığıyla ilgili bunu kıyaslamamız gerekecek. Bütçe açığını biz 2023 yılı için 1,6 trilyon diye tahmin etmiştik, 659 milyar olacağı ifade ediliyor. E, tabii ki olur yani Hazinenin ödediği kur farkını siz Merkez Bankasına devrederseniz bütçe açığı da aşağıya gelir. Burada önemli olan Hazineden devredilen yükün ne kadar olduğunu bulmak. Bir de vergileri topladık, 671 milyarlık vergi topladık. Bu vergilerin harcamasıyla ilgili kısımda ne yaptık? Baktık ki, konut üretimiyle ilgili, depremlerin altyapısıyla ilgili giderlerinin karşılanmasıyla ilgili yani yıkımların giderilmesiyle ilgili program dâhilinde gidilmedi, programın gerisinde kalındı, buradaki harcamalar da aşağıya çekilmiş oldu ve böylece, bütçe sanki tahmin edilenden daha az açık vermiş gibi bir durumla karşı karşıyayız ama Merkez Bankası bilançosuna baktığımız zaman da Merkez Bankası zararının 821 milyar TL'ye ulaştığını görüyoruz. Merkez Bankası zararı 821 milyar TL ve KKM'yle ilgili bu kur farklarını ödemek için de para basmak zorunda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Akay, lütfen tamamlayın.

CEVDET AKAY (Karabük) - Hem bir taraftan sıkı para politikalarıyla enflasyonu düşürmeye çalışıyorsunuz, bir taraftan da para basarak enflasyonu körüklüyorsunuz. Biz maalesef, şu anda enflasyon ve deflasyonu bir arada yaşıyoruz, stagflasyon içerisindeyiz, hiper enflasyondayız; emekli, işçi, esnaf, çiftçi mağdur durumda, bütün halk mağdur durumda. Bu itibarla kur korumalı mevduat yükü de kabul edilebilir bir yük değil. Biz teklif etmiştik, emeklimize de yeterli ödemeleri, ikramiyeleri yapıp kök ücretlerine ilave edin diye. Önümüzde asgari ücret var, korkarım asgari ücret de yeterli seviyede olmayacak. Bir kere yapacağınızı söylüyorsunuz, bu kabul edilemez; bu enflasyonist ortamda bu asgari ücretin en az 2 kişi çalıştığını düşünerek yoksulluk sınırına tekabül etmesi ve ikinci bir zammın da mutlaka yapılması işçimizin, emeklimizin, esnafımızın, çalışanımızın ezilmemesi açısından gerekiyor.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)