GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:24.12.2023

CHP GRUBU ADINA MELİH MERİÇ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde çıkan çatışmada şehit olan 12 askerimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum; yaralanan askerlerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Terörü bir kez daha sizlerin huzurunuzda lanetliyorum.

Değerli milletvekilleri, 25 Aralık Gaziantep'imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümünü en içten duygularımla kutluyorum. 14 bin olan nüfusumuzun 6.317'sini şehit vermesine, 10 bin binamızın 8 bininin harap edilmesine, 70 bin top mermisi atılmasına, yer altı ve yer üstü kaynakları kullanılamaz hâle getirilmesine, açlığa terk edilmesine rağmen on ay dokuz gün boyunca düşmana direnen, işgale geçit vermeyen bir şehrin evladı olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ben Gazianteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki onlar Antep'i kurtardıkları gibi Türkiye'yi de kurtardılar." iltifatına nail olan Gazianteplilerle onur ve gurur duyuyorum. Başta Ulu Önder'imiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Şahin Bey, Şehit Kâmil, Yüzbaşı Kılıç Ali, Kilisli Karayılan, Arslan Bey, Binbaşı Hamdi Bey ve tüm isimsiz kahramanlarımızı, şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, Gaziantepli hemşehrilerimin kurtuluş gününü kutluyorum.

Değerli milletvekilleri, bütçeye dönecek olursak, bu bütçe bir borç ve faiz bütçesidir. 2022 yılı devlet borçlarını gösteren 5'inci maddeye göre devlet iç borcu, dış borcu ve hazine garantili borç miktarlarının toplamı 4,4 trilyon lira civarındadır. 2021 yılında bu borç 3,2 trilyon civarındaydı; yüzde 37,5 düzeyinde bir artış var. Borçlar bunlarla da kalmıyor; AK PARTİ'nin "Her şeyi ben bilirim." ısrarı ve tuhaf ekonomi teorileri yazması sonucu ülkemizin borcu her geçen gün, her saat hatta her geçen dakika artıyor. Kasım 2023 itibarıyla, hazinenin iç ve dış toplam borç miktarı 6,4 trilyondur, üstelik bu borcun sadece anaparasıdır. 2002'de 215 milyar lira olan borç anaparasını 6,4 trilyon liraya çıkarmışsınız, devletin borcunu tam 30 kat artırmışsınız. 6,4 trilyonluk borcun toplam faiz yükü ne kadar biliyor musunuz? 5,5 trilyon lira. Yani anaparanın yüzde 85'i kadar faiz ödeyeceğiz. Hani "Faizin en büyük düşmanı biziz." diyordunuz; böyle düşmanlık ne görüldü ne duyuldu! Bu durum, faizin en büyük müptelası olduğunuzun göstergesidir.

Değerli milletvekilleri, yirmi bir yıllık AK PARTİ iktidarının başarısız ekonomi politikaları yüzünden devletin borcu 30 kat arttı da vatandaş ne durumda bir de ona bakalım.

Bakın, değerli arkadaşlar, bireysel krediler ve kredi kartları dolayısıyla vatandaşın bankalara olan toplam borcu 2,6 trilyon liraya yükseldi, üstelik bu, ekim ayının açıklanan verileridir. Zamanında ödeyemediği için bankaların vatandaşlara başlattığı icra takibi borç miktarı 43,7 milyar liraya ulaştı, burada on aylık artış 13,5 milyar liradır. Seçimlerden sonraki dört aylık dönemde yani temmuz ve ekim ayları arasında 441.563 kişi bireysel kredisini, 382.709 kişi de kredi kartı borcunu ödeyemediği için takibe alındı. Bu dönemde toplam 1 milyon 90 bin kişiye banka borcu nedeniyle icra takibi başladı.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de 25 milyon aile var. Bunlarla bir kıyas, bir oranlama yaparsak ülkemizde her 25 aileden 1'i bu yıl icralık oldu demektir. 1 Ocak-8 Aralık 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 60,3 oranında artarak 12 milyon 800 bini bulmuştur. İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı 8 Aralık itibarıyla 22 milyona ulaşmıştır.

Evet değerli milletvekilleri, devletin ve milletin genel durumu böyledir. Devlet borç girdabında, vatandaş borç krizinde, icra iflasın pençesindedir. Hâl böyleyken dönüp AK PARTİ söylemlerine bakıyoruz, maşallah, hiçbir yerde sorumluluğunuz yok(!) Döviz sizin ucube politikalarınızla değil, dış güçlerle tırmanıyor(!) Enflasyonu sizin müsrifliğiniz, şatafatınız, tuhaf ekonomi teorileriniz değil, ücretliler arttırıyor(!) Zamlar, fahiş fiyat artışları sizin yüzünüzden değil, fırsatçılar yüzünden oluyor(!) Ekonomiyi sizin beceriksizliğiniz değil, muhalefet batırıyor(!) Devleti istisnasız tüm kurumlarıyla siz yönetiyorsunuz; memurundan müsteşarına kadar her kademeye istediğinizi atıyorsunuz; İstediğiniz kanunları çıkarıyorsunuz, beğenmediğiniz düzenlemeleri iptal ediyorsunuz; Yandaş televizyon ve gazetelerinizle, trol ordularınızla istediğiniz algıyı yayıyorsunuz; İstediğiniz politikayı üretiyor, uygulamaya koyuyorsunuz ama sınırsız, sorumsuzsunuz. Yanlış giden işlerde sorumluluk da suç da hep bir başkasında(!) Aynı tavrı barınma krizinde de görüyoruz. Son dönemde en çok konuştuğumuz konu barınma krizi. Fahiş ev kiraları, ev sahibi ile kiracı kavgaları maalesef ki gündemimizden düşmüyor. İktidara göre tek suçlu: Vicdansız ev sahipleri. "Sende vicdan var mı?" diye ev sahibine yüklenen bu iktidar, ev kiralarındaki artış oranını yüzde 25 oranında sınırlayan bu iktidar devletin kiracısı olan, Gaziantep'te Vakıflar Bölge Müdürlüğünün kiracısı hem de deprem bölgesinde olan vatandaşlarımızın kiralarını tam yüzde 200 oranında artırdı.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Olacak iş değil bu da ya!

MELİH MERİÇ (Devamla) - Vatandaş da şimdi soruyor: "Sizde vicdan var mı? Hani yüzde 25'in üzerinde kira artışı kanunen yasaktı?" diyor. Bu yasa sadece vatandaş-ev sahibi için mi geçerli? Eğer ev sahibi, mülk sahibi devletse bu yasa geçersiz mi?

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarının gerçekten halktan kopuk bu siyasi anlayışları sonucunda çıkardıkları her kanunun bir şekilde, dönem dönem kendi işlerine yaradıkları gibi çevrildiğini görüyoruz. Aynı şey çiftçilerimiz için de geçerli. Çiftçilerimize 2006 yılında çıkardığınız kanunla bütçeden yıllık yüzde 1 oranında pay vereceğinizi söylediniz ama şu an bakıyoruz, binde 2,5; binde 2,5. Yüzde 1 nerede, binde 2,5 nerede? Aynı zamanda, bunu verdiğiniz hâlde, gene mazottan aldığınız KDV ve ÖTV'yle verdiğinizin yaklaşık 3 katı oranında çiftçinin cebinden vergi alıyorsunuz. 2024 yılı bütçesi de bu zihniyetin bütçesidir. 2024 yılı bütçesi işsizliği azaltacak, kamuda lüks harcamaları, israfı, şatafatı önleyecek, gelir adaletsizliğine son verecek, barınma sorununu çözecek, döviz kuru artışını engelleyecek, enflasyonu düşürecek, işçiyi, memuru, çiftçiyi, esnafı refaha erdirecek, asgari ücreti, emekli maaşını zamlarla eritmeyecek, yoksulluğu azaltacak, gençlere umut aşılayacak, markette, pazarda fileleri dolduracak, devleti de vatandaşı da borç sarmalından kurtaracak bir bütçe değildir. 2024 yılı bütçesi de vatandaşa bir verirken vatandaşın cebinden üç almanın bütçesidir. Bu nedenle 2024 yılı bütçesine "hayır" oyu vereceğimi belirtiyor, Genel Kurulu bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.