| Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 23.12.2023 |
CHP GRUBU ADINA YUNUS EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Ben de sözlerimin başında, iki gündür tabii, çok acı haberler alıyoruz; 12 vatan evladını, Mehmetçik'i kaybettik, şehit düştüler; kendilerine, şehitlerimize rahmet diliyorum. Ailelerimize, milletimize başsağlığı diliyorum ve tabii, hain terör örgütünü, bütün faaliyetlerini, saldırılarını şiddetle lanetliyorum.
Değerli arkadaşlarım, tabii, bütçe görüşmeleri içerisinde Türkiye'nin ekonomik durumunu önemli ölçüde tartışma imkânı buluyoruz. Son on iki-on üç yıllık dönem maalesef Türkiye'nin iktisat tarihi için bir kayıp dönemdir, büyük bir gerileme dönemidir. Türkiye'nin uzun bir modernleşme, çağdaşlaşma yolu var, mücadelesi var, katettiği çok büyük mesafeler var. Bu kapsamda, Büyük Atatürk'ün hepimizin önüne hedef olarak koyduğu Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyine taşıyabilmenin de bir önemli yolu, az önce bahsettiğim ekonomik gelişmeyi sağlayabilmektir. Ancak, son on iki-on üç yıllık dönemde orta yerde bulunan manzara çok açık bir başarısızlıktır. Türkiye'nin ekonomik performansı, bütün bu dönem için, son AK PARTİ dönemi için bir büyük duraklama devri, bir geriye gidiş devridir.
Değerli arkadaşlarım, niye böyledir? Yani Türkiye'de ekonomik performans çok kötü, bu iktidar çok başarısız. Niye bunu söylüyoruz? Bu görüş, emin olunuz, çok önemli, çok temel birtakım göstergelere dayanıyor. En başta, bir ülkenin ekonomik gelişmesini, ekonomik durumunu ele almak için bakacağımız en temel gösterge millî gelir ama tabii daha önemlisi, daha anlaşılır bir karşılaştırma imkânını bize sunacak şekilde kişi başına düşen gelirdir değerli arkadaşlarım ve bunu başka ülkelerle karşılaştırabilmek için yabancı para cinsinden değerlendiririz.
Şimdi, Türkiye'de kişi başına gelir 2011 yılıyla kıyaslandığında yerinde sayıyor. Bakın, 2011'de kişi başına gelir 11.221 dolar iken bu yıl 10.622 dolar. Türkiye, en temel, önemli gösterge bakımından on iki yıl içerisinde geriye gitmiş durumda. Aynı evrede komşumuz Bulgaristan'da 2011'de 7.872 dolar olan kişi başına gelir 16.086 dolara yükselmiş değerli arkadaşlarım. Romanya'da 9.546 dolar olan kişi başına gelir 18.413 dolara yükselmiş. Diyebilirsiniz ki "Bu ülkeler Avrupa Birliği üyesi oldular, onun verdiği imkânlarla bu mesafeyi katettiler." Çin'e bakın, Çin 5.600 dolarlarda iken bugün 12.720 dolarda. Değerli arkadaşlarım, Çin de Türkiye'yi geçmiş vaziyette. En temel gösterge bakımından Türkiye'de bu yönetim, AK PARTİ yönetimi sınıfta kalmıştır. Bunun açıklıkla bilinmesi gerekir.
Türkiye'nin kronik sorunlarının, ekonomideki kronik sorunlarının çözümü de gerçekleşmiş olsa belki bu iktidar başarılı sayılabilirdi. En önemli sorunumuz, biliyorsunuz, öteden beri cari işlemler dengesiyle ilgili yani Türkiye olarak dışarıdan aldığımız mallar, dışarıya sattığımız mallar, alınan, satılan hizmetler, yatırımlar. Bunların dengesine bakıldığında Türkiye'nin verdiği bir açık var. Bu açığı biz tabii, gayrisafi yurtiçi hasılaya oranladığımızda başka ülkelerle de karşılaştırma imkânına ulaşıyoruz. Bakın, arkadaşlar, 2011'de yüzde eksi 5,4 düzeyindeydi, bugün hâlâ yüzde eksi 5,4 düzeyinde yani Türkiye'yi siz bu son on iki yıllık dönemde ihracatçı bir ülke hâline getirdiniz mi? Türkiye'de daha fazla yüksek teknolojiye dayalı endüstrilerin önünü açarak Türkiye'nin daha verimli, toplam faktör verimliliğinin daha yüksek olduğu bir ekonomi hâline gelmesini sağladınız mı? Sağlayamadınız. Türkiye'nin en temel, en önemli ekonomik sorunu orta yerde duruyor arkadaşlar.
Bir başka çok önemli gösterge tabii ki enflasyon. Birçok hatip benden önce de burada söylediler, enflasyon son on bir yılda-on iki yılda nereden nereye geldi ve özellikle Türkiye'de konut fiyatları, gıda fiyatları düşünüldüğünde resmî enflasyon rakamlarının çok üzerinde bir enflasyonla karşı karşıyayız. Enflasyon da doğrudur, Türkiye'nin önemli bir sorunudur, kronik hâle gelmiş bir sorunudur. Bu sorunda da çok daha kötüye gitmiş bir manzarayla karşı karşıyayız. Şimdi, bütün bunlar düşünüldüğünde, ben çok merak ediyorum, AK PARTİ sözcüleri, AK PARTİ'li arkadaşlar; siz hangi yüzle bu Meclisten bütçe isteyebiliyorsunuz acaba? Şimdi diyebilirsiniz ki: "Yunus Emre, sen bir muhalefet milletvekilisin, taraflı davranıyorsun, haksızlık ediyorsun." Belki böyle düşünenler vardır aranızda.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Nereden biliyorsun?
YUNUS EMRE (Devamla) - Böyle düşünen değerli arkadaşlar için bir şey söyleyeceğim. Bakın, bu benim değerlendirmem baştaki söylediklerim; doğru.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Bizim adımıza cevap verme. Kendin soruyorsun, kendine de cevap veriyorsun.
YUNUS EMRE (Devamla) - Benim kriterlerim ortaya koyduğum kriterler ama evrensel kriterler. Sizin kendi kriterlerinize, kendi değerlendirme ölçütlerinize göre değerlendirmeye var mısınız? Bakın, benim önümde sizin seçim beyannameniz duruyor; 2011 AK PARTİ'nin Seçim Beyannamesi. Başlık "Türkiye Hazır, Hedef 2023" ve bu beyannameyi kendi "web" sayfanızda diğer seçim beyannamelerinden ayrı, başka bir bölüme koymuşsunuz, ana sayfadan erişilebiliyor. "Bu bizim temel belgemizdir. Türkiye'yi 2023'te biz buraya taşıyacağız kardeşim." demişsiniz. Şimdi, bugün beraber konuşacağız; acaba sizin değerlendirme ölçütlerinize göre 2023'te nasıl bir Türkiye olacak demişsiniz, bugün nasıl bir Türkiye'yle karşı karşıyayız. Bunu konuştuğumuzda herhâlde hepimiz vicdan sahibi insanlar olarak hüküm verebileceğiz değil mi? Değerli arkadaşlar, demişsiniz ki bu metnin 34'üncü sayfasında "2023'te Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olacak." Bakın, ben uydurmuyorum, sizin kendi en temel belgenizden örnek veriyorum. Bunu taahhüt etmişsiniz, bu taahhütle girdiğiniz seçimlerde yüzde 50 oy almışsınız ve Türkiye'yi ilk 10'a sokun diye bu millet size oy vermiş ve o sırada 17'nci olan Türkiye bugün 19'uncu sırada.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Niye 14 Mayısta seçimi kazanamadınız?
YUNUS EMRE (Devamla) - Niye 19'uncu sıraya düştü arkadaşlar? Peki, bir başka örnek: Enflasyon. Enflasyonun tek haneye ineceğini söylemişsiniz. O yıllarda enflasyon 10,45; tek hanenin çok az üzerinde. 10,45 enflasyon var 2011'de, bugün resmî rakamlar yüzde 61,98 enflasyon var.
Yine, aynı metinde demişsiniz ki: "Faizleri tek haneye düşüreceğiz."
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Büyükşehirleri niye yönetemediniz?
YUNUS EMRE (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, "Faizleri tek haneye düşüreceğiz." dediğinizde zaten o dönemde ortalama faizler yüzde 9, bugün Merkez Bankasının politika faizi yüzde 42,5. Sayın Cumhurbaşkanının 2013 yılında attığı bir "tweet" var, diyor ki: "Bizden önce faizler yüzde 45'ler düzeyindeydi, bugün çok şükür, bu durumda değiliz." Değerli arkadaşlar, on iki yıl sonra Türkiye'yi getirdiğiniz durumu görüyor musunuz? Allah aşkına, Türkiye'yi getirdiğiniz durumu görüyor musunuz?
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ya, siz 3 tane belediyeyi yönetemiyorsunuz. İzmir yıllardır sizde, ne yaptınız?
YUNUS EMRE (Devamla) - Yine, aynı metinde, ihracat hedefi -sayfa yine 34- 500 milyar dolar, bugün 250 milyar dolar düzeyinde. Arkadaşlar, böyle bir sapma olur mu, hangi hesap bu kadar şaşabilir? Sizin bir şirketiniz olsa muhasebe dairenizde bulunanların hesabı böyle şaşsa Allah hakkı için bir gün işte tutar mısınız? Onun için başta sordum, bu Meclisten hangi yüzle bütçe istediğinizi gerçekten anlayamıyorum.
Değerli arkadaşlar, az önce millî gelirden bahsettim, kişi başına düşen gelirden bahsettim. Aynı metinde "2023'te kişi başına düşen gelir 25 bin dolar olacak." diyorsunuz yahu. "Kişi başına düşen gelir 25 bin dolar olacak." dediğiniz ülkede kişi başına gelir on iki yıl sonra yine 2011'deki düzeyde, yine 10 bin dolar düzeyinde. Ya, bunun hesabını vermek konusunda kendinizi sorumlu hissetmiyor musunuz? O gün 2011 seçimlerinde size yüzde 50 oy veren milletimize dönüp "Ya, bizi affedin, pişmanız, Türkiye'ye, size verdiğimiz sözleri tutamadık, biz bu oyları hak etmedik." niye demiyorsunuz; niye demiyorsunuz değerli arkadaşlarım?
Çok örnekler var "İşsizlik yüzde 5'e gelecek." demişsiniz arkadaşlar, burada yazıyor, burada, ben uydurmuyorum. Siz "Beni bununla yargılayın gelecekte." diyorsunuz, kendiniz söylemişsiniz. Bizim başarımızı... Biz ne yapmışız? Burada yazıyor "Hedef 2023" ve hâlâ diyorsunuz ki: "Bu bizim en temel belgemizdir." "Web" sayfanızda duruyor bu. "Yüzde 5 olacak işsizlik." demişsiniz bugün yine yüzde 9'lar düzeyinde bir işsizlik var, aynı düzeyde işsizlik duruyor Türkiye'de, bir adım geriye gitmiş değil.
"AR-GE harcamaları yüzde 3 olacak." demişsiniz sayfa 50'de yazıyor. "AR-GE harcamalarının yüzde 3 olacak gayrisafi yurt içi hasıladaki oranı." demişsiniz, yüzde 1,66 düzeyinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUNUS EMRE (Devamla) - Sayın Başkanım, tamamlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
YUNUS EMRE (Devamla) - Sayın milletvekilleri, bunların tabii, çok örnekleri var ama özellikle eğitim bakımından verilen sözler ve orada ortaya çıkan manzara tabii, çok kötü. Benden önce değerli İstanbul Milletvekilimiz Sayın Ali Gökçek de gündeme getirdi "PISA'da Türkiye'yi ilk 10'a sokacağız." dediniz, orada da yine son derece kötü bir manzarayla karşı karşıyayız. Bütün bu değerlendirmeler sonucunda Türkiye'nin son on iki yılı bir kayıp dönemdir, bir geriye gidiş dönemidir maalesef ve bu kafayla gidilirse, bu yaklaşımla gidilirse maalesef milletimiz için bir çöküş dönemi olur. Bu sebeple biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak nasıl ki AK PARTİ'nin geçmiş politikalarına, Türkiye'ye kötülük eden politikalarına karşı çıktıysak bu bütçeye de "hayır" oyu vereceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.