| Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 23.12.2023 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tarihin akışının hızlandığı ve bu akışın içinde yaşanan olağanüstü hadiselerin insanlığın geleceğine dair ümitleri azalttığı bir zamandan geçiyoruz. Teknolojinin hızla gelişmesiyle dünyanın gidişatına dair oluşan iyimserlik savaşlarla yerini teknolojinin çok daha büyük kitlesel ölümlere neden olduğu karanlık bir gelecek tasavvuruna bırakıyor. Sömürü ve tüketim çılgınlığından beslenen açgözlü küresel sistem dünyayı yoruyor. İklim krizi ve çevresel felaketler insanlık için büyük bir gelecek kaygısına neden oluyor. Mesafeler kısalıp uzaklar yakınlaşırken sosyal medya ve diğer ağlar dünyanın en uç coğrafyalarında da olsa başkalarının acısına hepimizi daha fazla şahit ve ortak kılıyor. 2023'ün son aylarında bu acıların en şiddetli yaşandığı yerse Gazze oldu. Bildiğimiz tüm insani değerlerin içini boşaltan bir barbarlık yaşanıyor Gazze'de. Dünyada adaleti sağlama iddiasıyla kurulan uluslararası organizasyonlar görevlerini yerine getiremiyorlar. Çok kutuplu bir dünyaya biçilmeye çalışılan bu dar gömlek artık her yerinden yırtılıyor. Gazze, tarihin dönüm noktalarından biridir. Bu büyük bunalımdan insanlık olarak ya hep birlikte çıkacağız ya da hep birlikte batacağız. 21'inci yüzyıl ya merhamet ya da barbarlık çağı olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye olarak bütün uluslararası platformlarda insanlığa giydirilmeye çalışılan bu deli gömleklerini yırtan, bu zihinsel tuzakları birer birer deşifre eden bir dış politika yürütüyoruz. Dünyada sokaklar vicdanlı insanların teyakkuzuna şahit olurken, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ateşkese karşı çıkan birkaç ülke tüm dünyayı karşısına alarak Gazze'deki vahşete devam dedi.
Bütün dünyanın gördüğü üzere küresel sistem tümüyle iflas etmiştir. Türkiye'nin bu konudaki tavrı Cumhurbaşkanımızın "Dünya 5'ten büyüktür." tespitinde açıkça ortaya konulmuştur. "Dünya 5'ten büyüktür." söylemi her ülkenin eşit bir şekilde temsil edildiği, daha adil ve dengeli bir uluslararası sistemi inşa etme çağrısıdır. Türkiye, Gazze'deki insani krize karşı gösterdiği kesin ve şartsız tutumla dünyaya insanlık dersi vermiştir. İçinden geçtiğimiz bu küresel bunalım çağında şüphesiz en çok çocuklar zarar görüyor. Dünya çapında yaklaşık 37 milyon çocuk, çatışma ve şiddet nedeniyle yerinden edilmiş durumda; bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra rastlanan en büyük rakam. Suriye, Yemen, Afganistan, Ukrayna ve şimdi de Gazze'de çocukların gülen yüzleri solduruluyor. "Yaşamak, berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır." diyordu şair. Türkiye olarak tüm dünya çocuklarının yarınlara umutla baktığı adil ve müreffeh bir dünyanın hayalini kuruyoruz. Çocuk refahının gelişmesi için gerekli tüm adımları atıyoruz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı'yla çocuklarımıza yönelik riskleri önleyici, olumlu gelişmeleri destekleyecek hizmetleri hayata geçiriyoruz. Yetimi koruyanları cennetle müjdeleyen bir inancın, Himaye-i Etfal, Darüşşafaka gibi vakıflarla iyiliği kurumsallaştıran bir toplumun evlatları olarak yeryüzündeki tüm çocukların gülmesi için çabalamaya, Türkiye Yüzyılı'nı çocukların yüzyılı yapmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Sayın milletvekilleri, dünyada her gün 137 kadın aile üyelerinden biri tarafından öldürülüyor. Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız olarak belirledik. Ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadelede en büyük devrimi 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'la yaptık. Kanunda ihtiyaç duyulan tüm düzenlemeleri hayata geçiriyor, kadına yönelik şiddeti bakanlıklar nezdinde takip ederek her zaman kadınların yanında olmaya devam ediyoruz. Eğitimde, sağlıkta, siyasette, sporda, hayatın her alanında kadınların varlıklarını ve güçlerini artırarak Türkiye Yüzyılı'nı kadınların yüzyılı yapacağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, 2023 yılı dünyamız için iklim değişikliği, çevre ve sürdürülebilirlik konularında bir kırılma noktası olarak tarihe geçti. Rekorlar kıran küresel sıcaklıklar, artan aşırı hava olayları ve biyoçeşitlilik üzerindeki baskılar insanlığın ekosistem üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi. Bu gelişmeler, 2024 yılında ve sonrasında karşılaşacağımız zorlukların ve fırsatların da net bir resmini çizdi. Bu yıl yaşananlar, iklim değişikliğiyle mücadelede acil ve yenilikçi stratejileri ve politikaları hayata geçirmenin kaçınılmazlığını gösteriyor. Sürdürülebilir bir dünya oluşturma çabası, insanlık için artık sadece çevresel bir gereklilik olmanın ötesine geçmiş, ahlaki bir sorumluluk hâline gelmiştir. Bizler canlı ve cansız tüm varlıkları Yaradan'ın ayetleri olarak gören bir inancın mensuplarıyız. Dünya tüm varlıklarıyla insanlığa bir emanettir. Karıncayı bile ezmekten imtina eden bir merhamet medeniyetinin mirasçılarıyız. Bu kadim mirasın ışığında çocuklarımıza, tüm canlılara ve çevreye duyarlı, daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak için uğraşıyoruz. Dünyadaki gelişmeler hangi yöne evrilirse evrilsin Türkiye bölgesel ve küresel iddialarını sürdürerek daha adil bir dünyayı mümkün kılmak için çalışacaktır. Türkiye Yüzyılı kadınları, çocukları, doğa ve canlıları şefkat ve merhametle kuşatan bir dünyanın, küresel barışın ve insanlığın umut ışığıdır. Türkiye Yüzyılı kalkınmanın, üretimin, istikrarın, verimliliğin, sürdürülebilirliğin, bilimin ve dijitalleşmenin yanı sıra başarının, barışın, huzurun, şefkatin, değerlerin ve güçlü istikbalin yüzyılı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı'nın hedeflerini hayata geçirme doğrultusunda hazırlanan 2024 bütçe çalışmalarında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Sayın milletvekilleri, sözlerime son verirken, askerine "Mehmetçik" diyen bu büyük milletin tertemiz masum evlatlarına kalleşçe kıyan bölücü terör örgütü PKK ve bütün sempatizanlarını lanetliyorum. Bugün hür ve müstakil vatanımızda "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir." yazısı altında Türkiye Büyük Millet Meclisinde bütçe görüşmeleri yapabiliyorsak ve geleceğe güvenle bakabiliyorsak bunu kahraman şehitlerimize borçluyuz. Bu vatan uğruna bugüne kadar şehit verdiğimiz bütün askerlerimizi, güvenlik görevlilerimizi, öğretmenlerimizi, mühendislerimizi; bebek, kadın, çocuk demeden katledilen masum sivil vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.
Dün Kuzey Irak'ta şehit düşen kahraman vatan evlatlarımız Ramazan Günay, Mehmet Serinkan, İsmail Yazıcı, Yasin Karaca, Çağatay Erenoğlu ve Emre Taşkın'ın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, milletimize başsağlığı diliyorum. Ruhları şad olsun.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)