| Konu: | Askerlerin kaybından dolayı ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dilediklerine, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın 36 sıra sayılı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 37 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin onuncu tur görüşmelerinde yürütme adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 22.12.2023 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Doğrusu, biz de çok üzgünüz. Bu üzücü olayların, ölümlerin yaşanmaması için daha çok çalışmamız gerekiyor. Askerlerin kaybından dolayı üzüntümüzü paylaşıyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum partimiz adına ve yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Sayın Başkan, maalesef iş devam ediyor, eleştirilerimizi de yöneltmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısını dinledik dikkatle, bütün konuşması boyunca Türkiye'nin büyüdüğünü anlattı. Tamam, büyüyor, kabul edelim yani buraya kadar bir şey yok ama halk niye yoksullaşıyor, sorun orada, asıl mesele orada. O zaman, bu ekonomi kimin için büyüyor? Bu soruların yanıtını arıyoruz. Biz söyleyelim: Bu ekonomi bankalar için, şirketler için büyüyor; halk için sadece borç büyüyor, halk için bir gelir artışı falan söz konusu değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Türkiye, enflasyonun en yüksek olduğu ülkelerden biri. Gıda enflasyonu son otuz dokuz aydır sürekli artıyor. OECD ülkeleri arasında, gıda enflasyonu artışında yüzde 72'yle Türkiye, maalesef, ilk sırada yer alıyor ve dünyada 56 ülke arasında konut fiyatlarının en fazla arttığı ülke yine Türkiye oldu. İrrasyonel politikaların bedelini halk ödemeye devam ediyor.
Şimdi, bununla birlikte, enflasyon TÜİK marifetiyle açıklanıyor; ENAG'dan çok farklı ve gerçeklikten kopuk. İki Türkiye var: Bir, Adalet ve Kalkınma Partisinin gösterdiği gerçeklikten uzak Türkiye; bir de gerçek Türkiye, yaşadığımız Türkiye.
Kredi kartı harcamalarının dağılımına baktığımızda, en fazla harcamayı tüketim maddeleri oluşturuyor. İnsanlar o kadar muhtaç ki ekmek bile kredi kartıyla alınıyor. Hem büyüyüp hem enflasyonla nasıl mücadele edilecek, gerçekten merak ediyoruz ve bu soruların yanıtını istiyoruz.
Dış ticaret açığı yine rekor kırmaya devam ediyor. Cumhuriyetin 100'üncü yılında -hedef- 500 milyar dolara çıkaracaklar ihracatı. Bugün bakıyoruz, 250 milyar dolar yani hedef tutturulmadı.
Yine "Genç işsizlik düştü." dedi Sayın Yılmaz. Hakikaten, genç işsizlik nasıl düştü, gençler neden yurt dışına çıkmaya çalışıyor; buna bir izah getirmek gerekiyor. İş aramaktan umudunu kesenleri işsiz saymadıkları için olabilir bu düşüş tabii ki. Yine, üniversite mezunları asgari ücretle çalışıyor ve asgari ücretle çalışmaya zorlandıkları için işsizlik düşmüş olabilir tabii ki. Ve hakikaten öyle bir dönemde yaşıyoruz ki...
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin çok önemli, çok ileri adımlar attığını uzun uzun anlattı. Şimdi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin en önemli özelliği şu: Karar alma süreçlerini kişi şahsında merkezîleştirdiği ve denge denetleme mekanizmasını tamamen devre dışı bıraktığı için ekonomik kriz büyümüş ve derinleşmiştir. Açıkçası bu sistem kadar ülkeye zarar veren şey azdır, onu özellikle ifade etmek istiyorum. Tabii ki "Neden ülkeyi, Türkiye'yi dünyaya daha çok anlatmıyorsunuz? Türkiye dünyada kötü biliniyor." gibi sözler söyledi. Vallahi bizce daha fazla anlatın, kendilerine öneriyoruz. Açlık sınırı 50 bine dayanmış, asgari ücret 11 bin civarında; bunu anlattın yani gerçekler bunlar, bu rakamları vermemiz lazım.
Bir de -üzücü bir ortamdayız ama- şunu söylemeden edemeyeceğiz: Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısını dinleyince -ironik olarak- bir refah ülkesinde yaşıyormuşuz da niye bizim haberimiz yok? Gerçekten, bundan haberimiz yok yani bu kadar refah varsa, bu kadar iyi durumdaysak biz niye bihaberiz?
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Saraydan öyle görünüyor!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Çünkü temel ücret olan asgari ücretle çalışanların -yüzde 50 civarında- milyonlarca insanın açlık sınırının altında bir ücrete mahkûm edildiği bir ülkedeyiz.
Bir de "İşsizlik azalmış." rakamları tabii ki maalesef gerçeği yansıtmıyor.
Son olarak, gerçek Türkiye'yi kabul etmeden ve bununla mücadeleyi önümüze almadan halkın refahını yükseltemeyiz ve yine, bu sistemi sadece överek ilerleyemeyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Demokraside, barış siyasetinde ekonomik krizi derinleştirmeden, sermayeden yana değil, halktan, yoksuldan yana bir ekonomik program yürütmeden bu sorunlar da çözülmeyecek.
Teşekkür ediyorum.