| Konu: | Pençe-Kilit Harekâtı bölgesindeki şehitlere ve yaralı askerlere, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın 36 sıra sayılı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 37 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin onuncu tur görüşmelerinde yürütme adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 22.12.2023 |
ERHAN USTA (Samsun) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biz de İYİ Parti Grubu olarak şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyoruz; kederli ailelerine, Silahlı Kuvvetlerimize ve milletimize başsağlığı diliyoruz. İnşallah, yaralı olanlar da en kısa zamanda sağlığına kavuşurlar diye dua ediyoruz.
Şimdi, genel itibarıyla baktığımızda, Sayın Yılmaz'ın konuşmasında aslında benim iki şey dikkatimi çekti. Daha önceki konuşmalarda hep 2071 vardı; çok öncesinde, biliyorsunuz, 2023 vardı. Tabii, 2023 hayalleri yıkıldı, 2023 hedefleri çöp olunca 2053, 2071'e sarılmıştı. Ondan sonra... Tabii, o dönemde, biz "Ya, 2071'i bırakın, şu önümüze bir bakalım; bakın, Türkiye kötüye gidiyor." diye bunları söylüyorduk. Şimdi ben memnuniyetle görüyorum ki vadeyi epeyce kısalttı, şimdi artık haftalık bazda veri vermeye başladı; rezerv verisi, enflasyon verisi, işte, aylık bazda enflasyonda düzelme var, yok filan. Neyse onlara bakabiliriz de şimdi artık biraz gerçek dünyayla yüzleşmeye başladılar.
Şimdi, diğer dikkat çekici husus, aslında zımnen 14 Mayıs öncesi yönetimi çok ciddi bir şekilde eleştirdi. Bunu iki gün önce Sayın Mehmet Şimşek de yapmıştı, o daha açık yapmıştı, belki Sayın Cevdet Yılmaz biraz daha diplomatik yaptı bunu ama söylediği her şey... Örnek "CDS'ler 700'den 250'ye düştü." Sanki 250 azmış gibi! 700'e kim getirdi CDS'leri? İşte, sizden önceki yanlış politikalar. "Sizden öncekiler" derken, siz o zaman Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanıydınız, aynı iktidar, iktidarda değişiklik yok; seçim oldu, hükûmet değişti, bir kısmını gönderdi, yeni bir ekip geldi. İşte, enflasyonda, aylık bazda enflasyonda düzeltmeden filan bahsediliyor veya cari açık... Sizden öncekiler... Siz Plan ve Bütçe Komisyonundaydınız, Mehmet Muş'la ben tartıştım, hatta siz bana Mehmet Muş'a karşı biraz sert olduğumu ifade ettiniz. "Ya, cari fazla vereceğiz, cari fazla vereceğiz." "Türkiye cari fazla veremez, hiçbir yapısal reform yapmadınız. Bunu yanlış okuyorsunuz, krizden kaynaklanan birkaç aylık cari fazlayı ilelebet olacak zannediyorsunuz. Bunun üzerine program kurgularsanız bu ülke yanar." dedim. O zaman siz Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanıydınız, siz Mehmet Muş'u alkışladınız, beni değil. Şimdi cari açığın yüzde 4'e geliyor olmasını iyi bir gelişme olarak -çünkü geçen yıl 5,4'tü- "İyi bir gelişme var, cari açıkta da gelişmeler iyi." şeklinde yorumluyor. Bunlar gözümüzden kaçıyor değil.
Şimdi biraz daha detaylara gelecek olursak, ihracattan bahsediyor. Türkiye'nin ihracatının artmasına en az sizin kadar biz de seviniriz ama Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, şimdi burada ihracata on dakika ayırıp ithalattan bir kelime bahsetmezseniz bu olur mu? Bu ithalat bu ülkenin ithalatı değil mi? İhracat ile ithalatın karşılıklı çalışmadığını bilmiyor olamazsınız. Yani bir ham maddesini, yarı mamulünü ithal ediyorsunuz, onun üzerine bir miktar katma değer koyuyorsunuz, ihraç ediyorsunuz. İhracatı 36 milyar dolardan 255 milyar dolara getirdiğinizi söylüyorsunuz da ithalatı 51,6 milyar dolardan 367 milyar dolara getirdiğinizi niye söylemiyorsunuz? Ya, bir kelimeyle, hiç olmazsa mahcup bir şekilde söyleyin. Buradaki insanlardan hiç kimse bunları atlayacak filan değil ki. Yani hakikaten ben bunu saygısızlık olarak görüyorum. Oradaki mücadelenin de bir şekilde devam edeceğini filan söyleyebilirsiniz ama bunlar söylenmiyor.
Şimdi, sistemle ilgili olarak... Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi testlerden geçti, bir de Covid testinden geçti. Vallahi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi entübe oldu, siz farkında değilsiniz, Covid'de entübe oldu; hâlâ da hasta yatağında, yoğun bakımda bu sistem, onu da söyleyeyim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Şimdi, bütçe açığı 6,4'ün altında. Arkadaşlar, bütçe açığının 6,4 olması -2002'nin haricinde- 2000 sonrasının en yüksek bütçe açığıdır. Evet, 2002 yılında devraldığınız hükûmetin bütçe açığı daha fazlaydı ama çok hızlı bir şekilde aşağı iniyordu. 6,4'lük bütçe açığı çok yüksek bir bütçe açığıdır. Şimdi, orada yeni bir övünç kaynağı çıkardılar kendilerine; orta vadeli programda "6,4" deniliyor. Neyle yapıyoruz bu tahmini Sayın Yılmaz? Sekiz aylık veriyle yapıyorsunuz, değil mi? Sekiz aylık veriyle 2023 için bir tahmin yapıyorsunuz "Yıl sonunda bütçe açığı 1 trilyon 600 küsur milyar olacak; millî gelire oranı da yüzde 6,4 olacak." diyorsunuz. Şimdi "Bunun daha iyi geleceğini tahmin ediyoruz." diyorsunuz, belki de 900 milyar civarında gelecek, 1 trilyonun altında gelecek. Bu, övünülecek bir şey değil. Üç aylık tahminde bu kadar sapma, olsa olsa, insanı mahcup etmesi gereken bir şeydir. Zaten bunun orijinali çok daha düşüktü. Yani 600'lerden "1 trilyon 600 milyar" dedik; e, 1 trilyon geldi "Çok şükür." mü diyeceğiz? Böyle bir şey olabilir mi? "1 trilyon 600 milyar." dediğiniz zaman bunun piyasalar üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi, bunun bize getirdiği faiz maliyetini niye düşünmüyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - O zaman bu tahminleri doğru yapacağız, o zaman kapasitenizde ciddi bir problem var demektir. Merkez Bankası rezervleri; doğru, brüt rezervler artıyor ama hiç olmazsa bir kelimeyle de olsa net rezervlerin ne olduğunu söylemek gerekmez mi? Bakın, Mehmet Şimşek'e de söyledim, Sayın Yılmaz'a da söyleyeyim: Sıcak paracılar, sıcak paracı yabancılar Türkiye'den iki şey istiyor değerli arkadaşlar. Bir, diyor ki: "Politika faizini artıracaksınız." Hükûmet artırıyor, çok güzel, 42,5'a kadar getirdik. İki: "Bu yetmez; tamam, bana iyi bir gelir vadediyorsun ama yarın bir gün -bu 'sıcak para' dediğimiz şey haftalık, on günlük, yirmi günlük gelen paralar- çıkacağım zaman benim paramı alıp alamayacağımı garanti edecek şekilde bana brüt rezervini... Net rezervinin negatif olmasının bir önemi yok, yeter ki senin cebinde biraz para olsun, ben zaten hemen onu alırım senden. Orada bunu garanti edecek bir rezerv görmek istiyorum." diyor. Yapılan bu. 8,9 milyar lira şu anda tuttuğunuz, sadece swaplar nedeniyle bu tuttuğumuz brüt rezervin, bakın...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - ...neti de negatif arkadaşlar yani rezerv falan yok. Merkez Bankası bugün "Kasayı kapatayım, dükkânı kapatayım." dese, 42,5 milyar dolar bulmak zorunda, hani "142 milyar dolar rezervimiz var." deniliyor ya, neredeyse 190 milyar dolar da borcu var Merkez Bankasının. Ama sıcak paracı ona bakmıyor "Yeter ki ben hemen çıkacağım zaman bana vereceğin bir para varsa, tamam." diyor. O parayı tutmanın bedelini bugün hiç konuşmuyorsunuz, 8 milyar doların üzerinde faiz ödeniyor, yazıktır, günahtır. Hâlbuki biz -yine sizin hükûmetleriniz döneminde- bundan üç beş yıl önce tuttuğumuz rezervden faiz geliri elde ediyorduk, şimdi tuttuğumuz rezervin yıllık faiz gideri arkadaşlar, şu an itibarıyla 8,6 veya 8,9 milyar, 9 milyar dolar diye yuvarla. E, bunları söylemek lazım. Bunlar 128 milyar doları yakmayla başlayan hatalar silsilesinin, Eylül 2021'den itibaren de politika faiziyle gelen hatalar silsilesinin Türkiye'deki sonuçlarıdır. Şunu gördük çok şükür, yine en azından diyorsunuz ki: "Bir şeyleri düzeltmeye çalışıyoruz." Ama bunu söylerken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Bitireceğim.
BAŞKAN - Sayın Usta, son kez açıyorum.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
Bakın, biz burada günlerce feryat ettik, bunları... Bu 2071 çok güzel, 2071 bizim de kutsalımız yani Anadolu coğrafyasına gelişimizin 1000'inci yılı ama kardeşim Türkiye yanıyor. Bırakın 2071'i ya, bir hafta sonrasına bakın diyorduk, şimdi ne oldu? Küçük düzeltmeler görünce bakılmaya başlandı ama burada bakılmaya başlandı da Türkiye'yi bu hâle getiren, CDS'i 700'e çıkaran, cari açığı yüzde 5,4'lere çıkartan yine sizdiniz, sizin Hükûmetinizdi. Bunu söylemek lazım. Bunu görerek bu hatalardan dönüldüğünü söylemiş olurlarsa çok inandırıcı olurlar, diğer türlü yapılan şeyleri ben sadece milleti yanıltma olarak görürüm.
Teşekkür ederim.