| Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 21.12.2023 |
CHP GRUBU ADINA TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, adalet bir bütçe meselesi değildir. Konuya bununla giriş yapmış olalım. Parayla pulla adalet var edilemeyeceği gibi adaletin sorunları da parayla pulla mümkün değil çözülemez. Dolayısıyla gerçek soruna odaklanmak lazım. Bakın, bugün adaletin ne terazisi kalmış, ne kılıcı kalmış ve artık hepimizin gördüğü gibi gözleri de bağlı değil. Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 142 ülke arasında 117'nci sıradayız ve maalesef, yarıştığımız ülkeler Angola, Nijer, Guatemala. Üzülerek bunu belirtmek zorundayım. Bir an için şunu düşünelim: Bu Hukukun Üstünlüğü Endeksi yurt dışı kaynaktır, güvenmediğimizi düşünelim. O hâlde, Adalet Bakanlığının kendi sitesinde, "web" sitesinde yer alan ve kendi tarafından referans gösterilen Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu'nun raporuna bakalım. Raporda hukuka güvenin kalmadığı, Türkiye'deki yapısal düzenlemelerin savcı ve hâkimlerin bağımsızlığına zarar verdiği, bu düzenlemelerin eskiye oranla daha sıkıntılı bir durum yarattığı açıkça anlatılmaktadır ki Sayın Bakan bu rapor -görüyorum ki dinlemiyorsunuz- Bakanlığınızın sitesinde yer alan rapordur. Bugün vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu maalesef ülkede bağımsız ve tarafsız yargıya olan inancını kaybetmiş durumda ki yargıya olan güveni kıran bir Adalet Bakanlığı ve bir Adalet Bakanı gerçeği var. Bakanlığınız döneminde Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması ve Anayasa hükümlerinin yok sayılması da yine sizlere nasip olmuştur.
Değerli milletvekilleri, ceza adalet sistemi rayından çıkarılarak siyasileri ve muhalif düşünen herkesi tasfiye aracına dönüşmüştür. Ne yazık ki yargı siyasi hesaplaşmaların oyuncağı durumuna düşürülmüştür. (CHP sıralarından alkışlar) Gelin görün ki yargı muhalif düşünen herkesi tasfiye ederken kendisinin içinde bulunduğu duruma ise kesinlikle ama kesinlikle ses etmiyor. Yargıdaki rüşvet çarklarını anlatır iddialar çarşaf çarşaf basında yer almakta. Bakanlığınız ve başkanı olduğunuz Hâkimler Savcılar Kurulu ise ne yapıyor? Maalesef, bilen yok. Sayın Bakan buradan size soruyorum: Hakkında, rüşvet aldığı iddiaları bulunan Hâkim Sidar Demiroğlu Hâkimler Savcılar Kurulu tarafından soruşturma sonlandırılana kadar görevinden uzaklaştırılırken aynı mektupta adı rüşvet iddialarına karışan İstanbul Anadolu Adalet Komisyonu Başkanı Hâkim Bekir Altun neden hâlâ görevinin başındadır? (CHP sıralarından alkışlar) Yoksa herkes hukuk önünde eşit, Bekir Altun hukuk önünde daha mı eşittir; bunu bizlere, burada bulunan milletvekillerine ve halkımıza açıklamak durumundasınız. Bakınız, 2010 Anayasa referandumuyla Hâkimler Savcılar Kurulunun yapısını değiştirdiniz ve işlevini değiştirdiniz. Sonra ne oldu? Sonra işler kontrolden çıktı, ülkede hain bir darbe girişimi, bir terör saldırısı gerçekleşti; bedelini hep birlikte, milletçe ödedik. Yine, 2017 referandumuyla siyasi referanslarla oluşan gruplara ve yapılara yargının kontrolünü verdiniz. Yargıyı bağımsız ve tarafsız hâle getirmeyip ne idiği belirsiz gruplara teslim etmenin hesabını, buradan tekrar sizlere gözlerinize bakarak hatırlatıyorum, milletçe öderiz. Bu nedenle, geçmişten ders almanız gerektiği gerçeğini bir kez daha bu kürsüden size haykırarak hatırlatmak isterim. Kuzuyu kurda teslim etmeyin. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, bu memlekette adaletin Bakanlığı var, bütçesi var, partisi var ancak adalet yok. Eğer "Adalet var." diyeceksek bu düzen değişmeli. Eğer "Adalet var." diyeceksek sistem en baştan olması gerektiği gibi yeniden yapılandırılmalı. Öncelikle, Sayın Bakan, siz Hâkimler Savcılar Kurulunun başından ayrılmalısınız. Hâkimler ve savcılar Bakanlığın gölgesinden kurtulmalı. Gelin, HSK'yi Bakan ve Bakan Yardımcılarından kurtaralım. Gelin, yüksek yargıyı tarafsız ve bağımsız hâle getirelim. Gelin, o çok istediğiniz Anayasa değişikliğini yapacaksak buradan başlayalım yapmaya ama ben buradan ne kadar gelin dersem diyeyim, sizi ne kadar çağırırsam çağırayım gelemezsiniz çünkü kendi güç dengeleriniz arasındaki çekişmeler ve iktidar paylaşımınız gelmenize engel olur. Bakın, adalet sorunu ne bütçede ne Anayasa Mahkemesinde ne HSK'de ne de diğer kurumlarda. Adalet sorunu siyasallaştırdığınız, saray talimatlarına mahkûm bıraktığınız yargıda. (CHP sıralarından alkışlar) Kavganızı, iktidar mücadelenizi bu millet, bu devlet üzerinden yapmaya artık bir son verin diyorum. Önce Tayfun Kahraman'a, Sinan Ateş'e, daha nicelerine adaleti getirin. Gelin, sonra bu milletten bütçe isteyin. Tuzu kokutmayın, adaleti öldürmeyin.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)