| Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 21.12.2023 |
CHP GRUBU ADINA MURAT EMİR (Ankara) - Sayın milletvekilleri, üzülerek ifade etmeliyim ki Anayasa Mahkemesi; adaletiyle ünlü, Anayasa'yı koruyan, temel hak ve özgürlükleri savunan bir mahkeme değil; özü itibarıyla, sarayın atadığı ve neredeyse bütün kararlarında saraya dikkat eden, sarayın ağzının içine bakan bir mahkemedir. Biz, Anayasa Mahkemesini olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamelerine yeşil ışık yakarken görmüştük ve "Adım adım Türkiye anayasasızlaştırılıyor, olağanüstü hâl koşullarında anayasa yapılıyor, mıntıka temizliği yaptıktan sonra bu ülkeye ucube otoriter bir rejim dayatılıyor." dediğimizde ve "Bir gün Anayasa Mahkemesi de ilga edilecek." dediğimizde buradaki beyler dinlemişlerdir ama geldiğimiz nokta Türkiye maalesef anayasasız bir devlettir, bilerek ve isteyerek anayasasızlaştırılmıştır.
Değerli arkadaşlar, ne de olsa Anayasa Mahkemesi henüz çay toplamaya gitmedi; Yargıtay, Danıştay biat etti ama Anayasa Mahkemesi zaman zaman adil kararlar vermektedir, zaman zaman hukukun kırıntısı Anayasa Mahkemesi kararlarında zuhur etmektedir. Niye? Çünkü Anayasa Mahkemesi Avrupa Konseyiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle, Venedik Komisyonuyla ilişki içerisindedir, uluslararası evrensel hukuk ilkelerini rahatlıkla ayaklar altına alamamaktadır. İşte, saraydaki muktedirlerin "gayrimillî" yargı dedikleri de odur. Onlara göre Yargıtay millîdir çünkü tamamen kontrolü altındadır ama zaman zaman sarayın istemediği hak ihlali kararları veriyor diye de Anayasa Mahkemesi gayrimillîdir.
Değerli arkadaşlar, Can Atalay kararı, Anayasa Mahkemesinin kararına Yargıtayın uymaması, Yargıtayın "Seni tanımıyorum." demesi ve hatta Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacak kadar ileri gidebilmesi, Meclis Başkanına iş öğretecek kadar cesaret göstermesi, anayasal düzene meydan okuması asla kabul edilemez ama işin doğrusunu söylemek gerekirse Anayasa Mahkemesi maalesef bunu hak etmiştir, bu duruma müstahaktır. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, demokrasiye inanan bütün güçler olarak Anayasa'dan yanayız, yeni bir anayasa yapılana kadar, demokratik bir anayasa yapılana kadar Anayasa'nın her maddesine uyulması gerektiğine inanıyoruz ve bunu savunuyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Biz burada inanmadığımız, güvenmediğimiz ama kimi ihlal kararlarını doğru bulduğumuz ve diğer mahkemelere göre nispeten hukuk dağıttığına inandığımız Anayasa Mahkemesini savunduk ama maalesef Anayasa Mahkemesi kendi hukukuna sahip çıkmakta çok geç kalıyor.
Bakın, en son bir dezenformasyon yasası geçti, bizi dinleyenler konuyu yakından biliyorlar. Eminim ki Anayasa Mahkemesi raportörleri, genç hukukçular da dinliyorlar; böyle bir yasanın içinde öngörülebilirlik var mı, belirlilik var mı? Bakın, bir savcının eline yetkiyi veriyorsunuz, istediği gibi, istediği yerde, istediği kişiyi tutuklayabiliyor, yargılayabiliyor, en son Tolga Şardan örneğini yaşadık. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, buna "Anayasa'ya uygundur." diyen bir Anayasa Mahkemesinin neresini savunacaksınız? Ama biz burada savunuyoruz çünkü hukukun son kırıntısı, maalesef, Anayasa Mahkemesinin kararlarında kendini göstermektedir.
Değerli arkadaşlar, yepyeni bir otoriter rejim inşa ediliyor. Bu rejim inşa edilirken Anayasa Mahkemesine de aslında ihtiyaç yok, belki şeklen kalacak ama Anayasa Mahkemesinin şu hâlinden bile rahatsızlar, birazcık hukuk kırıntısı gördüklerinde "Anayasa'ya da Anayasa'nın yargısına da kararlarına da uymuyorum, saygı da duymuyorum." diyenler var. (CHP sıralarından alkışlar) Hatta "Anayasa Mahkemesi kapatılsın." diyen muktedirler var. Oysa, Anayasa Mahkemesi, adalet, hukuk, hepimizin ihtiyacı olan şeyler.
Bakın, Anayasa üstüne yemin edenler, Anayasa'nın üstünlüğü üzerine yemin edenler, Anayasa Mahkemesi kararları çiğnendiğinde, anayasal düzene meydan okunduğunda, Yargıtay tarafından Anayasa böylesine ayaklar altına alındığında yapmaları gerekenin tam tersini yaptılar ve "O da yüksek, bu da yüksek; ne var canım biz Yargıtaydan yanayız." dediler. Yepyeni bir otoriter rejim inşa ediliyor ama biz buna karşı her zaman demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, Anayasa Mahkemesinden yanayız. Dolayısıyla beğenmesek de tatmin olmasak da bu Anayasa Mahkemesini savunuyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)