GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:42
Tarih:21.12.2023

DEM PARTİ GRUBU ADINA ALİ BOZAN (Mersin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayıştayın "denetleme" diye bir görevi var ama bu kurumun içerisinde denetleyecek iradeye sahip kimse yok. Ülke büyük kayyuma teslim edilmiş durumda. O yüzden "Kayyum hırsızlıktır, kayyum yolsuzluktur." demeye gerek yok çünkü kayyumlar çırılçıplak, açıkça ortada.

Kürdistanda halkın iradesi zorbalıkla gasbedilerek belediyeler kayyumlara teslim edildi. Mardin'de cami satan kayyumunuz var. Allah doyursun gözünüzü, ne diyeyim başka? Mardin'de güya belediyenin borçları varmış, şöyleymiş böyleymiş. Allah sizi inandırsın, şeytanın aklına gelmeyecek hinlikler var bunlarda. Hırsızlık da pik nokta Allah'ın evini satmak. Allah'ın evini kim sattı? Sizin atadığınız kayyum sattı. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Ha, başka ne var kayyumlarda? Halkın parasını çerez niyetine yemek için çereze yatıran kayyum da var, onu da siz atadınız. Utanmazlığın, arsızlığın âlâsı bu.

Yola çıkarken AKP ve Erdoğan "Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz." dedi ama yolda rotayı şaşırdılar. Ne yaptılar? Yeni bir 3Y'leri var artık; yeme, yasaklama ve yürütme. Atalarımız ne demiş? "Yiğidi öldür, hakkını yeme." Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklarla mücadelede başaramadınız, beceremediniz ama yeme, yasaklama ve yürütme işinde oldukça iyisiniz; bu nedenle sizleri kutluyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

Peki, bu kayyum rejiminin başında kim var? Tabii ki büyük kayyum var, sarayında oturuyor; tabii ki Erdoğan. Erdoğan önce HDP'li belediyelere kayyum atadı, sonra uygulamalarıyla ülkenin kayyumu oldu.

Bakın, Mersin'de AKP'li Akdeniz Belediyesinde yapılan bir hile hurdayı anlatayım size: AKP'li Akdeniz Belediye Başkanı belediyeye ait çok değerli bir binayı satmak istedi, aynı zamanda 2 yeri bakanlığa devretmek ve 50 milyonluk borçlanma yetkisi almak istedi, Belediye Meclisine getirdi, Belediye Meclisi reddetti, sonrasında ne yaptı? Olağanüstü toplantı kararı aldı; ne tesadüf ki olağanüstü toplantı kararı alındığı gün 5 HDP'li Belediye Meclis üyesi gözaltına alındı ve bu kararların tamamı, Meclisteki denge lehine değişen AKP'li Belediye Başkanı tarafından çıkarıldı. Sonra ne oldu? Belediye Meclisinden bu kararlar çıkarıldıktan üç saat sonra HDP'li Belediye Meclis üyeleri serbest bırakıldı. Bu işin içinde Mersin'de Emniyet var, Sayın Bakan, bu işin içinde sizin hâkim ve savcılarınız da var yani bunun adı "kayyum rejimi"dir. Bu ülke şu anda kayyum rejimiyle yönetiliyor.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Lütfen dinler misiniz Sayın Bakan!

ALİ BOZAN (Devamla) - Şimdi, siz muhalefete sesleniyorum: Kayyum meselesi artık bu ülkenin çıkmaz sokağı ve bu mesele sadece DEM PARTİ'nin meselesi olmaktan çıkmıştır.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Sayın Bakan, size sesleniyor.

ALİ BOZAN (Devamla) - Bunu en iyi sizin büyükşehir belediye başkanlarınız bilir. Neden mi bilir? Beş yıldır "Hangi gün bize kayyum atanacak?" korkusuyla belediye yönetmeye çalışıyorlar. İşte, şu an yaşananların en büyük sebebi aynı zamanda muhalefetin yani sizlerin sessizliğidir.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Sayın Bakan, arada konuşursunuz; şimdi, lütfen hatibi dinleyin.

ALİ BOZAN (Devamla) - Şimdi, her yerde seçmen kaydırıyorlar; çalmadıkları bir seçmen kalmıştı, onu da yapıyorlar, ne de olsa yaparsa AKP yapar! (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Iğdır'da bir adrese 1.450 seçmen kaydetmişler, Siirt'te 2.099, Şemdinli'de 2.207, Esendere'de 1.517, Kulp'ta 1.062 kişi tek bir adrese kaydedilmiş; hile hurdaya tam gaz devam ediyorlar. Biz biliyoruz, bunlar yüzsüz. Peki, siz neden susuyorsunuz, siz neden konuşmuyorsunuz, siz neden itiraz etmiyorsunuz?

İktidar milletvekillerine sözüm şu: Biliyoruz, yapılanları Sayıştay denetlemiyor ama unuttuğunuz bir şey var; unutmayın, Allah denetliyor, Allah yapılanların hepsini kaydediyor. Diyoruz ki: Mevcut uygulamadan korkmuyorsunuz, korktuğunuz kimse yok ama bari gelin Allah'tan korkun. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

Son olarak, sözlerimi yıllar önce zalimce asılan ve mezarları dahi saklanan saygıdeğer atalarımız Şeyh Sait, Seyit Rıza başta olmak üzere, tüm öncülerimizi anarak sonlandırmak istiyorum. Hakikati darağacına asıp cansız bedenini saklayıp yok etseniz dahi yüz yıl sonra Amed surlarında suretini görürsünüz ki gördünüz zaten.

Saygı ve minnetle... (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)