GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Samsun Milletvekili Erhan Usta ile Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu'nun yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:39
Tarih:18.12.2023

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Doğrusu aynı tartışmayı burada yapmaktan rahatsızız, bunu önce ifade edeyim. Dil meselesine dair dün de burada bir tartışma yaşanmıştı, neredeyse her gün tartışma yaşanıyor, birkaç hususu tekrar hatırlatmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bizler hepimiz halk tarafından seçilen vekilleriz ve burası halk iradesinin tecelli ettiği en yüksek organ, arkanızda da Divanın arkasında da egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu yazıyor. Biz bu ülkede yaşayan herkesin farklılıklarıyla birlikte bir arada yaşamını savunan, diliyle, kültürüyle, her yönüyle toplumsal özelliklerini kaybetmeden barış içinde yaşamını savunan bir parti olarak çok dilliliği hep savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz. Biz kendi belediyelerimizde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Beştaş

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - ...on yıl, on beş yıl öncesinden çok dilli bir çalışmayı önümüze koyduk.

Şimdi, açıkçası, çoğulculuğu savunan bir parti olarak buradaki gerilim halka şöyle yansıyor: Burası halktan ve kamudan çok daha geri, buradan dışarıya gerilim fışkırıyor, ırkçılık fışkırıyor, tahammülsüzlük fışkırıyor; bunu kabul etmiyoruz. Şunu şöyle anlıyoruz... Dün de dedim, "İnciniyoruz." dedim. Ya, ana dilimizde üç cümle söylediğimiz için burada böyle hakaretlere varan tartışmalar hakikaten sadece bizi değil, halkı da incitiyor, geriyor ve tepkiye yol açıyor. Biz "Burada Türkçe konuşmuyoruz." demedik hiçbir zaman ve baştan beri de bütün konuşmalarımızı Türkçe yapıyoruz zaten. Keşke bu itiraz edenler de Kürtçeyi öğrenseydi, Süryaniceyi öğrenseydi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, bitirelim Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Toparlıyorum Başkan.

Keşke hepimiz birbirimizin dilini bilseydik. Yüzyıldır Kürtçenin asimile edilememesinin tepkisidir bu.

Ayrıca, dışarıda serbest olan, Yargıtayın, AYM'nin karar verdiği konularda buranın yasak getirmesini zinhar kabul etmeyiz. "Sayın" kavramını dedim, on yıllardır yargı tarafından karar verilmiş, bu bir suç değil. Ya, suç olmayan bir meseleyi Mecliste konuşamamak ne demek? Biz, giderek geriye doğru saran bir durum içindeyiz. Bu tahammülsüzlüğü açıkçası bütün topluma yönelik olarak görüyoruz. Çünkü biz halk adına buradayız. Birileri buradan, bizim üzerimizden ahkâm kesmesin. Vallahi, bunu da yutmayız, onu da ifade edeyim. Kimseye sataşmamaya özen gösterdim. Bizim duruşumuz çoğulcu bir yaşamdır, çok dilli bir yaşamdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Mecliste İç Tüzük değişmediği müddetçe de tabii ki herkes gibi buna uyacağız ama Meclisin tek Hristiyan ve Süryani vekilinin bir dakika Süryanice konuşmasına da tahammül gösterelim. Uyarılardan, itirazlardan sonra bütün hatiplerimize özellikle "Lütfen Türkçesini de söyleyin." diyoruz çünkü "Bize küfür mü ediliyor, bilmiyoruz." deniliyor; böyle bir şey olabilir mi ya, ne küfrü? Selamlama yapılıyor, selamlama yani buna itirazı ne insani ne vicdani ne hukuki olarak kabul etmemiz mümkün değil.