| Konu: | Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu'nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, DEM PARTİ Grubu adına konuşan hatiplerin 36 sıra sayılı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 37 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin yedinci tur görüşmelerinde yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine ve Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 18.12.2023 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Değerli Başkan.
Şimdi, öncelikle elektrik ve barajlarla ilgili olarak... Yani, Muhammet Emin Bey, birtakım bilgiler verdi, doğru yani hidroelektrik santral sayısı AK PARTİ hükûmetleri döneminde gerçekten çok arttı ama bunların önemli bir kısmı çok küçük santraller. Şimdi, Sayın Başkan, Türkiye'de ilk 10 baraja baktığımızda 10.538 megavatlık bir kapasite var, bunlardan 5 tanesi ki en büyüğü Atatürk Barajı. AK PARTİ daha henüz bir Atatürk Barajı yapamadı, bir Karakaya Barajı yapamadı, bir Keban Barajı yapamadı yani bunlar 2.400'lü kapasitelerdir. Şimdi, ilk 10'un içeresinde 5 tanesi AK PARTİ hükûmetleri döneminde yapılmış, başlanmış ve bitirilmiştir; 3 tanesi AK PARTİ hükûmetleri döneminde başlanıp bitirilmiştir, sadece 2 tanesi de daha önce başlanıp AK PARTİ hükûmetleri döneminde "Devletin devamlılığı esastır." çerçevesi içerisinde bitirilmiştir. Dolayısıyla, yani bu 10 barajın yüzde 64 kapasitelik kısmı AK PARTİ hükûmetleri döneminden yapıldı ve bitirildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, dolayısıyla, Sayın Akbaşoğlu hani sayılar verdi, 700 küsur tane hidroelektrik santrali yapıldı; bunlar çok küçük santraller. Değerli arkadaşlar, bakın: Bir Atatürk Barajı 2.400'ken AK PARTİ hükûmetleri döneminde yapılan yaklaşık 710 tane hidroelektrik santralin 357 tanesinin megavatı 10 megavatın altındadır yani 2.400'lerde 10 megavat. 475 tanesi 20 megavatın altındadır, 650 tanesi de 100 megavatın altındadır. Elbette toplam kapasite arttı mı? Arttı, artması da lazım, hayatın normal akışı bu; Türkiye büyüyor, nüfus artıyor, sanayisi artıyor ama bunları böyle olağanüstü bir şeymiş gibi söylemek yanıltıcı olur.
Sayın Başkan, 1990 yılında Türkiye'de kişi başı tüketim -elektrik tüketimi için söylüyorum- 1.000 kilovatsaatmiş. 2000 yılında bu, 1.900 kilovatsaate çıkmış arkadaşlar, on yılda yüzde 90 artmış. 2023 yılında da 3.780'e çıkmış, yirmi üç yılda yaklaşık yüzde 100 artmış. Yani sizin yirmi üç yılda gösterdiğiniz bu performansın aynısı geçmişte on yılda gösterilmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Bitireceğim Başkanım.
BAŞKAN - Bitirelim lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Geldiğimiz nokta nedir diye dünyayla mukayese ettiğinizde, kişi başına tüketim biz de 3.780 kilovatsaat; değerli arkadaşlar, Amerika Birleşik Devletleri'nde 13.100 kilovatsaat, Kore'de 10.192 kilovatsaat, Çin'de bile 5.885 kilovatsaat. Dolayısıyla, meseleleri böyle koymak lazım yani böyle santrallere sayı üzerinden bir şeyler söyleyip de millete böyle yanıltıcı bilgi vermemek lazım.
Şimdi, diğer bir konu, az önceki yine tartışmalarla ilgili olarak... Sayın Başkan, Abdullah Öcalan bizim nezdimizde, İYİ Parti nezdinde 40 bin kişinin katili, bir bebek katilidir; Türk yargısı tarafından, bağımsız yargı tarafından da mahkûm olmuştur. Dolayısıyla, buna "sayın" denilmesini... Tabii, biliyorsunuz, AK PARTİ'li devlet görevlilerimizin geçmişte söylediği bir söz vardı "Sayın Öcalan'a 'sayın' denilmesini suç olmaktan çıkardık." dedi. Tabii, bu ayıp da AK PARTİ'ye yeter. Biz Abdullah Öcalan'a "sayın" denilmesini reddediyoruz.
Diğer bir husus, şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir alışkanlık hâline geldi artık, DEM PARTİ'sinden hatip arkadaşlarımın önemli bir kısmı Türkçe konuşuyor ama arada bir böyle Kürtçe konuşuyor arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Tabii, ülkenin resmî dili Türkçe, Türkiye Büyük Millet Meclisinin resmî dili de elbette ki Türkçe. Dolayısıyla, burada başka dilde konuşma yapmak bir defa Anayasa'ya aykırı. Hani biz iktidar tarafını Anayasa'ya aykırı işler yaptığı zaman, Anayasa'yı çiğnediği zaman nasıl eleştiriyorsak aynı çelişkiye düşmemek lazım.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Hakikat olan dillerdir, diller!
ERHAN USTA (Samsun) - Anayasa'ya aykırı bir konuşma yapılmasını bu anlamda biz kesinlikle kabul etmiyoruz. Tabii bunun amacının da ideolojik olduğu da çok ortada yani kimseye bir mesaj falan değil. Yani şimdi, bizim Türkçe konuştu da anlamadı da Kürtçe konuşunca mı anlıyor, o da ayrı bir konu.
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Bir anadili ideoloji meselesi hâline getirdik diye utanın.
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, sizin tutumunuzla ilgili olarak da yani burada Kürtçe konuşulmasını ayetle mukayese edilmesi bence doğru bir mukayese olmadı. Yani burada sadece Kur'an'dan değil, İncil'den de birisi kendi diliyle bir pasaj okumuş olsa biz ona karşı herhangi bir itiraz söylemeyiz. Yani o çünkü kutsal kitaptan bir alıntıdır. Dolayısıyla ama dil olarak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Obama da İngilizce konuşuyor. Ona niye karşı çıkmıyorsunuz?
BAŞKAN - Teşekkür ederim. Çok oldu, meramınız anlaşıldı.
ERHAN USTA (Samsun) - Ama ben şunu da...
BAŞKAN - Meramınız anlaşıldı.
ERHAN USTA (Samsun) - O zaman şu kadarını bir daha söyleyeyim: Yani sadece Kürtçe değil, burada birisi Arapça da konuşsa...
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Soyadınız Farsça.
ERHAN USTA (Samsun) - ...konuşmasını İngilizce de yapmış olsa biz buna bu şekilde itiraz ederiz.
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Tulay Başkan Arapça konuşuyor, hiç itiraz etmediniz. Arapça selamladı Tulay Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
ERHAN USTA (Samsun) - Arapça sevdamız yok.
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Çünkü alerjiniz Kürtçeye.
ERHAN USTA (Samsun) - Emin olun ona da itiraz ederiz.