| Konu: | Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın 36 sıra sayılı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 37 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin altıncı tur görüşmelerinde yürütme adına yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 17.12.2023 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Evet, Millî Eğitim Bakanı böyle olursa eğitimin içinde bulunduğu fecaati de anlatmaya gerçekten gerek yok. Atanmış bir Bakan, gelmiş, seçilmiş vekillere parmak sallıyor. Yani gerçekten, terbiyemi bozmayacağım ama haddinizi bilin! Halk bizi seçti, siz atanan biri olarak, Bakan olarak -size "Sayın Bakan" diye hitap ediyoruz- burada bize parmak sallayamazsınız, sallatmayız bunu, asla buna izin vermeyiz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Diğeri, hakikaten -şu Parlamentoda birçok tanıklığım var, iki üç dönemdir buradayım- en çok Fetullahçılarla ilişkisi olan vekiller bize en çok saldıranlar oldu. Birçoğu görevinden alındı, sonra vekil olmadılar, sonra çarşaf çarşaf ilişkileri ortaya çıktı. Galiba sizin de böyle bir yaranız var, bunu anlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bu konuda, bütün basın-yayın organlarında, "SODES" adı altında, Bakanlığınız vasıtasıyla Fethullahçılara aktardığınız paraları şu Parlamentoya ve halka anlatın diye söylüyorum, soruyorum aynı zamanda.
Diğeri, hakikaten, demokrasi ve bütçe arasındaki bağı kurdunuz, hem de Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi vasıtasıyla kurdunuz. Yanlış Sayın Bakan, yanlış. Bir kere, demokrasi ile bütçe arasında bir bağ var, doğrudur. Bu, ne için vardır? Savaş ve barış, demokrasi, savaşa ayrılan bütçe, silaha ayrılan bütçeyle ilgilidir. Mesela, bütçenin yüzde 11'ini savaşa ayırmak demokrasiyle bağdaşmaz, doğru ama MEB'e ayrılan bütçeyi doğrudan demokrasiyle ilişkilendirmeniz, bunu kriter saymanız, bütçelemeye de demokrasi algısına da aykırıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bu, eğitimin nasıl ticarileştiğini ve sizin de nasıl ticari baktığınızı ortaya koydu.
Konuşmanızın bir bölümünde ana dilin önemini söylediniz, ne güzel söylediniz ama 3 Kürtçe öğretmeni atandı ya seçmeli derse, bu yıl da bir lütufmuş gibi "50 olacak." demişsiniz. Bu da ana dil konusundaki söylemlerinizin samimi olmadığını gösteriyor.
Diğer bir vukuatınız daha var, 2016'da Karaman'da 45 çocuğa cinsel istismar işlendiği zaman İl Millî Eğitim Müdürü olan ve faille fotoğrafı bulunan Asım Sultanoğlu -iyi tanırsınız çünkü "İyi bir arkadaşımız." demişsiniz, çünkü "Arkasındayız." demişsiniz- bu zat Urfa'ya Millî Eğitim Müdürü olarak atandı. Biz de basından izledik, vekillerimiz oradaydı. Bütün Urfa bir oldu; ailesiyle, STK'siyle herkes "Bu Millî Eğitim Müdürünü istemiyoruz." dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Sayın Başkan, rica edeceğim, bugün Aile Bakanı da var, daha ona geleceğim.
Üstelik, Kahramanmaraş'a ve Bursa'ya atanmış, geri çekmişsiniz tepkilerden dolayı ama bu zat hâlâ Urfa İl Millî Eğitim Müdürü ya. Niye onu orada tutuyorsunuz, arkadaşınız olduğu için mi? Bir tecavüzcüyle fotoğrafı olduğu hâlde, bütün Urfa karşı olduğu hâlde neden onu orada tutuyorsunuz; size soruyorum.
Son olarak, Millî Eğitim Bakanına, PISA raporunu anlattınız ama yanlış ve eksik anlattınız. Şu bölümü bir daha okuyun: PISA raporuna göre Türkiye'de her 5 çocuktan 1'i yetersiz maddi kaynaklar nedeniyle haftada en az 1 kez yemek yiyemiyor. Bu durum Türkiye'yi yiyecek paraları olmadığı için haftada en az 1 kez yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke hâline getirmiş. PISA raporundaki verilere göre, Türkiye'den katılan 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 19,2'si yiyecek paraları olmadığı için son otuz günde haftada en az bir kez yemek yiyemiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Yani OECD ülkeleri arasında bu oran en yüksek Türkiye olarak önümüze çıkıyor ve daha 1 öğün yemek veremiyorsunuz ve Millî Eğitim Bakanı diye ortalıkta geziyorsunuz ve üstelik gelip bize parmak sallıyorsunuz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Gerçekten bu büyük bir hadsizlik, bunu nasıl kabul edeceğiz, bilmiyorum.
Sayın Başkan, kolay kolay rica etmem, bir dakika daha... En azından kadına ilişkin de yani en önemli başlıklarımızdan biri... Millî Eğitim Bakanı izin vermedi ama kadını konuşacağız.
Sayın Bakan gayet derli toplu bir konuşma yaptı, dikkatle dinledim satır satır. Ya, kadına yönelik şiddetle ilgili verileri gerçekten niye gizliyorsunuz?
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ - Niye gizleyelim! Millî Eğitim Bakanı...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Açıklanmıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son kez uzatıyorum Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - 2014 yılından beri sitenizde bu rakamlara ulaşamıyoruz.
Diğer yandan, cinsiyete duyarlı bütçelemeyi... Toplumsal cinsiyeti bütün kitaplardan bile çıkardınız ama diğer yandan Birleşmiş Milletlerle bu konuda proje yürütüyorsunuz, bunu biliyoruz. Yani nedir? Bu çelişkiyi bir izah etmenizi hakikaten arzu ediyorum.
6284 sayılı Yasa'nın uygulanması konusunda yargı ve kolluğun inanılmaz bir direnci var uygulamamak için. Şiddet azalmıyor, maalesef artıyor. Bu konuda en çok kadın hakları çalışan bir partinin üyesi olarak -yani bununla onur duyuyorum- bunu çok yakından takip ediyoruz ve kadının yaşam hakkı başta olmak üzere, şiddetsiz bir yaşam, özgür bir yaşam için neler vadediyorsunuz? Sadece aileyi kastetmiyorum. Kadın, ayrıca birey olarak da bir bireydir ve özgürce yaşama hakkı vardır.
Teşekkür ediyorum, sağ olun. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)