GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:37
Tarih:16.12.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA RIDVAN UZ (Çanakkale) - Tam burada, bu kürsüde yüreğini ortaya koyarak doğruları haykıran, imanına bizleri de şahit kılarak Hakk'a yürüyen Saadet Partisi Milletvekili Sayın Hasan Bitmez'e rahmet diliyorum. Cenab-ı Hakk'ın rahmeti, mağfireti üzerine olsun. Gazi Meclisimizin başı sağ olsun.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Meclisimizi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, biz, güvenli bir Türkiye istiyoruz; hepimiz için güvenli, huzurlu, mutlu, müreffeh, özgün, saygın ve güçlü bir Türkiye istiyoruz.

Sayın Bakanım, kendi ülkesine rahatlıkla gidip gelebilen bir kişinin dünyada mülteci olduğu tek ülke Türkiye olduğuna göre önceliğimiz bu meseleyi çözmek olmalıdır.

Hepimizin hatırlayacağı üzere Büyük Orta Doğu Projesi'nin uygulamaya konulduğu süreçte sizlerin yakasına Yahudi Üstün Cesaret Madalyası'nın takıldığı ve "Ben BOP eş başkanıyım." diyerek böbürlene böbürlene gezildiği günler daha dün gibi milletimizin hafızasında yer almaktadır. Yine milletimizin hafızasındadır ki 29 Ekim 2014 tarihinde, cumhuriyetimizin ilanının yıl dönümünde PKK-PYD/YPG terör örgütünün en ağır silahlarıyla vatan topraklarından geçmesine müsaade edilerek bugün Suriye'nin kuzeyine yerleştirildiği de unutulmamalıdır. Tüm bunlardan ders alınmasını beklerken dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan Suriye iç savaşının henüz başında yani 6 Ağustos 2011 tarihinde "Suriye bizim iç meselemizdir." diyerek Türkiye'yi savaşın doğrudan tarafı hâline getirmiştir. Sosyolojiden, siyaset biliminden ve uluslararası ilişkilerden bihaber, ferasetten yoksun bu politik adımlar, "Şam'da Emevi Camisi'nde namaz kılacağız." diyen Erdoğan ve AK PARTİ Hükûmeti, 2013 yılında Türkiye'yi eşi ve benzeri görülmeyen en büyük kitlesel göç dalgasına maruz bırakmıştır ve maalesef, Türkiye, AK PARTİ'nin açık sınır politikasıyla birlikte 2015 yılından itibaren dünyada en fazla sığınmacı barındıran ülke konumuna gelmiştir. Hükûmetin bugün ısrarla devam eden yanlış dış politikaları; önce İhvancı, sonra Sisi'ci Orta Doğu ve Suriye hamleleri sonucunda ülkemiz 4 ana problemle karşı karşıya kalmıştır. Nedir bunlar?

1) Türkiye, dünyada en fazla sığınmacı bulunduran ülke konumuna gelmiş ve bugün Türk millî kimliği varoluşsal bir tehditle karşı karşıya kalmıştır; sayenizde, gözünüz aydın!

2) Güneyde, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya gibi emperyalist gayeleri olan devletlerle komşu hâline geldik; sayenizde, gözünüz aydın!

3) Emperyalist güçler bugün Suriye'nin kuzeyinde 100 bin kişilik bir terör ordusunu beslemektedir; sayenizde, gözünüz aydın!

KADEM METE (Muğla) - Bunları sana kim yazdı, verdi ya?

RIDVAN UZ (Devamla) - 4) Bütün bu millî güvenlik risklerinin ötesinde, Türkiye, sığınmacılara 100 milyar dolardan fazla para harcadı ve hâlen harcamaktadır; sayenizde, gözünüz aydın!

Yani Türkiye'nin maruz kaldığı bu kitlesel göç, ülkemizin bugününü ve istikbalini tehdit eden, karşı karşıya olduğumuz en büyük millî güvenlik sorunudur.

KADEM METE (Muğla) - Gözümüz aydın(!)

RIDVAN UZ (Devamla) - İşte, bu yanlış göçmen politikası yüzünden düne kadar çocuklarımızı tek başına okula, parka ve markete gönderebilirken bugün ellerinden tutup götürürken bile endişe duyar hâle geldik. Uzun yaz akşamlarında sahillerde, piknik alanlarında ailece huzur içindeyken bugün sığınmacı istilasından dolayı endişe duyar hâle geldik. Kayıtsız ve ruhsatsız iş yeri açarak ve ucuz iş gücü olarak çalışan sığınmacılar yüzünden kendi Türk evlatlarımız ülkemizde çalışamaz hâle getirildi, gençlerimiz bu sebeplerle başka ülkelere göç etmeye başladı, endişe duyar hâle geldik. Gençlerimizin sokaklarda fotoğraflarının çekildiği ve hatta taciz ve tecavüze uğradığı ülkemizde bu durumdan endişe duyar hâle geldik. Tüm bunların yanı sıra, Türkiye'nin sosyal hayatına uyum sağlayamayan, eğitim düzeyi düşük, suç ve doğum oranları yüksek böyle bir nüfusa baktığı gerçeği her yeni gün Türk gencinin bu topraklardaki geleceği için tehlike içermektedir. İşte, ülkemizin bu hâle getirilmesinin ve vatandaşlarımızın umutsuzluğunun en büyük suçlusu Sayın Erdoğan ve AK PARTİ Hükûmetidir.

Sayın milletvekilleri, açık kapı politikasıyla ülkemizin bugüne kadar yaşadığı olumsuzlukları anlattık ancak turpun büyüğü heybede. Birleşmiş Milletler raporuna göre, önümüzdeki yirmi beş yılda tam 218 milyon iklim ve siyasi kriz göçmeninden dolayı 110 milyon kişinin rotasını Türkiye'ye çevireceği konuşulmakta yani Türkiye nüfusunun 1,5 katı büyüklüğündeki kitle sınırlarımıza dayanacak. Hükûmet, yıllar boyunca geçici siyasi çıkarlar uğruna basitleştirdiği ve hatta müphem hâle getirdiği beka sorununun aslını görmek istiyorsa işte bu işaret ettiğimiz noktaya bakmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel harcı olan Türk millî kimliği işte bu demografik risk ve tehditlerin kuşatması altındadır.

Hükûmeti uyarıyorum: Her işte aklınız başınıza sonradan geliyor. Açılım sürecinde sizi uyardık, dinlemediniz, bedelini hendek operasyonlarında 793 asker ve polisimizi şehit vererek ödedik. FETÖ konusunda sizi uyardık, dinlemediniz, bedelini 15 Temmuz gecesi Türk milletinin başına atılan bombalarla ödedik ancak bu demografik istila meselesinin sonrası da yok, pişmanlığı da yok. Eğer sığınmacı ve kaçaklar meselesinde derhâl harekete geçmezseniz tarih ve millet huzurunda bunun vebalini ödeyemezsiniz.

Kıymetli milletvekilleri, biz İYİ Parti olarak, Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planı'na sahip tek siyasal parti olarak Türkiye'nin Türk yurdu olarak kalması için mücadelemizde hiçbir engel tanımadan çalışmaya devam edeceğiz çünkü bu memleket tarihte Türk'tü, bugün de Türk'tür, yarın da Türk kalacaktır. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

KADEM METE (Muğla) - Bize doğru değil, bize doğru değil, ortaklarınıza doğru söyleyeceksiniz onları!

RIDVAN UZ (Devamla) - Kıymetli milletvekilleri, bir de yanı başınızda bir savaş cereyan ediyor, İsrail Gazze'yi işgal etti ve muharebe kurallarını hiçe sayıyor.

KADEM METE (Muğla) - Ortalarına doğru söyleyeceksin! Kol kola yürüdüğünüz insanlara söyle onları!

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sayın Başkan, müdahale eder misiniz.

ERHAN USTA (Samsun) - "Türk" kelimesinden niye rahatsız oluyorsun? Her "Türk" dediğinde müdahale ediyorsun.

RIDVAN UZ (Devamla) - Filistin'de masumiyet öldü, merhamet öldü, insanlık öldü. Türkiye'nin yakın coğrafyasında cereyan eden bu savaş hepimizi tedirgin ediyor.

KADEM METE (Muğla) - O tarafa doğru söyleyeceksin, bu tarafa doğru değil!

ERHAN USTA (Samsun) - Evet, biliyoruz biz sizi.

KADEM METE (Muğla) - Rahatsız mı oldun?

ERHAN USTA (Samsun) - "Türk" kelimesinden rahatsız olma!

RIDVAN UZ (Devamla) - Türkiye'nin uyguladığı dış politika sayesinde maalesef Pakistanlaşma, Afganistanlaşma ve Filistinleşme sürecine doğru hızla gidiliyor. Bilindiği üzere, tarihte bazı Filistinliler topraklarını Yahudilere satmıştı. İsrail'in Filistin topraklarında kök salmasına vesile olan bu davranış sonucunda onların hatalarını ne hazindir ki torunları canlarıyla ödüyor. Türkiye'nin önümüzdeki süreçte benzer sıkıntılar yaşaması muhtemeldir. Neden? Çünkü 2012'de çıkardığınız bir yasayla, bir kanun değişikliğiyle Türkiye'de 25 dönüm olan yabancıya satışı 300 dönüme kadar çıkardınız, tebrik ediyorum! Yabancı uyruklu kişiler 2022 yılında 16 milyon metrekare arazi ve 30 milyon metrekare taşınmaz almış ve AK PARTİ iktidarı çok büyük miktarda toprak ve konut satışı gerçekleştirmiş. Bu satışlarla yabancılar Türk vatandaşlığını da para karşılığında satın almaktadır. Bu kürsüden sizleri uyarıyorum: Kanla alınanı parayla satamazsınız.

Değerli milletvekilleri, sığınmacı ve kaçak istilası Türkiye'de demografik yapımızı değiştirdi, asayiş olaylarını artırdı, ekonomimiz ve sosyal yapımız bozuldu, millî değerlerimiz tahrip edildi. Buradan Hükûmeti uyarıyorum: Çareyi bilmiyorsanız çözüm burada; gelin, İYİ Partinin hazırladığı Millî Göç Doktrini'ni esas alarak sığınmacı ve kaçakları ülkelerine yollayın. Sayın Bakan, tarihin, Türk devlet aklının ve oturduğunuz makamın gereğini yapınız; oturduğunuz koltuk merhum Talat Paşa'nın da koltuğudur, bunu asla aklınızdan çıkarmayınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Uz, lütfen tamamlayın.

RIDVAN UZ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, sözlerime son verirken başta Çanakkaleli şehit Teğmenim Eril Alperen Emir olmak üzere bayrakla dertleşen, toprakla birleşen, can verip devleşen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)