GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:36
Tarih:15.12.2023

AK PARTİ GRUBU ADINA ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başından bizleri takip eden necip milletimiz; sözlerime başlamadan evvel dün ebediyete irtihal eden Saadet Partisi milletvekili Hasan Bitmez'e, hafta başında kaybettiğimiz Altındağlı şehidimiz Eril Alperen Emir'e ve kaybettiğimiz madencilerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve milletimize başsağlığı diliyorum.

TÜBİTAK, Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Uzay Ajansı üzerinde konuşmak için AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz pazar günü Dünya İnsan Hakları Günü'ydü ve her gün Gazze'den yeni katliam haberleri alıyoruz. İsrail'in bazı Batılı devletleri arkasına alarak şımarık bir zorbalıkla 20 bine yakın insanı gözümüzün önünde soykırıma tabi tuttuğunu görüyoruz ve açıkçası bunun, bu taammüden devam eden her türlü kutsala saldırma hâlinin en temelde belirli bir güçten kaynaklandığını görüyoruz. Aliya İzzetbegoviç'in bize nasıl "Soykırımları unutmayın." telkini varsa bir telkini daha aklımıza geliyor, "Bu dünyada sadece güce saygı duyuyorlar." telkini aklımıza geliyor ve bu noktada güçlenmek adına neler yapmak zorunda olduğumuzu, neler yapmamız gerektiğini tekrar tekrar hatırlıyoruz. Güçlü olmak için kendi kendimize yetmek zorundayız, güçlü olmak için insanımızı yaşatmak, nitelikli insanımızı yüceltmek durumundayız, güçlü olmak için birlik ve beraberliğimizi sarıp sarmalayıp millet olma şuuruyla hep birlikte üretmek ve çalışmak durumundayız ve güçlü olmak için ümidin dilini yeşertmek, beslemek durumundayız, güçlü olmak için atılan doğru adımların yanında durmak, tarihin doğru safında yer almak durumundayız.

Ben, bu noktada, TÜBİTAK'ın da Türkiye Bilimler Akademisinin de Türkiye Uzay Ajansının da bizi güçlü kılan bir ekosistemi inşa ettiğini düşünüyorum ve bu noktada bu güçlü ekosistemi nasıl inşa ettiğimize dair kısa bilgiler vermek istiyorum. Öncelikle, kurumlarımızın bütçesine dair böyle herhangi bir tartışmaya mahal vermemek adına açık seçik, net bir biçimde kurumlarımızın bütçesini burada sizinle paylaşmak istiyorum.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesi 78 milyar lira, TÜBİTAK'ın -ki doğrudan merkezi bütçeden biliyorsunuz ki pay alıyor- 32 milyar lira, TÜBA'nın 119 milyon lira, Türkiye Uzay Ajansının da 1 milyar 702 milyon liralık bir bütçesi var. Yani her biri aslında Türkiye'nin vizyon projelerine kapı aralayan... Bakanlığın kendi bütçesinin aslında yarısı kadar bir bütçeyi tek başına TÜBİTAK'ın aldığını burada takdirlerinize sunmak istiyorum.

Biz bu ekosistemi en temelde nasıl inşa ediyoruz? Ekosistemin temeline aslında merak duygusunu koyuyoruz. Bu ekosistemi oluştururken -TÜBİTAK Popüler Bilim Yayınları'nı ben de çocukluğumdan beri takip ederim- çocuklara merak etmeyi öğretiyorlar. Türkiye'nin dört bir yanında bilim merkezleri açıyoruz. 9 ilimizde büyük ölçekli, 20 ilimizde küçük ölçekli bilim merkezleri var. 2024 yılı sonu itibarıyla bu bilim merkezlerinin sayısının 100'e ulaşması bekleniyor. Ortaokul ve lise öğrencileri için araştırma projeleri düzenliyor TÜBİTAK dolayısıyla her birine proje süreçlerini öğretiyor, merak etmeyi öğretiyor, araştırmayı öğretiyor. Bu merak duygusunun üzerine uygulamayı öğretiyor bu ekosistem. 81 ilimizin 81'nde açılan Deneyap atölyeleriyle uygulamayı öğretiyor bu sistem. Yine, benzer şekilde TÜBİTAK Fen Lisesi, oyun sektörüne, uzay-havacılık sektörüne, siber güvenliğe odaklanan meslek liseleri, OSB'lerde açılan MYO'larla bu ekosistemi aslında derinden eğitimle besliyor bu bütçe. Ve nitelikli insan kaynağına ciddi anlamda destek veriyor TÜBİTAK. 33 bin bilim insanına 2,3 milyar liralık bir destek sağlıyor. Burada ayrıntısına giremeyeceğim kadar çok destek kalemi var. STAR'dan tutun BİGG'e kadar ki burada genç girişimcilere dönük çok önemli bir destek, 2 binin üzerinde genç girişimci şu an kendi şirketini kurdu. Ve bu sistem beraberinde şunları getiriyor: Biz artık üretmeye başlıyoruz, üretimi getiriyor. Bunda Mükemmeliyet Destek Programı'nda 20 yüksek teknoloji platformu destekleniyor. Bu platformun içinde neler var diyecek olursanız? Kronik kompleks hastalıklardan tutun aviyonik sistemlere, nanoteknolojiden tutun akıllı şehirlerin altyapısına kadar pek çok alanda destekler veriliyor. Ve bunun yanı sıra elbette ki savunma sanayimize ilişkin destekleri veriyoruz. Savunma sanayisi neden desteklenmeli? Yaşatmak için desteklenmeli, savunma sanayisi Mehmetçik'in saçının teline zarar gelmesin diye desteklenmeli, savunma sanayisi bölücü terörün günün sonunda vatandaşlarımızı boğmaması için ve bölgede caydırıcı bir güç olmamızı sağlamak için desteklenmeli. Bu sistem günün sonunda ne getiriyor? Başarı getiriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

ZEYNEP YILDIZ (Devamla) - Uluslararası olimpiyatlarda 75 madalya, TEKNOFEST'te 5 milyonun üzerinde ziyaretçi ve "Ben yapabilirim." duygusunu getiriyor. Bu bütçe ve bu ekosistem günün sonunda ilk yerli ve millî metre altı çözünürlüklü uydumuz İMECE'yi getiriyor, ilk haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A'yı getiriyor ki bu teknolojiyle dünyada ilk 10 ülkeden biri hâline geliyor olacağız. İlk hava hava füzelerimiz GÖKDOĞAN'ı, BOZDOĞAN'ı, KUZGUN'u getiriyor ve günün sonunda -bayrak düştüğü yerden kalkar- donanmamızda MİLGEM'i getiriyor. Biz bunların hepsini yaparken akademik sürdürülebilirliğin tesisi, akademik iş birliğinin arttırılması için ve aynı zamanda kökümüzü hatırlamamız için Türkiye Bilimler Akademisi de yoğun bir şekilde raporlamalarına devam ediyor ki burada hem bir yandan akademik çalışmalar sürdürürken bu raporlamalara, güncel konular müsilaj ve diğer konulara ilişkin olarak da çok yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEYNEP YILDIZ (Devamla) - Ben bir dakika daha isteyebilir miyim?

BAŞKAN - Veremiyoruz. Diğer konuşmacılara da vermiyorum.

ZEYNEP YILDIZ (Devamla) - O zaman buradan devam edeyim.

Ben son olarak şunları ifade ederek sözlerime son vermek istiyorum: Türkiye büyük ve güçlü bir takımdır. Burada Antarktika'daki bilim seferine giden genç arkadaşlarımızın resmini görüyoruz ve bu genç arkadaşlarımız günün sonunda Türkiye'nin sunduğu fırsat eşitliğinin somut bir göstergesidir. Bu fırsat eşitliğini gençlere sunan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, öğrencisinden öğretmenine, teknikerinden mühendisine, hukukçusundan... (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MAHMUT DİNDAR (Van) - Biz o fırsatı doğuda, güneydoğuda hiç görmüyoruz maalesef.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Mülakatlarla görüyoruz fırsat eşitliğini, mülakatlarla görülüyor fırsat eşitliği.

MAHMUT DİNDAR (Van) - Mülakatlar belli ediyor fırsat eşitliğini. Onların isimlerini de bir söyleyin, hangi ilde kimin çocuklarıdır, bir öğrenelim.

ZEYNEP YILDIZ (Devamla) - ...uçağa dokunup heyecan duyabilen herkese, ezcümle "Türkiye Takımı"na inanan, bu yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapmak için çaba harcayan herkese canı yürekten şükranlarımı arz ediyorum.

Herkesi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)