| Konu: | 36 sıra sayılı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 37 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yürütme adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadeleri ile Sivas Milletvekili Abdullah Güler'in AK PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 11.12.2023 |
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Cevdet Yılmaz elveda bütçesi üzerinden bir espriyle bu bütçeye "merhaba bütçesi" dedi, biz de buna "eyvah bütçesi" dedik ama Sayın Bakanın jargonuyla devam edeceksek bu "merhaba bütçesi" değil "yeniden merhaba bütçesi" olur. Yüksek faize yeniden merhaba, yoksulluğa yeniden merhaba, işsizliğe yeniden merhaba, enflasyona yeniden merhaba, yasaklara ve yolsuzluklara yeniden merhaba bütçesi olarak ancak tanımlanabilir.
Bir diğer husus, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin milletten yeniden onay aldığını dolayısıyla bu tartışmaların bittiğini ifade etti ama bu tartışmaları başlatan bizzat Sayın Cumhurbaşkanın kendisi çünkü Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın "siyasi istikrar" diye tanımladığı sistemi Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 50+1 sebebiyle "Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir sistem." olarak tanımladı. Şimdi, kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir sisteme siyasi istikrar denir mi? Onu da yüce milletin takdirine bırakıyorum.
Siz Türk tipi ekonomik model diye "faiz sebep, enflasyon sonuç" tezini de hararetle savunuyordunuz ama bir gece ansızın vazgeçtiniz. Emin olun, Türk tipi başkanlık sisteminden de bir gece ansızın vazgeçeceğiniz günler yakındır çünkü sizin için sistem değil sizin o koltukta oturuyor olmanız önemlidir. Dolayısıyla siz hangi rejimle yönetildiğinizden azade bir şekilde, sizin başta olup olmamanızla ilgileniyorsunuz çünkü Başbakanken güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yanaydınız, Cumhurbaşkanı olunca da güçlendirilmiş bir Cumhurbaşkanlığından yana oldunuz. Onun için, sizin için parlamenter sistem veya Cumhurbaşkanlığı fark etmiyor, sizin iş başında olup olmamanız fark ettiği için çok kısa bir zamanda -eğer yeniden seçilmeyle ilgili bir imkân doğmazsa- parlamenter sistemi tartışmaya açacağınızdan hiç şüphem yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Devam ediyorum Sayın Başkanım.
Bir diğer husus da Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu Başkanı Sayın Abdullah Güler'in Anayasa Mahkemesi değerlendirmesi. Hani, Bektaşi'nin bir ayetle ilgili değerlendirmesinden sonra "Onun ikinci kısmı var." denilince "O kadar da âlim değilim." demişti ya; Anayasa'nın 153'üncü maddesi var ama bir de Anayasa'nın 158'inci maddesi var. Orada uyuşmazlık mahkemesinin adli, idari ve askerî yargı mercileriyle ilgili görev uyuşmazlıklarında uyuşmazlık mahkemesinin verdiği kararın kesin olduğundan bahsederken üçüncü fıkradaki "Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır." hükmünü görmezlikten geliyorlar.
Bir de "süper temyiz mahkemesi" benzetmesine mutlaka bir cevap vermek gerekir Sayın Başkanım çünkü eğer Anayasa Mahkemesine bir süper temyiz mahkemesi olarak bakacaksak bu yetkiyi Adalet ve Kalkınma Partisi "12 Eylül anayasasına son veriyoruz." diye referandumla bizzat kendileri getirdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Son bir dakika Sayın Başkanım.
Üzerinden henüz daha on iki on üç yıl geçmeden kendilerinin getirdiği sistemden şikâyetçi olmalarını anlamak mümkün olmadığı gibi, bırakın Anayasa Mahkemesini Adalet ve Kalkınma Partisi 2002 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini süper temyiz mahkemesi hâline getirdi. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararların, yargılamanın yenilenmesi yolu yapılmasına dair CMK'de yapılan kanun değişikliğini Adalet ve Kalkınma Partisi yaptı. O dönemde Avrupa Birliği ceza almış milletvekillerinin tahliye edilmesini müzakerelerin başlangıcı için şart koşuyordu; onlar da Yargıtayı sıkıştırıp "Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine süper temyiz mahkemesi rolü verdik, sen bu karara niçin uymuyorsun?" diye Yargıtayı eleştiriyorlardı.
Siyasette ilke ve istikrar önemlidir diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.