| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 07.12.2023 |
KEZİBAN KONUKCU KOK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu torba yasayla, patronların yurt dışında elde ettikleri kâr paylarının tamamını Türkiye'ye getirmeleri isteniyor. Peki, bu nasıl olacak? Kârlarının yarısından ne gelir vergisi ne de kurumlar vergisi alınacak yani dışarıdan getirdikleri her 100 doların 50 doları vergisiz olacak. Bu da yetmiyor, eğer yurt dışında hizmet sektöründen kazandığı paranın tamamını Türkiye'ye getirirlerse vergi muafiyeti yüzde 80'e çıkıyor yani 100 doların 80 doları vergisiz. Patrona bu kıyak neden yapılıyor peki? "İhracatı teşvik ve ülkeye döviz girişi sağlamak için." deniliyor. Peki, bu muafiyetler sonucu açığa çıkan bütçe açığı kimin sırtına yüklenecek? Ne yazık ki işçinin, emekçinin sırtına. Ne yapacaklar? Zaten iyice sınırlandırılmış olan eğitim, sağlık gibi kamu hizmetleri iyice kısılacak, işçi ve emekçilerden yeni ağır vergi ve harç ödemeleri alınacak, ücret ve maaşlar olabildiğince düşük tutulacak. Bu torba yasa halka "Çalışan emeklilere de bir defaya mahsus 5 bin lira verilecek." diye pazarlanıyor, bunun dışındaki hemen hemen tüm maddeler patronlara bolca vergi muafiyeti, indirimi ve istisnası sağlıyor.
Tek adam rejiminde alınan kararlar siyasi ve ekonomik alanda büyük yıkımlara sebep olmuştur. Bu süreçte, saray sefa sürerken milyonlar açlığa, sefalete mahkûm edilmiştir. Ülkede resmî enflasyon yüzde 62'ye, bağımsız kuruluşların yaptığı araştırmalara göre ise yüzde 129'a dayanmışken emekliler 7.500 lira gibi sefalet ücretine mahkûm edilmiş, asgari ücret açlık sınırının altında kalmış, özellikle büyük kentlerde kiralar başa çıkılamaz seviyelere ulaşmıştır. Bu süreçte, engelliler kamuda istihdam edilemiyorken, öğrenciler barınma sorunları yaşıyorken, on binlerce öğretmen atama beklerken, bu sorunların hiçbiri yokmuş gibi, AKP-MHP iktidarı bu torba yasayla patronlara, finans-kapitale teşvikler, vergi indirimleri sağlıyor. Yani, biz çok iyi biliyoruz ama tekrar edelim, AKP-MHP iktidarı sermayenin iktidarıdır. İktidar, enflasyonun, yaşam pahalılığının kurbanı olan emekçileri enflasyonun sorumlusu olarak gösteriyor bir de üstüne üstlük. "Ücret artışlarını geçmiş enflasyona göre değil, beklentiye göre belirleyeceğiz." demek işçinin alın terini daha çok çalacağım demektir.
Dünyada kapı kapı dolaşıp küresel sermayeye avuç açan ancak bir türlü aradığını bulamayan Şimşek finans-kapitale, işçilerin daha sınırsız sömürülmesini, ucuz iş gücü cenneti yaratmayı vadediyor. Asgari ücreti yılda 1 kez arttırmak istemek işçiyi açlığa mahkûm etmek demektir. Kıdem tazminatını yeniden tartışmaya açmak elde kalan son iş güvenliği kırıntısını da ortadan kaldırmak istemektir. İktidar patronlardan aldıkları vergileri gözlerini kırpmadan silerken, okullarda öğrencilere verilecek öğle yemeklerini bütçeye yük olacak diye iptal edebiliyor. Gelirde adaletsizlik vergideki adaletsizlikle perçinleniyor. Kâr rekorlarını açıklayan şirketlerin, bankaların vergilerine aflar, imtiyazlar getirilirken işçinin, emekçinin omuzlarındaki vergi yükü her geçen gün artırılıyor.
Patronlara vergi indirimi kıyağı yapacak ama emekçinin vergi yükünü artıracak, reel ücretini düşürecek, yoksulluğunu artıracak bu torba yasadan razı değiliz. Bu torba yasalar mantığını asla ve asla kabul etmiyoruz. Şu anki başkanlık rejiminde, tek adam rejiminde tek adamın yetkilerini artırmayı ifade eden bu torba yasadan, emekçilerin haklarını gasbetmeye dönük, vergi yükünü artırmaya dönük olan bu torba yasadan razı değiliz; bunu da değerli halklarımız önünde bir kere daha ifade etmek isterim.
Teşekkürler. (HEDEP sıralarından alkışlar)