GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Mevlâna Celâlettin Rûmi'nin vuslatının 750'nci yılına, vefat eden eski Gümüşhane Milletvekili Lütfi Doğan'a, Kilis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümüne, sabah saatlerinde Azerbaycan'da meydana gelen depreme, vatandaşın yaşadığı geçim sıkıntısına ve fahiş kira fiyatlarına, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü Yunanistan ziyareti öncesi yaptığı açıklamaya ve Yunanlıların 8 Ekim'de Ege adalarında yaptığı yerel seçime, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enflasyonla ilgili açıklamasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:31
Tarih:07.12.2023

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İslam dünyasının en önemli mutasavvıflarından Mevlâna Celâlettin Rûmi'yi vuslatının 750'nci yılında rahmetle yâd ediyorum. Gönüller sultanı Mevlâna'mızın hayatımız boyu rehberimiz olması duasıyla, böylesine anlamlı bir günde Gazze'de İsrail barbarlığının altında ezilen Filistinlilere, Doğu Türkistan'da Çin zulmü altında eziyet çeken Uygurlara ve tüm Türk İslam coğrafyasına huzur ve selamet temenni ediyorum.

Eski Diyanet İşleri Başkanlarından, yine eski Milletvekili, eski Bakanlarımızdan Lütfi Doğan Hocamızı kaybetmiştik; ben de kendisine rahmet diliyorum, ailesine başsağlığı diliyorum. Benim de kişisel tanışıklığım oldu, evinde ziyaret ettiğimiz bir insandı, güzel bir insandı; Cenab-ı Allah rahmetiyle muamele etsin.

Bugün, Kilis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümünü idrak ediyoruz. Ben bu vesileyle Kilisli vatandaşlarımızı buradan en içten duygularımla selamlıyorum. İstiklal mücadelesi veren tüm şehit ve gazilerimizi de bu vesileyle rahmetle yâd ediyorum.

Sabah saatlerinde Azerbaycan'da, merkez üssü Hazar Denizi olan 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başkent Bakü'den de hissedilen depremde, Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığından yapılan açıklamayla herhangi bir hasar ya da can kaybı olmadığı ifade edilmiştir. Depremi hisseden dost ve kardeş ülke Azerbaycan'a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabb'im beterinden korusun.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her gün yoğun gelişmelerle, farklı bir gündemle aslında güne başlıyoruz. Bu gündem yoğunluğu içerisinde asıl konuşmamız gereken milletimizin geçim sıkıntısını hak ettiği kadar gündemde tutamıyoruz. Her geçen gün yükselen zamlar, artan enflasyon, alım gücünün düşmesi ve beraberinde gelen yoksulluk katlanarak devam etmektedir. İstanbul Planlama Ajansının araştırmasına göre İstanbul'da 4 kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti aylık 47.493 lira olarak tespit edilmiştir. Buna göre, İstanbul'da yaşamanın maliyeti bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 72,1 oranında artmıştır. Asgari ücretin 11.400 lira olduğu bir ülkede, 16 milyon vatandaşımızın yaşadığı mega kentte geçim zorluğu bir numaralı gündem maddesi olarak Hükûmetin önünde durmaktadır. Tabii, sadece İstanbul'da değil bütün Türkiye'de aynı zorluğu yaşıyoruz.

Fahiş kira fiyatları yüzünden vatandaşlarımız, en temel insan hakkı olan barınma konusunda zorlanmaktadır. Ortalama bir memur maaşıyla, bekâr yaşayan bir vatandaşımız bile İstanbul'da tek başına kiraya çıkamamaktadır. Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı, kirası 2.500 TL'den 7.500 TL'ye yükselen bir vatandaşımızın yaşadığı durum karşısında şaşkınlığını gizleyememiştir.

Sayın Erdoğan'a tekrar ifade itmek istiyorum ki saraya çıktığınızdan beri toplumun sorunlarından uzaklaştınız. Yaşanan bu sorunu belli ki ilk defa duymuş olacaksınız ki şaşkınlığınızı gizleyemediniz. Oysaki yıllardır devam eden böylesi fahiş kira artışları yüzünden ev sahipleri ve kiracılar karşı karşıya gelmekte, şiddete varan, hatta ölümle sonuçlanan istenmeyen olaylar dahi yaşanmaktadır. Aziz milletimiz omuzlarında hissettiği ekonomik krizle boğuşurken sarayda size bilgi getiren kadrolarınız her şeyin yolunda gittiğini göstermeye devam etmektedir. Sayın Erdoğan, toplumun, çarşı pazarın nabzını bizzat tuttukça göreceksiniz ki seçimin üzerinden beş aydan fazla bir zaman geçmesine rağmen enflasyon kontrol altına alınamamış, alım gücü ve refah seviyesi artırılamamıştır, kötü gidiş sürmekte, daha da zor günler vatandaşlarımızı maalesef beklemektedir.

Yine Sayın Erdoğan'ın dış politikadaki veya yabancı devlet insanlarıyla ilgili tutarsız söz ve tavırları maalesef devam ediyor. Sayın Erdoğan, 3 Eylül 2022'de memleketim Samsun'daki TEKNOFEST'te, Yunanistan'la yaşanan gerilimin ardından "Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız, bir gece ansızın geliriz." ifadelerini kullanmıştır fakat aynı Erdoğan bugünkü Yunanistan ziyareti öncesi yapmış olduğu yeni açıklamasında Yunanistan'ın kıymetli bir NATO üyesi olduğunu belirterek "Bir gece ansın gelebiliriz." ifadesini terör örgütleri için kullandığını belirtmiştir. 23 Mayıs 2022 tarihinde Kabine toplantısı sonrasında ise Erdoğan "Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle böyle bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum çünkü biz sözünde duracak, şahsiyetli, onurlu siyasetçilerle yola gideriz. Bundan sonrasını Miçotakis kendisi düşünsün, kimlerle görüşecekse, kimlere nasıl üsler kurduracaksa buyursun kurdursun, biz bize yeteriz." ifadelerini kullanmıştı. Şimdi ise yine aynı Erdoğan, Miçotakis'ten "dostum" şeklinde bahsederek "Sayın Miçotakis, güçlü ve yapıcı adımlar atabilecek konumdayız." ifadesini kullanmıştır. Sayın Erdoğan görüldüğü üzere Türkiye topraklarında ahkâm keserken yurt dışındaki muhataplarıyla yüz yüze görüşmelerde geri vites yaparak ılıklaşmıştır. Daha önce de buradan ifade etmiştim, Yunanlılar Ege adalarında 8 Ekimde bir yerel seçim yaptı; bunu Türkiye'de hiç gündeme getiren de yok, Hükûmetten bu konuda bir ses de yok. Bakın, adalar belli; İzmir Koyun Adası, Aydın Hurşit Adası, Aydın Eşek Adası, Küçük Çuha Adası ve Gavdos Adası'nda yerel seçim yapıldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Değerli arkadaşlar, Yunanlılar yerel seçim yapıyor; bu doğru mudur, yanlış mıdır? Sayın Erdoğan'ın bugünkü Yunanistan ziyaretinde bizzat muhatabına bu soruyu yöneltmesini Türk milleti adına bekliyoruz.

Yine, Sayın Erdoğan'la devam edecek olursak, bir açıklaması daha oldu. Yani tabii, Erdoğan'ın çelişkilerini anlatmak çok zor yani çok zaman alacak bir şey ama işte gündeme geldikçe konuşuyoruz. Şimdi, yeni açıklamasında -bu enflasyon açısından- "En zoru geride bıraktık, sürekli daha iyiye gideceğiz." diyor. Hayırdır Sayın Erdoğan? Yani yüzde 62 çıkan enflasyona Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz'dan sonra siz de mi seviniyorsunuz? Yani yüzde 62'lik bir enflasyonun, en zorunun, geride bırakıldığı anlamına mı geliyor? Şimdi, biz bu sözleri çok duyduk. Biraz geriye gidelim, Mart 2021, Sayın Erdoğan -o zaman yüzde 17-18 enflasyon var- "Temmuz, Ağustos aylarında enflasyonun nasıl aşağıya gittiğini göreceksiniz." dedi, sonra enflasyon yükselmeye başladı. Yine, 2022 yılında aynen bu cümleleri kullandı: "En zoru geride bıraktık, bundan sonraki günler daha iyi olacak." dediğinde enflasyon yüzde 36'ydı, şimdi enflasyon yüzde 62, Sayın Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı tekrar aynı cümleleri kullanıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Bu beni çok tedirgin ediyor, bu cümleyi ne zaman kullansa enflasyon 2 katına çıkıyor. Muhtemelen önümüzdeki günlerde... Ya, bir regülasyon yapacak olsak, Erdoğan'ın sözleri ve enflasyon arasında ilişkiye bakacak olsak enflasyonun önümüzdeki günlerde tekrar yüzde 100'lere doğru dayanması beklenir. Herhâlde öyle bir şeyle karşılaşacağız yani zaten öyle bir şeyle karşılaşmak -değerli arkadaşlar, buradan tekrar ikaz ediyorum- mukadderdir. Sadece faizi artırarak enflasyonla mücadele olmaz; bunun maliye politikası ayağının yani bütçe ayağının çok disiplinli bir şekilde yürütülmesi lazım, reform yapılması lazım, ekonomi-rekabet gücünün artırılması lazım, verimliliğinin artırılması lazım. Bakın, 86 maddelik kanun teklifi görüşüyoruz, bunlara ilişkin içerisinde reform mahiyetli hiçbir tane bir şey yok. Şimdi, tutmuşsunuz: "Faiz artırılıyor." Ya, faiz bir maliyet aynı zamanda. Sadece faiz artırarak enflasyonu düşürmeye kalkarsanız faiz artırdığınızda enflasyonu artırırsınız. Bu realite ortadayken yani hiçbir şey yapılmadan bu sözlerin söylenmesi, aynı nakaratın tekrar edilmesi bizi cidden çok tedirgin ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Vatandaş çok sıkıntıda. Bu kadar sıkıntı varken vatandaşla dalga geçer gibi "En zor günleri geride bıraktık, bundan sonrası daha iyi olacak." demek devlet ciddiyetine bir defa hiçbir şekilde yakışmaz. Yani biz çözüm bekliyoruz, millet çözüm bekliyor; barınma krizine çözüm bekliyor, gıda krizine çözüm bekliyor insanlar. Çiftçi perişan, esnaf perişan, emekli zaten perişan yani 7.500 lira emekli maaşı alan milyonlarca insan ciddi geçim sıkıntısı içerisinde ama Erdoğan bütün bunlardan sanki hiç haberi yokmuş gibi bir tavır içerisinde. Bu da bizi, dediğim gibi, endişelendiriyor ve Hükûmetten daha ciddi tedbir almasını talep ediyoruz.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.