GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:06.12.2023

TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

29'uncu madde üzerine söz aldım ve bu madde kabotajla ilgili, yabancı operatörlerden 20 uçaklık bir hizmet alınmasıyla ilgili düzenlemeyi getiriyor. Bu maddeyle ilgili, bu teklifin millî çıkarlarımıza aykırı olduğu gerekçesiyle çıkartılmasını isterim ama hazır fırsatı da yakalamışken demin şu yarım kalan konularımı da bir tamamlamak isterim.

Basında da yer alıyor aslında, şu TÜİK'in verilerine ben çok takıldım, siz de bir dinleyin isterim. AK PARTİ milletvekillerimiz, siz de bir dinleyin TÜİK'in verilerini, çok önemli bunlar. TÜİK demiş ki: "Sebze meyve fiyatları düşüyor." Hakikaten düşüyor mu yani sizce de öyle mi, düşüyor mu? Bilmiyorum. Meyve fiyatları ise ılımlı artıyormuş -demin söyledim, tamamlayamamış olabilirim- ılımlı artıyor yani böyle çok şiddetli değil de ılımlı artıyormuş. Bunlar içimizi böyle rahatlatan müjdeler olarak bize sunulmuş. İşlenmemiş gıda fiyatları yüzde 80,85'e kadar düşmüş. E, giyim ve ayakkabı fiyatları da düştüğüne göre, işte, bir tek kira artışları yüzde 105,8 olmuş ama idare edilebilir görünüyor, onu da TÜİK öyle söylüyor. Yani kira artışları en azından hızını kesmiş, yükselme eğilimindeki hızını kesmiş. Bunlar alaycı bir şekilde bir yazarımız tarafından dillendirilen şeylerdir. Gerçekten, TÜİK eliyle Türkiye'yi alay edilir bir konuma getirdik arkadaşlar.

Şimdi "Türkiye'de geçinemiyoruz." diyen çiftçi olduğunda çiftçiye ne diyordunuz? "Ananı da al git." Doğru mu, bu cümle kullanıldı mı? Kullanıldı. Ama Fransa'da vergi artışlarını protesto eden çiftçileri Türkiye'ye bir hatırlatmak istiyorum. Ne yaptılar biliyor musunuz Fransa'da? Devlet binalarına gübre püskürttüler. Hazırlıklı olun, size de bu eylem çiftçiler tarafından yapılabilir. Çiftçilerin onun için haklarını verin. Çiftçiler yıl boyunca size "Satamıyoruz, edemiyoruz, fiyat farkı verin, ürünümüz elimizde kaldı." diye günlerce haykırdılar; sessiz kaldınız. Getirdiğiniz şey, sadece torba yasa düzenlemesiyle Cumhurbaşkanlığı yetkilerini artırmak.

Demokrasiye geçmemiz lazım değerli milletvekilleri. Bir köyün içme suyuna dahi Cumhurbaşkanı yetkisiyle SUKAP kapsamında karar verilebildiği bir Türkiye'yi hak etmiyoruz. İller Bankası Genel Müdürünün o proje hakkında karar verememesi hâli Türkiye'nin büyük bir ayıbıdır. Tam tersine, bu hakların bürokratlara ve bakanlıklara da dâhil dağıtılması gerekir iken bu yetkilerin Cumhurbaşkanlığında toplanması bu torba yasanın en büyük ayıbıdır. O yüzden, bu torba yasayla ilgili düzenlemede bu ayıpların önlenmesini ve ülkedeki yönetim biçiminin liyakat üzerine dayalı, gerçekten de bakanlıklar, müdürlükler, daire başkanlıklarına verilmesini sağlayan parlamenter demokratik sisteme geçişle Türkiye'nin önü açılmalıdır. Yoksa önümüzdeki günlerde olacak olan şey şudur: Siz yine On İkinci Kalkınma Planı'nda anlattığınız hikâyeler gibi "Yapacağız, edeceğiz." diyerek milleti kandırmaya devam edeceksiniz ama önümüzdeki dönemde göreceğiz, mayıs ayından sonra bu vergilerle en azından vatandaşın beline 3 kat daha yük yükleyerek Türkiye ekonomisini dibe çökerteceksiniz, bundan vazgeçin.

Genel Kurulun sonlarına doğru ben de çok uzatmamak için şöyle bitireyim: Vatandaşlarımız birinci AKP'den de -demin tanımladığım- ikinci AKP'den de kurtulmak için mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerde öyle bir ders versinler ki akılları başına gelsin ve ekonomi düzeltilebilsin. Yoksa, yakında iktidarı devralacağız sizden merak etmeyin. İnşallah, biz düzelteceğiz.

İyi akşamlar diliyorum, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)