GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:06.12.2023

MAHMUT DİNDAR (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sözlerime cezaevlerinde tutulan yaşlı, hasta ve tüm siyasi tutsakları selamlayarak başlamak istiyorum. Umarım bir gün bu zulümlerin son bulduğu bir ülkede birlikte eşit yurttaşlar olarak yaşarız.

Değerli milletvekilleri, bir AKP klasiği hâline gelen bu torba yasalar bir yasama kurnazlığı olarak ifade edilmelidir. AKP halktan çalıp sermayeye, ranta, yandaşa vermek için her seferinde bir torba yasa alıp Meclise getiriyor. AKP iktidarı her yasa teklifiyle yeni bir karmaşaya yol açmakta, bir sonraki düzenlemeyle bu karmaşayı gidermeye çalışmakta fakat her defasında daha da belirsiz bir hâle getirmektedir. Bu torba yasada 10'dan fazla kanun ve bunlara bağlı yönetmelikler değişmek zorunda kalacaktır ama rantçılar dışında halkımızın lehine bir düzenleme olmayacaktır çünkü AKP'nin iktidarı, rantın ve yandaşın iktidarıdır. Bu yasa bir uyumlaştırma yasası değil, bir çuvallama ve vurgun yasasıdır.

Değerli milletvekilleri, kanunun 5'inci maddesinde kamunun vergi ve borçlarına karşılık yükümlülerden taşınmaz alınmasının süresi beş yıl daha uzatılıyor. 6183 sayılı Kanun'un geçici 8'inci maddesinin uygulanma süresi 2028 yılının sonuna kadar uzatılıyor yani devlet parasını alamadığından malını alacak. Bu düzenlemeyle, borcunu ödemede güçlük çeken mükellefler vergi borçlarına karşılık olarak merkezî kamu idarelerine gayrimenkullerini verecektir. Demokratik ülkelerde merkezden yerele kaynak ve teşvik verilirken Türkiye gibi antidemokratik ülkelerde tam tersi bir işlev uygulanıyor. Söz konusu düzenleme, ciddi bir borç yükü altında bulunan belediyelerin, işletmelerin ve yurttaşların mevcut borçlarını mülk satışlarıyla ödemek zorunda kaldıkları gerçeğini açığa çıkarmıştır.

Eskiden, alınan vergilerin yol, su, elektrik olarak döneceği ifade edilirdi ama şimdi bunlar fahiş fatura olarak vatandaşa maalesef geri dönüyor. Ekonomik kriz nedeniyle geliri düşen ve iflasın eşiğine getirilen işletmelerden ve yurttaşlardan ağır vergiler alınırken, sunulan kamu hizmetleri her geçen gün daha pahalı hâle geliyor. Özelleştirme politikalarıyla, neredeyse, ücretsiz herhangi bir kamu hizmeti kalmamıştır; eğitim, sağlık, ulaşım ve hatta güvenlik bile paralı hâle gelmiştir şu anda bu ülkede. Peki, o zaman, bu vergiler nereye harcanıyor? Halktan topladığınız trilyonlarca vergiyi nereye harcadınız?

Değerli milletvekilleri, Van başta olmak üzere kayyum atanan belediyelerin ciddi bir borç yükü altında bırakıldıkları, yerel seçimlere kısa bir süre kala belediyelere ait birçok taşınmazın satıldığı veya başka kurumlara devredildiği kamuoyuna yansımıştır. Vergi ve prim borçlarını ödemeyen kayyumlar, borca mahsuben belediyelerin taşınmazlarını ya satıyor ya da devrediyor. Satılan taşınmazların piyasa değerinin de doğru tespit edilmediği, bir talan siyaseti yürütüldüğü ifade edilmektedir. Belediyelere ait gayrimenkullerin değer belirleme raporlarının hakkaniyet ölçüsünde yapılmaması ve merkezî kurumlara çok ucuza devredilmesi sömürge yaklaşımıdır. Halkın olan bu değerlerin kayyum tarafından devir ve satışı hem hukuksuzcadır hem de etik değildir. Birçoğu yolsuzluğa, gasba ve hırsızlığa bulaşmış kayyumların geriye dönük olarak yaptığı bu işlemlerin derhâl iptal edilmesi gerekir.

Değerli halkımız, Van kayyumu Van Büyükşehir Belediyesini 3 milyar TL borçlandırmıştır. Bunların dışında da belediyeye ait gayrimenkulleri satmış ve devretmiştir. Sömürge valileri ve kayyumların halkımızı temsil etmediğini, onları atayan iktidarın halk iradesini gasbeden bir yapı olduğunu zaten biliyoruz.

Halkımızı saygıyla selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)