GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:06.12.2023

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, sayın vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, bir AKP klasiğiyle yine karşı karşıyayız. Artık, torba kanun teklifleri yapmak yerine çuval kanun teklifleri yapıyorsunuz -maşallahınız var bu konuda- her gün birbirine benzemez onlarca kanun maddesinde değişiklik yapıyorsunuz ve onları getirip bir torbanın, bir çuvalın içerisine koyarak da yasama faaliyeti gerçekleştirdiğinizi iddia ediyorsunuz ama bunun böyle olmadığını çok iyi biliyoruz. Aslında bu yaklaşımınızla Meclise, halkın iradesinin tecelli ettiği yere de nasıl baktığınızı açık ve net bir şekilde göstermiş oluyorsunuz. Bununla siz burayı bir yasama fabrikasına çevirdiniz. Evet, Plan Bütçeden veriyorsunuz, Meclise havale ediyorsunuz ve yayınlayarak da yasayı hayata geçiriyorsunuz ama ne Meclis tam olarak ne tartıştığını biliyor ne de halkımız, aslında onların aleyhine nasıl yasal düzenlemeler yapıldığını anlayabiliyor.

Şimdi, bu, hukuksuz, genel olarak halktan kaçırma uygulamalarınızın bir diğer göstergesi de ayın 11'inde, 11 Aralıkta toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu. Şimdi, asgari ücret neden önemli? Çünkü Türkiye açısından -Türkiye açısından değil aslında- bütün ülkeler açısından en düşük işlerde, niteliksiz işlerde çalışanların ücretini yani "Onun altında çalışılamaz." diyen bir ücret seviyesini belirliyor ama ülkemiz açısından asgari ücret, artık bir ortalama ücrete dönmüş durumda. Çalışan işçilerin, emekçilerin yüzde 60'ı, yüzde 65'i asgari ücretle çalışıyor ama asgari ücret sadece bu açıdan da önemli değil, bir de genel ücretler üzerindeki etkisi açısından, diğer çalışma sektörleri üzerindeki etkisi açısından da önemli bir ücret. Ama siz ne yapıyorsunuz hâlihazırda, değerli arkadaşlar? Asgari ücreti açlık sınırının altında tutuyorsunuz. Bakın, bugün asgari ücret 11.402,3 TL ama bu ülkedeki açlık sınırı 14.025 liraya yükselmiş durumda. Yani açlık sınırının altında çalışan milyonlarca işçi, milyonlarca emekçi var ve bugün, aslında, siz asgari ücreti en son tespit ettikten bugüne kadar reel ücretlerde yaklaşık 3.500 liranın üzerinde erime oldu, alım gücü düştü artan enflasyon nedeniyle ama siz ara dönemde hiçbir düzenleme yapmadınız. İşte "Aralık gelsin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplansın." diye oyalayıp duruyorsunuz. Peki, bu Asgari Ücret Tespit Komisyonu gerçekten işçiden, emekçiden yana bir tespit komisyonu mu? Hayır, 5 hükûmet temsilcisi var, 5 de işveren var, işçiden yana orada sadece 5 temsilci oluyor ama -onlar da çoğu zaman zaten sizin bu ülkeye dayattığınız sarı sendika mantığı üzerinden, yandaş sendika mantığı üzerinden- onlar da görüntüde işçi sınıfının yanında gibi görünen ama aynı zamanda aslında sermayenin değirmenine su taşıyan bir durumdalar. Bunun sonucunda ne oluyor? İşçi sınıfının pazarlık gücü düşüyor, bağımlılık oranı artıyor ve bir çalışan yoksullar sınıfı oluşuyor bu ülkede, çalışan yoksullar sınıfı. Milyonlarca insan çalıştığı hâlde ekmeğe ulaşamıyor, konuta ulaşamıyor, birçok şeyden mahrum kalıyor. Zaten sosyal ve kültürel harcamalara, bu konudaki parametrelere değinmeye bile gerek yok çünkü artık bugün insanlar sadece kirasını yatırmak, gerçekten çocuklarını okutmak üzerine bir meseleyle ücretlere bakıyorlar ama bu da olmuyor.

Şimdi, diğer bir mesele değerli arkadaşlar, bu, asgari ücretin en temel sorunu ne? Siz sürekli -şimdi bütçede de var- sermayeye dünya kadar istisna tanıdınız, vergi muafiyeti tanıdınız ama bu ülkedeki çalışan milyonlarca işçinin ücreti olan asgari ücreti hâlâ vergiden istisna tutmuyorsunuz. Neden? Oysa ki bugün en başta asgari ücretin vergiden istisna tutulması lazım, vergi dışı tutulması gerekiyor ama siz ne yazık ki bunu yapmıyorsunuz ve bu konuda yeniden ve yeniden sermayeyi destekleyen politikaları belirliyorsunuz. Asgari ücretin aylık olarak belirlenmesi gerekiyor değerli arkadaşlar ve Yoksulluk Endeksi'ne göre yoksulluk ücretinin en az yüzde 50'si olması gerekiyor. Bu da yetmez; özellikle büyük kentlerde, metropollerde, İzmir, Ankara, Kocaeli, Bursa gibi büyük metropollerde asgari ücretin üzerine ek olarak şehirdeki yaşam maliyetini gözetecek ek gelirlerin, ek düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Özellikle büyük kentlerde daha pahalı olan barınma ve ulaşım gibi büyük kalemlerde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Koçyiğit.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Teşekkür ederim.

...asgari ücretliye ek destek sağlanması gerekiyor ki bu insanlar yaşama tutunabilsinler ve gerçekten insan onuruna yaraşır bir çalışma sistemleri ve insan onuruna yaraşır bir yaşamları olabilsin.

Diğer bir mesele, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı değiştirilmelidir. Göstermelik olarak toplanan ama sermayeden yana karar alan bu Tespit Komisyonunun işçiler nezdinde bir karşılığı yoktur değerli arkadaşlar. 5 hükûmet, 5 sermaye, 5 de yandaş sendika temsilcisini yan yana getiriyorsunuz sonra diyorsunuz ki: "Asgari Ücret Tespit Komisyonu böyle çalışıyor." Demokratik değil, katılımcı değil, sınıfı gözetmiyor, işçiyi gözetmiyor, emekçiyi gözetmiyor; bunu söylememiz gerekiyor.

Diğer bir mesele de mevcut rejimi ayakta tutan emek rejiminin lağvedilmesi gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Selamlayacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Selamlayın Sayın Koçyiğit.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Teşekkür ederim.

Mevcut kurduğunuz bu emek rejimi sizin antidemokratik sisteminizin en temel sacayağını oluşturuyor. Sınıfı örgütsüz bırakan, yandaş sendikaya kanalize eden, grevleri yasaklayan, her işçi direnişini copla, tazyikli suyla, polis zoruyla bastıran bu mevcut rejim, bu yeni emek rejimi değişmeden bu ülkede işçiden yana, sınıftan yana bir düzen oluşamaz. Bu nedenle bunun da değişmesi ve sizin pompalayıp büyüttüğünüz yandaş sendika sisteminin hızlı bir şekilde lağvedilmesi gerekiyor diyor, Genel Kurulu selamlıyorum.