| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 05.12.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, yine bir AK PARTİ klasiğiyle karşı karşıyayız esasında. 86 maddelik bir torba yasa teklifi geldi ve bunlar yılın sonuna sıkıştırıldı, şimdi bizi sıkboğaz ederek "Bunu bir an evvel çıkaralım." anlayışıyla bir şey yapılmaya çalışılıyor. Bu, çalışma saatlerine ilişkin olduğu için ben torba yasa teklifinin içeriğine girmeyeceğim. Yani burada neler var? Bakıyorsunuz, işte, birtakım süre uzatımları var, doğru veya yanlış. Ya, bunların, bu sürelerin biteceği... Ya, bu sürelerin konulduğu zaman belli, 2023 Aralık sonunda bitecek süreler; üç yıldır, dört yıldır bilinen bu süreler, bunlar dahi bugüne kadar -son güne- bekletilmiş. "Gelecek hafta bütçeyi konuşacağız, bütçeden önce bu torbayı çıkaralım." şeklinde bir anlayış var.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu olmaz yani bakın, milletvekilleri kimsenin memuru filan değil. Burası Parlamento, iktidar Parlamento üzerinde bu kadar çok hâkimiyet kuramaz, bunun olmaması lazım; ya, bu en fazla AK PARTİ'li arkadaşlarımızı rahatsız etmeli. Böyle bir şey olabilir mi? Yani orada Bakanlar, kurumlar yatacak... Altı ay olmuş Hükûmet kurulalı, ya, altı aydır bu kanun teklifini niye getirmiyorsunuz arkadaşlar? Bir çoğu bilinen meseleler. Zaten içerisinde reform mahiyetli yeni, düzgün bir şey yok da yani bunları niye daha önce getirmiyorsunuz? Burada aylardır biz -değil mi?- hep beraber uluslararası sözleşmeleri görüşüyoruz. Hâlbuki bir kanun teklifi olmuş olsa uluslararası sözleşmeleri -zaten muhalefet şerhi olmayan anlaşmaları görüşüyoruz- hemen iki dakikada çıkarabiliriz. İş olmadığı için onlar konuşuluyor ve onlar üzerinde uzun uzadıya konuşuluyor. Değerli arkadaşlar, bunu kabul etmek mümkün değil; bu birincisi.
İkincisi, şimdi "kırk sekiz saat geçmeden..." Tüzük "kırk sekiz saat" diyor. Gelen bütün kanun teklifleri "kırk sekiz saat geçmeden..." Niye geçmeden görüşüyoruz bunu? Şimdi, sıra sayısı dahi -bugün ya çıktı ya çıkacak, çıkmış olması lazım- yeni basıldı. Şimdi, arkadaşlarımız belki bu geceden itibaren, yarından itibaren bunun üzerinde konuşacak -herkes Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi değil- alacak, muhalefet şerhine bakacak. Yani kanun yapma kalitesi açısından da ciddi bir problem var. Yani sıra sayısını bugün görecek, bu akşamdan itibaren konuşmaya başlayacak; böyle bir şey olabilir mi? Yani İç Tüzük'e kırk sekiz saatlik süre boşuna konulmadı ki.
Sonra, şimdi, bizim üzerimize baskı nereden geliyor? "Efendim, burada çalışan emeklilere ikramiye var; işte, bakın, bunu siz de istiyordunuz..." Kardeşim, biz bunu istiyorduk, evet de biz bunu aylardır istiyoruz, biz bununla ilgili kanun teklifi verdik, önerge verdik, Plan ve Bütçe Komisyonunda başka bir torba yasa teklifi görüşülürken önerge verdik, aynı önergeyi verdik. O gün önergemizi reddettiniz, şimdi, bugün bunun içerisine sonradan koyduğunuz bir önergeyle bu madde çıksın diye bize baskı yapıyorsunuz. Hâlbuki bunun içerisinde bizim katılmadığımız çok ciddi maddeler var. Mehmet Şimşek bir yandan "Ben istisna ve muafiyetleri azaltacağım." diyor, orta vadeli programda onu getiriyor. Ya, burada getirdiğiniz maddelerin yarısı istisna ve muafiyetleri genişleten maddeler; bu nasıl iş? Böyle bir plansızlık olamaz ve dolayısıyla bunu kabul etmek hakikaten mümkün değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Usta.
ERHAN USTA (Devamla) - Altı ay geçmiş, altı ay yatacaksın ondan sonra son günde bir şey getireceksin, doğru mu yanlış mı, kaliteli mi kalitesiz mi... Sonra da yaptığımız hataları düzeltmek için tekrar tekrar aynı işler yapılıyor. Birçok madde kanun teklifini veren arkadaşlar tarafından Mecliste zaten açıklanamamış yani maddelere ilişkin, milletvekillerinin, iktidar milletvekillerinin, imza atanların dahi hâkimiyeti yok. "Efendim, muhalefet milletvekillerinin çalışmaya zamanı yok, bu kanunu geçirelim..." Böyle bir şey olmaz, bunları kabul etmek mümkün değil. Bu ikazı her zaman yapıyoruz ama bir kez daha bu ikazı yapma ihtiyacı hissettim. Dolayısıyla hakikaten, Parlamentodaki milletvekillerini ve Parlamentoyu kimse kendi memuru gibi görmesin değerli arkadaşlar, burada kimse memur filan değil. Çalışalım, gece yarılarına kadar çalışalım, sabaha kadar çalışalım ama onların yaptığı planlamaya göre değil. Kendi planlamamızı kendimizin yapabilmesi lazım, kendi gündemimize hâkim olmamız lazım. Bu konuları önemsediğim için sizlere arz etmek istedim.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)